Emek Gençliğinin çağrısıyla 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe giderken İstanbul Şişli'de, Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca ile genç kadınlar buluştu. Çeşitli üniversitelerden genç kadınların katıldığı etkinlikte şiddete karşı dönemin başında yükselen eylemlerin ardından gelen süreç tartışıldı. Bu eylemlerin gerçekleşmesinin zeminini yaratan örgütlü iradenin önemi genç kadınların yürüttüğü tartışmada öne çıktı.
ŞİDDETİN ARTMASI MEHMET ŞİMŞEK'İN PROGRAMIYLA İLGİLİ
Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca, kadına şiddetin vahşileşerek daha da arttığını, bunun Mehmet Şimşek'in ekonomik programıyla iç içe geçtiğini ifade etti. Bugünkü tek adam rejiminde kadınların güçsüz, haklar bakımından en geri bırakılmaya çalışıldığı bir dönemden geçtiğimizi söyledi. Vahşileşen kadın cinayetleri karşısında yükselen dipdalganın bugünkü seyrini tartışmak üzere genç kadınlara sözü bırakan Karaca, etkinliğin sonunda, "Hareketin içine girenin, o hareketin bir parçası olabilmesini belirleyen en temel güç, o hareketi ulaşması gereken yere kanalize eden, cayır cayır akan suyu yönlendiren kanalları açan iradi güç, örgütlülük" dedi.
'KULÜPLERE BASKI ARTTI'
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Selen, YTÜ'de kadın cinayetlerine karşı gerçekleşen eylemden çıkardıkları sonuçları paylaştı. Okulda bulunan kadın çalışmaları topluluğunun daha önce ulaşmadığı kadar çok kişiye ulaştıklarını ve Cinsel Tacizi Önleme Kurulunun ne olduğunu bu süreçte pek çok öğrencinin öğrendiğini ifade etti. Eylemden sonra okulda tacize maruz kalan çok öğrenci olduğunu öğrendiklerini, hem topluluğa hem okula çok şikayet olduğunu belirtti. Pek çok üniversitede olduğu gibi eylemlerin ardından topluluğun üzerindeki baskının arttığını ekledi. Artık etkinlik yapmak için yer almakta zorlandıklarını, eylemlerin ardından ilişki kurdukları daha çok kadınla yan yana gelmelerinin, topluluğun bir parçası olmasının olanaklarının engellenmeye çalışıldığını söyledi.
İstanbul Üniversitesi'nden Güniz, okullarında gerçekleşen eylemin ardından kulüp içinde mücadele hattının da çok tartışıldığı belirtti. Pek çok öğrencinin bu tartışma ortamının bir parçası olduğunu ekledi.
Başka bir öğrenci, "henüz tam olarak eylemde yakaladığımız kalabalık kitleyi gündelik bir çalışmaya katabilmiş değiliz. Eyleme geliyor ama başka bir etkinliğe gelmeyi istemiyor. Bir yerde bir tartışma ortamının bir parçası olarak değiştireceğini düşünmüyor" diye ekledi.
İstanbul Aydın Üniversitesinden katılan Amine, toplulukları eyleme katıldığı için kadın kulübünün yönetiminin feshedildiğini söyledi. Okulun "makbul" bir yönetim arayışına girdiğini söyledi. Savunmalarının alınmadığını, yazılı bir bilgi verilmediğini söyledi. "Siyaset karıştırıyorsunuz kulübe diyorlar, bunu bize söylemeleri bu yaptıklarının politik bir hamle olduğunu gösteriyor. Ne paylaşıp ne yapmam gerektiğini bana söylüyor" dedi.
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Ece, eylemlerin ardından genel itibariyle bir isteksizlik, hızla umutsuzluk olduğunu belirtti.
'ÇABUK SONUÇ İSTİYORUZ'
Söz alan başka bir öğrenci, "Bir eylem oluyor, arkadaşımız katılıyor ve bir sonuç almak istiyor ondan. Çabuk sonuç istiyoruz, eylemden eline bir şey geçmeyince kendi hayatına odaklanmak zorunda kalıyorlar. Ekonomik sıkıntılar var, aile sorunları var... ama ben unutulduğunu düşünmüyorum herkesin aklında ve içinde bu öfke" dedi.
Etkinlikte söz alan Ebrar, eylemlerin kendiliğinden olduğunun düşünüldüğüne dikkat çekti: "Bir şey oluyor ve sanki saman alevi parladı, herkes sokaklara çıktı diye düşünülüyor. Bu eylemlerin örgütlenmesini ilmek ilmek örüldüğünü görmüyorlar"
Karaca, Ebrar'ın bahsettiğinin örgütlü bir irade olduğuna dikkat çekti. Nesnel koşulların bu kitlesel hareketlerin artışını dayattığını söyledi.
GERÇEK EŞİTLİK İÇİN MÜCADELEYE
Emek Gençliği MYK üyesi Selinay Uzuntel, "eşitliğin olmadığı yerde adalet olur mu?" sorusunu tartışmanın önemli olduğunu belirtti. "Adalet istiyorsak gerçek bir eşitlik ve özgürlük için mücadele etmekten ve örgütlü mücadeleye asılmamız gerekiyor" diyerek genç kadınları mücadeleye çağırdı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN