Türkiye’nin hemen her ilinde sokak eylemlerinde bir araya gelen kadınlar, haklarına dönük saldırılara ve eşitsizliği derinleştiren uygulamalara tepkilerini gösteriyor, 6284 sayılı Şiddeti Önleme Yasası'na, İstanbul Sözleşmesi'ne ve nafaka haklarına sahip çıkacaklarını dile getiriyor. Ekonomik kriz ve giderek derinleşen yoksulluğun daha fazla şiddet olarak kendilerine döndüğüne dikkat çeken kadınlar, çalışma yaşamında kuralsızlığın ve baskıların arttığına da dikkat çekiyor.
Tepkileriyle, talepleriyle, sözleriyle, birliktelikleriyle işte il il, ilçe ilçe kadınların eylemleri:
İSTANBUL
Valiliğin yasağını mücadeleleriyle geri çektiren 25 Kasım Kadın Platformu’nun yaptığı çağrıyla bir araya gelen binlerce kadın Taksim Tünel'den İstanbul Barosu'nun önüne yürüyüş düzenledi.
Kadınlar, 'Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok' yazan pankartın ardından toplanırken 'Hayatımızı Savunuyoruz', 'Erkek şiddetine son' dövizleriyle birlikte erkek şiddeti kurbanı olan kadınların isimlerini taşıdır ve "Tesadüf değil erkek şiddeti", "Kadın cinayetleri politiktir", "Yaşasın kadın dayanışması", "Kadınlar birlikte, birlikte güçlü", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları eşliğinde yürüyüşünü gerçekleştirdi.
İstanbul Barosu önünde yapılan açıklamada yakın zamanda katledilen ve adalet arayışı sürdürülen kadınların isimleri hatırlatıldı: “Güleda Cankel, Şule Çet, Ecem Balcı, Nadira Kadirova, Emine Bulut, Emine Nuyan, Müzeyyen Boylu, Kübra Aşkın, Ceren Damar, Didem Akay... Sosyal medya etiketleri arasında bir kadının adını daha görmekten korkar olduk. Çünkü bu ya o kadının hayatta olmadığı ya da korkunç bir şiddete uğramasına rağmen adalet bulamadığı anlamına geliyor.”
“Artık yeter! Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok” diyoruz diye haykıran kadınlar, “Biz kadınların isimlerinin ölümleriyle değil yaşamlarıyla, yaşadıkları şiddetle değil gerçekleştirdikleri hayalleriyle haber olduğu bir dünya için buradayız! Ve umudumuz birbirimizde. Umudumuz birlikteliğimizden aldığımız güçte, kadın dayanışmasında. Umudumuz her gün şiddetten uzak bir hayat için her bir nefesimizle verdiğimiz ortak mücadelede. Bundan daha ferah, daha özgür, daha eşit, kimsenin kimliğinden ötürü şiddete uğramayacağı bambaşka hayatlar hayal ederek el ele veriyoruz. Bunu biz yapmazsak kimse bizim için yapmayacak, biliyoruz. Ve hep birlikte sesleniyoruz: Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!
Yaşasın kadın dayanışması!” diyerek mücadele çağrısı yaptı.
Yapılan açıklamanın ardından kadınların eylemi sona ererken polis kadınlara biber gazıyla müdahale etti.
ANKARA
Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Çankaya Belediyesi önünde bir araya gelen kadınlara polis engel olmaya çalıştı. Kadınlar engellere rağmen yürümekte ısrar edince polis barikatları kaldırarak yolu açtı ve kadınlar Sakarya Caddesi'ne coşkulu bir yürüyüş yaptı.
Mirabel kardeşlerin ve Türkiye’de öldürülen kadınların fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşıyan kadınlar, “Yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddeti karşısında birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Hakkımız olanı ancak sokakta alacağımızı biliyoruz” dedi.
Ankara Kadın Platformu adına açıklama yapan Hande Köse, İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Şiddetten Koruma Yasası ve nafaka gibi kadınların haklarının hedef alındığına dikkat çekerek “Aileyi koruyan politikalarla karşımıza çıkan, sözde mağdur erkekler yaratarak nafaka hakkımıza saldıran, ucuz, güvencesiz, esnek çalışma şartlarıyla ve işsizlikle emeğimizi sömüren AKP iktidarına, ‘Kadına yönelik şiddet abartılıyor’ diyen bakanına karşı sokaklardayız” dedi.
Emine Bulut, Şule Çet, Ceren Damar, Rabia Naz ve daha öldürülen birçok kadını hatırlatan Köse, “Mahkeme kapılarında nöbet tutuyoruz çünkü kamuoyu baskısı olmaksızın katillerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin tutuklanmayacağını, iyi hâl indirimleri yağdırılacağını biliyoruz” dedi.
Ekonomik krizin de faturasının önce kadınlara kesildiğine ve kadınların yoksulluğa mahkum edildiğine dikkat çeken Köse, “Önce kadınlar çıkarılıyor. Artan çalışma saatleri, ödenmeyen mesai ücretleri ile evde, işyerinde kadınların emeği katmerlenerek sömürülüyor” diye konuştu.
Hükümetin ayrımcılığı körükleyen politikalarını da eleştiren Köse, “Aile odaklı dinci politikalar kadınları şiddetle karşı karşıya bırakırken kıllarını kıpırdatmayanlar boşanmayı zorlaştırmak için komisyonlar kuruyorlar, nafaka hakkımıza saldırıyorlar. Saldırılar ne kadar artarsa artsın bir adım bile geriye çekilmeyeceğiz” dedi.
LGBTİ+’ların hedef gösterildiğini, Onur Yürüyüşlerinin yasaklandığını dile getiren Köse, nefret cinayetlerinin arttığını, ayrımcılığın transları intihara sürüklediğini belirtti.
Tüm kadınlara mücadele çağrısı yapan Köse, “Ekonomik, fiziksel, psikolojik, her türlü şiddetin karşısında yan yana gelelim, birleştirelim ellerimizi” dedi.
Dünyanın birçok yerinde süren direnişlerdeki kız kardeşlerine de selam gönderen kadınlar, Şili’de işkence yapılarak öldürülan sokak sanatçısı Daniela Carrasco’yu hatırlattı. Bazı kadınların palyaço kıyafeti giydiği ve Daniela’nın fotoğraflarının taşındığı eylemde kadınlar “Diktatörler yenileyecek kadınlar kazanacak” sloganı attı. Kadınlar ayrıca İspanyolca ve İngilizce dayanışma mesajları gönderdi.
İZMİR
İzmir Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla eylem düzenledi.
ÖSYM binası önünden yürüyerek Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapan kadınlar, "Kadın cinayetleri politiktir”, “Boşanmayı değil, cinayeti engelle”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” sloganları attı. Açıklamayı ise İzmir Kadın Platform adına Buse Engin, Zeynep Reyşan ve Özgür Genç okudu: “2019 yılı bitmeden 350’den fazla kadın katledildi. Her gün sayısız kadın tacize, tecavüze ve şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddeti önlemek bir yana perçinlemek isteyen erkek egemen iktidar ve güruhu 6284 nolu Kanun'a, İstanbul Sözleşmesi'ne saldırıyor. Ocakta Meclise sunulması planlanan 2. yargı paketinde nafaka hakkını sınırlandırmaya, çocuklara tecavüz eden kişinin çocukla evlenmesi halinde cezasız kalmasına uğraşıyorlar.”
Eğitimden, savaş politikalarına değinen kadınlar, “Savaşla kadınları daha fazla yoksullaştıran, yoksulluğu kadınlaştıran ekonomik krizi saman altı etmeye, krizin sonuçlarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü savaş koşullarında her şey olasıdır, mubahtır, savaş konusu dışında konuşmak dahi vatan hainliğidir” diyerek LGBTİ+ların da şiddetle ve cinayetle burun buruna olduklarını eklediler.
