Barolardan 8 Mart açıklamaları: Hukuksuzluğa teslim olmayacağız
Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi 8 Mart dolayısıyla açıklama yaptı.
İZMİR BAROSU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN DE HAKLARIMIZDAN DA VAZGEÇMEYECEĞİZ

İzmir Barosu Kadın Komisyonu baro binası önünden “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz”, “Nafakayı değil cinayeti engelle”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atarak Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar yürüdü. 
Burada açıklamayı okuyan İzmir Barosu Kadın Hakları'ndan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Elçin Kılınçer Ot, 5. ve nafaka hakkının süreye bağlanması, aile arabuluculuğu gibi uygulamalarla kadınları sindirmeyi amaçlayan 6. yargı paketine tepki gösteren Ot, “1857 'de kibritin çakıldığı anla aynı zihniyetin ürünü. Biliyoruz; kibriti çakanlarla, bu uygulamaları hayata geçirmek için çabalayanlar aynı çağdışı anın içine sıkışmış durumda ve en az doğrudan failler kadar suçlular” diye konuştu. 


‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

İstanbul Sözleşmesi’nden de Medeni Yasa’dan da eşitlik ve laiklik ilkesinden de vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Ot, “Sadece bugün değil, her gün; haklarımızın peşinde yılmadan, usanmadan, haksızlığa uğrayan her kadına ulaşmaya çalışarak, aslında olanı anlatmak ve yapmaya çalıştıklarını yaptırmamak için her an birlikte göğüs gereceğimizin sözünü veriyoruz” dedi. 

Fotoğraflar: Eda Aktaş/Evrensel


DENİZLİ BAROSU: HUKUKSUZLUĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ 

Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Denizli Valiliği önünde yaptığı basın açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Sözleşmeden çekilen iradenin bugün nafaka hakkına saldırdığı belirtilen açıklamada mücadele vurgusu yapıldı.

Açıklamayı Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu adına Avukat Ayşe Erçetin Erkoç okudu. 2022 yılında öldürülen 72 kadının adını okuyarak başlayan Erkoç, 2021 yılında öldürülen kadınların yüzde 64'ünün evlerinde öldürüldüğünü belirtti.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

İstanbul Sözleşmesi'nin önemine vurgu yapan Erkoç, "Sözleşmenin feshi hukuksuzdur, çünkü Danıştay'daki iptal davasında iki Danıştay savcısının belirttiği gibi 'TBMM onayına bağlı uluslararası sözleşmenin kaldırılması yine TBMM tasarrufuyla mümkündür. Hukuksuzluğa teslim olmayacağız, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

‘NAFAKANIN TARTIŞILMASINI DAHİ KABUL ETMİYORUZ’

Çekilmeye ilişkin iradenin bugün nafaka hakkı dahil Medeni Yasa'daki birçok hakka yöneldiğine dikkat çeken Erkoç, "Kadınların eğitime ve istihdam alanına erişiminde ve eşit işe eşit ücret konusunda gerçek eşitlik sağlanana kadar nafakanın tartışmaya açılmasını dahi kabul etmiyoruz. Medeni Yasa'nın bütününü, laiklik ilkesini ve kadınların kazanılmış haklarını sonuna kadar savunacağız" diyerek mücadele vurgusu yaptı.

Fotoğraf: Hilmi Mıynat/Evrensel

Fotoğraf: Evrensel

BURSA BAROSU: KADINA ŞİDDETTE ARABULUCULUK KALDIRILSIN

Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Bursa Adliyesinde sergi açıp basın açıklaması gerçekleştirdi.

Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi, Bursa Adalet Sarayı giriş holünde “Bursa’nın Kadın Yüzü” sergisi açtı. Sergi sonrası Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar basın açıklaması yaptı.

Yapılan açıklamayı Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Müjde Kaya okudu.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, eril zihniyetin ve kadına yönelik ayrımcılığın neticesi olan şiddet, münferit değil, sistematiktir ve insan hakkı ihlalidir diyen Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Müjde Kaya, “Bu nedenle, engellenmesi de ancak sistemli ve etkin bir mücadele ile gerçekleşebilir. Kadını özgür bir birey olarak görmeyen zihniyetin güç aldığı sosyal ve siyasal ortam ortadan kaldırılmadan kadının insan hakkı ihlallerinin önlenmesi mümkün değildir” dedi.

‘CİNSİYET AYRIMCILIĞINA VE EŞİTSİZLİĞE NEDEN OLAN POLİTİKALAR SONLANDIRILMALI’

Kaya, aile içinden başlayarak tüm alanlara yayılan cinsiyet ayrımcılığına ve eşitsizliğine neden olacak politikaların sonlandırılması gerektiğini belirterek, “Zihniyet değişmedikçe şiddeti, istismarı, kadın haklarına yönelik saldırıları önlemek mümkün olmayacaktır. Ne yazık ki, zihniyet değişimini sağlayacak politikalar oluşturulmadığı gibi Türkiye’nin, kadınların insan haklarını koruma altına alan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, Medeni Kanun, 6284 sayılı Yasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın hakları kazanımlarını ortadan

kaldıracak düzenlemeler sürekli gündemde tutulmaktadır. Kadınlar, yoksulluğa, emek sömürüsüne, şiddete, ayrımcılığa, eril zihniyete karşı mücadele etmenin yanında ayrıca yıllarca verilen çabalarla kazanılmış haklarını korumaya çalışmaktadır” dedi.

‘KADINLAR DÜNYANIN HER YERİNDE ÖZGÜR VE EŞİT BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELE EDİYOR’

Aile hukuku ve kadına karşı şiddet alanlarında uzlaşma ve arabuluculuk uygulamalarının kabul edilmemesi gerektiğini ifade eden Kaya, “Nafaka konusunda yasal bir değişiklik yapılmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe alınması, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele politikalarının uygulanması gerekmektedir. Kadınlar dünyanın her yerinde özgür ve eşit bir yaşam için mücadele ediyor. Savaşa karşı direnen Ukraynalı kadınlar, haklarını savundukları için cezaevinde olan İranlı kadınlar, alanlarda toplanma hakkı için mücadele eden Belaruslu kadınlar, sığınma hakkı için mücadele veren mülteci kadınlar, toplumsal cinsiyet şiddetine karşı direnen Ortadoğulu ve Kuzey Afrikalı kadınlar, İstanbul Sözleşmesi, eşit-özgür bir yaşam ve nafaka hakkı için mücadele eden ülkemiz kadınları ve niceleri. Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar olarak, kadın haklarına yönelik her türlü ihlale ve kadın hakları kazanımlarından kayba neden olacak her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısında olacağımızı; Kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu, kadının insan haklarının ihlal edilmediği, barışın, özgürlüğün, demokrasinin sağlandığı, kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı bir Türkiye ve Dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

MARDİN BAROSU: SAVAŞA HAYIR

Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Mardin Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kadın ve erkek avukat katıldı. Açıklamayı merkez adına Avukat Emine Erboğa yaptı.

Kadınların en temel hakkı olan yaşam haklarından dahi mahrum bırakılmak istendiklerini dile getiren Erboğa, Ukrayna'da devam eden savaşa dikkat çekerek, "Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da en çok kadınlar ve çocuklar mağdur olmakta ve yaşanan süreç, dünya barışını açıkça tehdit etmektedir. Bu durumu kabul etmiyor, tüm taraf devletleri evrensel barışa hizmet etmeye davet ediyoruz" dedi.

Türkiye’de 8 Mart Kadınlar Gününün giderek artan kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin, kadınların şüpheli ölümlerinin gölgesinde karşılandığını belirten Erboğa, "İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin irade, bugün kadınların nafaka hakkı dahil olmak üzere Medeni Yasa’da yer alan birçok hakka da yönelmiştir. 6. Yargı Paketi ile kamuoyunun gündemine gelen nafaka hakkının süreye bağlanması ve boşanmalarda 'aile arabuluculuğu'nun getirilmesine ilişkin kabul edilemez söylemler ve yasal girişimler, kadın kazanımlarının kaybına yol açacağı gibi kadınların yaşam haklarına da saldırı oluşturacaktır" dedi.

Medeni hakların kullanılmasında kadının karşısına çıkan engellerin ortadan kaldırması çağrısı yapan Erboğa, "Bizler; nafaka hakkımızdan, Medeni Yasa ile tanımlanmış haklarımızdan ve kazanımlarımızdan hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizin altını çizerek, bu hususları tartışmaya açmanın; şiddet olaylarının ve kadın cinayetlerinin artmasına yol açmaktan başka bir sonuç yaratmayacağını belirtiyoruz. Kadınların hak mücadeleleri sonucunda elde ettiği kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü girişimin karşısında olacağımız gibi bu kazanımların silinmesine izin vermeyeceğimizi açıkça beyan ediyoruz" dedi.(MA)

 

İlgili haberler
Amedspor Kadın Futbol Takımından 8 Mart mesajı: He...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin konuşan Amedspor Kadın Futbol Takımının futbolcuları, ‘...

Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz!

8 Mart 1857’de ABD’de bir tekstil fabrikasında 40 bin kadın dokuma isçisinin direnişi bugün onların...

ILO190 No’lu sözleşme TGS’li işyerlerinde

Türkiye Gazeteciler Sendikası örgütlü olduğu işyerlerinde, ILO 190 No’lu sözleşme ve bununla birlikt...