Her gün hak gasbı, irade gaspbının yaşandığını söyleyen kadınlar, “Bunun en büyük örneğini halkın iradesine darbe vurarak atanan kayyumlarda gördük. Belediyelere kayyum atanmasıyla birlikte kadının yönetim mekanizmalarında temsili konusunda önemli bir uygulama olan eş başkanlık sistemine de, kadın merkezlerine de, sığınmaevlerine de darbe vuruyorlar. Eşit işe eşit ücretin bile uygulanmadığı, kriz koşullarında ilk önce gözden çıkarılanların kadınlar olduğu, hatta işsizliğin sebebinin kadınların çalışması olarak gösterildiği bu sisteme karşı mücadele etmek zorundayız” diye ifade ettiler.
Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet artarak devam ettiğini söyleyen kadınlar, “Dört bir yanımızı sarmış olan erkek egemen kapitalizm kıskacından çıkmanın, haklarımızın ve hayatımızın güvenliğini sağlamanın tek yolu kadın dayanışması ve özgürlük mücadelesidir. Karanlık tabloya karşı umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Neşemizi ve isyanımızı kuşanıp; emeğimize ve bedenimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Öte yandan sendikal hakları için Gaziemir Serbest bölgede direnen SF Trade Tekstil'in işçi kadınlara, Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde alacakları için direnen SIMO tekstil işçilerine, sendikalaştıkları için atılan Koton işçilerine de selam gönderen kadınlar, Şili'de, Ekvador'da Lübnan'da, Irak'ta, İran’da, Rojava’da, işsizliğe, yoksulluğa, ırkçılığa ve şiddete karşı direnen kadınlara da değinerek, “Dominik’teki Mirabellerin çığlığını, Şili’de direnişi palyaço performansı ile büyüten, polis tarafından kaçırılıp, tecavüz edilip ardından katledilen Daniela Carrasco’nun isyanıyla büyütelim” dedi
İZMİR / BORNOVA
Bornovalı Kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Bornova Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. “Yaşamak istiyoruz” pankartı açan kadınlar sık sık, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” , “Yaşasın kadın dayanışması” , “Krizin yükü patronlara” sloganları attı.
Ortak basın açıklamasını okuyan Juliana Gözen, her gün ülkenin dört bir yanından onlarca şiddet haberinin geldiğini söyleyerek, "6284 sayılı Yasa, İstanbul Sözleşmesi ve nafaka hakkı boşanmalara sebep olduğu, geleneksel aile yapısını bozduğu, mağduriyet doğurduğu gerekçesiyle kaldırılmak isteniyor. Hükümetin ülke içinde ve dışarıda sürdürdüğü ırkçılığı tırmandıran savaş politikaları, kadınlara yönelik şiddeti artırıyor, demokrasiye darbe anlamına gelen kayyumlar kadın kazanımlarını yok ediyor. Ekonomik krizin artan etkileri, emekçi kadınların hayatını her gün daha da zorlaştırıyor. Artan yoksulluk nedeniyle güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerine daha çok maruz kalıyor, işten atılma tehdidi ile daha çok sömürü, baskı ve mobbinge uğruyoruz. Krizin kadınlar üzerindeki etkisi eşitsizliği derinleştirirken, şiddeti de körüklüyor. Emeğimizi, bedenimizi, haklarımızı, geleceğimizi kendi çıkarlarına dayanak haline getirmeye çalışanlara öfkeliyiz. Krizin, şiddetin, eşitsizliğin yükünü taşımak istemiyoruz. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz." dedi.
İZMİR / MENEMEN
Menemenli kadınlar, Menemen Belediyesi düğün salonuna sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Menemenli kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Gamze Ertuğ "Kadınların tırnaklarıyla kazıyarak, bedeller ödeyerek kazanmış olduğu haklar bir bir elimizden alınmaya çalışılıyor. Mirabal Kardeşler’den aldığımız güçle sokaklarda olmaya, adalet, barış ve eşitlik taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Bu erkek egemen baskı ve korku rejimiyle tarihsel kazanımlarımıza, emeğimize, örgütlülüğümüze, eşitlik ve özgürlük mücadelemize ket vuracaklarını zannedenlere buradan bir kez daha sesleniyoruz: Haklarımızdan, örgütlülüğümüzden ve alanlardan çekilmeyeceğiz" dedi.
ADANA
Adana’da kadınlar kadına yönelik şiddeti ve şiddeti üreten politikaları protesto etmek için yürüyüş düzenledi. Abidin Dino Parkı’nda bir araya gelen kadınlar Atatürk Parkı’na yürüdükten sonra basın açıklaması yaptı. Yürüyüşte Şili’de bir ay önce gözaltına alındıktan sonra tıpkı Mirabel Kardeşler gibi tecavüz edilip katledilen pandomim sanatçısı Daniella Carrasco için adalet talep edildi. TMMOB’li öğrenci genç kadınlar kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için kısa bir skeç sergiledi.
Platform adına basın metnini Sevil Aracı okudu. İyi hal indirimleri ile adaletsiz yargı kararlarının cinayetlerin artmasında bir etken olduğunu dile getiren Aracı, “Krize, şiddete, yoksulluğa; bizi ölümde birleştirenlere karşı yaşamı kazanmak için birleşelim” dedi.
"Konuşmazsam Çatlarım Kürsüsü"nde kadınlar söz aldı. "Boşanmak istiyorum" feryadı ile gündeme gelen ve eşine çanta fırlattığı için ceza alan Meryem Karalök boşanmak istediği eşi ve akrabaları tarafından hâlâ tehdit edildiğini belirterek özgürlüğü için kadınlara birlikte mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, atanan kayyumlara tepki göstererek kayyumların gerekçelerinden birinin de eş başkanlık sistemi olduğunu belirterek bunun trajikomik olduğunu söyledi. Kayyumların ellerinden almaya çalıştığı buradan kadınların kazanımlarını, kadınların yaşam hakkını savunmaya devam edeceklerini dile getiren Hatimoğulları, "Tek Adam rejimine karşı kadınlar olarak her gün sokaklarda olmaya devam edeceğiz" dedi.
AYDIN
Aydın’da kadınlar ilk olarak Merve Kotan’nın öldürüldüğü Nevzat Biçer Park’ında eylem yaptı. Burada açıklama yapan Merve Kotan’ın ablası Esra Kotan, “Öldürülen tüm kadınların neler yaşadığını anlamamız gerekiyor ve cinayetlerin son bulması, mahkemelerde adaletin sağlanabilmesi için mücadele etmemiz gerekiyor” dedi. Burada yapılan konuşmaların ardından kadınlar Kent Meydanı’na yürüdü. Burada açıklama yapan kadınlar dünyanın birçok yerinde süren direnişlerde kadınların mücadelesini hatırlatarak “Eşit ve özgür bir ülkede, dünyada yaşamak istiyoruz” dedi. Kadınlar, “Kadın cinayetlerinin, işsizliğin, yoksulluğun, eşitsizliğin, ayrımcılığın olmadığı bir ülke için tüm kadınları mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
AYDIN / DİDİM
Didim’de öldürülen kadınların adları yazılı olan dövizler taşıyan kadınlar, “Kadınlar öldürülüyor, devlet bakıyor” diyerek AKP’nin kadın politikalarını eleştirdi. Birlikte mücadele vurgusu yapan kadınlar “Birlikte olursak durdurabiliriz” dedi.
BALIKESİR
Balıkesir'de kadınlar şiddete karşı sokağa çıktı. Balıkesir Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, "Şiddete, tacize, tecavüze, savaşa, yoksulluğa, çocuk istismarına, kadın katliamına dur de" pankartı taşıdı.
BALIKESİR / EDREMİT
Balıkesir’in Edremit ilçesinde kadınlar krize, eşitsizliğe ve şiddete karşı yürüdü. Edremit Demokrasi Platformu ve Körfez Bağımsız Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Altınoluk Alevi Derneği önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. Yağmura rağmen eylemlerini yapan kadınlar adına açıklama yapan Gülsüm Doğan, “Şiddeti, krizi, yoksulluğu birbirine düğüm düğüm kalın iplerle bağlayan ölüm politikasına karşı birlikte hareket etmeliyiz. Birimizin geçim derdini diğerinin ayakta kalma mücadelesine, birimizin öfkesini diğerimizin ‘Ne yapmalı’ cevabına, birimizin şiddet hikayesini diğerimizin ‘Yalnız değilsin’ şiarına bağlayan şey budur: Aynı sorunları yaşayanlar aynı tarafta buluşur! Ve kurtuluş, ancak birlik olursak mümkün olur” dedi.
BALIKESİR / BANDIRMA
BALIKESİR / BURHANİYE
BURSA
Bursalı kadınlar, Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla Orhangazi Parkında bir araya gelerek Bursa çarşısından geçerek Fomara Meydanı'na yürüdü.
Mirabel kardeşlerin ve Şili de işkence yapılarak öldürülen sokak sanatçısı Daniela Carrasco’nun fotoğraflarını taşıyan kadınlar günümüzde de kadına yönelik şiddetin sistematik olarak devam ettiğini söyleyerek, sömürünün adaletsizliğin güvencesizliğin arttığı 2019 yılında Türkiye’de de, dünyada da kadına yönelik şiddetin ürkütücü boyutlara ulaştığını vurgulayarak istatistik veriler sundu.
Bursa Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Ekin Siyahhan , “Kapitalist sistemin yarattığı eşitsizlikler, ayrımcılıklar, savaşlar, derinleşerek devam ediyor. Tüm dünyada devletler uyguladıkları baskıcı politikalarla kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve dozajını arttırmıştır. Böylesi bir gerçekliğin yaşandığı bugün, biz kadınlar ataerkil kapitalizme ve yarattığı şiddetin her türlüsüne karşı; savaşa, tacize, tecavüze, yoksulluğa, haklarımızın yok edilmesine, eşitsizliğe ve gericiliğe karşı bir kez daha alanlardayız.Yaşamın her alanını dönüştürme, şiddetsiz bir dünyayı örme iddiamızla alanlardayız, alanlarda olmaya da devam edeceğiz” dedi.
kadınların yürümesini, kadınların haklarına sahip çıkmasını engellemek için yürüyüş yasakları getirildiğini söyleyen Ekin Siyahhan, “Bursa’da da bizlere valilik tarafından, ‘Setbaşı'nda toplanamazsınız, izin vermeyiz’ dendi. Onlar erkek şiddetini değil kadınları engellemeye çalışıyorlar. Her zamankinden daha gür sesle haykırmalıyız: Sokaklar bizim! Her türlü şiddetin son bulduğu, tacizin, tecavüzün, istismarın, kadın cinayetlerinin, savaşın olmadığı, hiçbir annenin yüreğine ateşlerin düşmediği; eşit, özgür, laik ve demokratik bir ülkede barış ve huzur içinde yaşamak hakkımız. Sen de gel, güç kat! ‘ölmek değil eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. hayatımızı ve haklarımızı istiyoruz’ diyerek birlikte yürüyelim…” dedi.
ÇANAKKALE
Kadınlar Çanakkale’de Golf Çay Bahçesi’nden İskele Meydanına yürüyüş yaparak burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
ÇORUM
Çorum Kadın Platformu adına bir açıklama yapan Nurcan Hasırcı Doğan, kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesini talep etti.
Şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınları temsil eden maskeleri takarak, kadınların hikayelerini okuyan kadınlar, öldürülen kadınlar anısına bir kadın silueti taşıdılar.
“Şiddete Hayır” yazılı pankart açan kadınlar, ellerini boyayıp pankart üzerine basarak “kadına, çocuğa şiddete hayır” dedi.
Açıklamaya CHP, Emek Partisi, HDP’nin de yer aldığı siyasi partiler ile ADD, Alevi Kültür Merkezi, KESK ve bağlı sendikalar ile DİSK de destek verdi.
Çorum Kadın Platformu tarafından Çorum Park önünde yapılan açıklamada kadınlar “Şiddete karşı yaşamı savunuyoruz” dedi.
DERSİM
25 Kasım kadına yönelik şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nde Dersim Kadın Platformu'nun çağrısıyla kadınlar Seyit Rıza Meydanı'nda bir araya geldi.
Düzenlenen basın açıklamasında kadınlar 'Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz' talebini dile getirdi. Platform adına açıklamayı yapan Genel-İş Şube Başkanı Şükran Yılmaz, “Neoliberal politikalar tüm dünyada kadınları güvencesizliğe işsizliğe, eril zihniyete ve aileye daha çok mahkûm etmektedir” diyerek “Kadınların kazanımları hedef gösterilerek belediyelere kayyum atamaları yapılmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı her alanda saldırı geliştirilmekte, kayyum atanan belediyelerde şiddete uğrayan kadınların başvuru merkezleri kapatılmaktadır. Mevcut bu tablo içerisinde yerele baktığımızda da kadına yönelik taciz ve cinsel istismar olaylarında artış görülmektedir. Daha öncede platform olarak açıklama yaptığımız Cem Tekinoğlu olayıyla ilgili maalesef gerek üniversite rektörlüğü gerekse hukuki boyutta herhangi bir işlem yapılmamıştır" dedi.
Savaştan en çok kadınlar etkileniyor diyen Yılmaz, “Tüm savaşlarda olduğu gibi, ülkemizde ve Ortadoğu’da süren savaşın da, yaşamsal, ekonomik ve ekolojik bedeli ağır olmaktadır. Savaş demek kadınlar için, ölüm, şiddet, tecavüz, yoksulluk demektir. Savaştan kaçarak sığındıkları ülkelerdeki kamplarda kalan kadınların fuhşa zorlandıklarını, Türkiye gibi ülkelerde ikinci, üçüncü eş olarak satıldıkları çarpıcı bir o kadar da acı bir gerçekliktir. Savaştan şiddetten kaçarak başka ülkelere sığınan kadınları; ucuz işgücü olmak, başta sağlık olmak üzere temel hizmetlere ulaşamamak, yoksulluk, yurtsuzluk, geleceksizlik, umutsuzluk, ayrımcılık ve bunların yarattığı psikolojik yıkım beklemektedir" diye konuştu.
DENİZLİ
Denizli’de kadınlar, “Bugün mücadele günü” diyerek sokağa çıktı. Hafize Kurban’ın öldürüldüğü sokakta eylem yapan kadınlar “Artık bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Öfkemizle, hıncımızla kadın düşmanı politikalarınıza karşı duracağız. Krize, şiddete, eşitsizliğe karşı gücümüz birliğimiz demek için sokaklarda olmaya devam edeceğiz!”
DİYARBAKIR
Diyarbakır’da Ofis kavşağında bir araya gelen kadınlar “Jin Jîyan Azadi” sloganları, zılgıtlar ile “Kadın konuşacak katilleri hesap verecek , Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz, Ölmek istemiyorsan haykır, Kadın cinayetleri politiktir” pankartları eşliğinde yoğun güvenlik önleminin alındığı İstasyon Meydanı’na doğru yürüyüş yaptı.
Burada açıklama yapan Rosa Kadın Derneği yöneticisi Bedriye Aydın, “Kadına yönelik şiddet tüm dünyada evrensel bir sorundur. Türkiye’de yasal mevzuatlarla getirilen düzenlemeler kâğıt üzerinde kalmaktadır. Tartışılması gereken kadınların ne giydiği nasıl yaşadığı neye inandığı değil kadına yönelik şiddete karşı nasıl mücadele edilmesidir. Biz kadınlar bir araya geleceğiz, örgütleneceğiz. Susmayacağız korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz. Cinsiyetçi yasakçı politikalara karşı sokakta olacağız” dedi.
DTK Eş Başkanı Leyla Güven ise, “Hüzünlüyüz, her gün kadınlar olarak katlediliyoruz. Kadınların yok sayılması politiktir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Buna karşı mücadele edeceğiz Bu gün Diyarbakır’da kadınlar öldürülmemeli, kadınlarla birlikte bu mücadeleyi yükselterek örnek olmalı” diye konuştu” diye konuştu.
EDİRNE
Edirne'de Kadın Dayanışma Platformu Üyeleri, Edirne Belediyesi önünde toplandı. Yaklaşık 200 kadının bir araya gelerek kortej oluşturmasının ardından ellerinde ‘Kadına şiddete hayır’, ‘Ölmek istemiyoruz’, ‘Kadın katliamı isyanımızdır’, ‘Ölmek istemiyoruz’ yazılı pankart ve dövizler ile Saraçlar Caddesi'ne kadar yürüdüler. Burada toplanan kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Hülya Bodur, “Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlali. Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlali, suçtur. Ülkemizin imzaladığı, kadına yönelik şiddete karşı yasal yaptırımlar ve uluslararası sözleşmelerinin gereklerinin yerine getirilmesi, şiddeti önlemenin en önemli aşamalarından biridir. Kadına şiddetin son bulmasını istiyoruz” dedi.
ELAZIĞ
25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Elazığ Kamu Emekçileri Sendikası’nda basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı KESK Şubeler Platformu adına Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ayşe Yılmaz okudu. Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyecek yasal düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini söyleyen Yılmaz ”Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmalı,iş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı,kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek, güvencesiz, kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmeli,bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınmalı,kapatılan kamu kreşleri açılmalı, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakımevi ve kreşler açılmalı” dedi.
ERZİNCAN
Erzincan’da kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair basın açıklaması yaptı. Kadınlar adına açıklama yapan Arzu Kepez, “Eşit, özgür ve şiddetsiz bir dünya istiyoruz” dedi.
25 Kasım Kadın Platformu adına basın açıklaması okuyan Arzu Kepez, kadınların erkek şiddeti sonucu katledildiğini söyledi. Kadınların çok öfkeli olduğunu vurgulayan Kepez, “Biz kadınlar çok öfkeliyiz, erkeklerden, devletten alacaklıyız. Eşit, özgür ve şiddetsiz bir şekilde yaşadığımız, türlü bahanelerle öldürülmediğimiz bir dünya istiyoruz” dedi.
Sistemi değiştirene dek alanlarda olacaklarını belirten Kepez, “6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadele edeceğiz. Haklarımıza kazanımlarımıza sahip çıkacağız; haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Dün meydanları nasıl boş bırakmadıysak, bugün de meydanlarda olacağız. Cinsel yönelimimize ve kimliğimize göre ölümü reva görenlere, tecavüzde rıza arayanlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Biz Emine Bulut’un dediği gibi ölmek istemiyoruz, yaşamak istiyoruz” dedi.
ESKİŞEHİR
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu'nun çağrısıyla ESPARK AVM önünde bir araya gelen kadınlar, Adalar MIGROS'a yürüdü. “Haklarımızdan vazgeçmiyoruz eşitliğin ve özgürlüğün dünyasını kuracağız İstanbul Sözleşmesi yaşatır" yazılı pankart açan kadınlar, boşandığı kocası tarafından Ayşe Tuba Arslan başta olmak üzere kadın cinayetlerini önlemeyen politikalara tepki gösterdi.
Temsili olarak yargı paketi açan kadınlar, yargı paketiyle yok edilmek istenen haklarına dikkat çekti. Meşaleler yakan kadınlar, kadın cinayetlerine sessiz kalmayacaklarının altını çizdi. Kadınlar adına açıklama yapan Sineray Buse Aydemir, kadın düşmanı politikaların, cinsiyetçi ve gerici söylemlerin her yıl yüzlerce kadının hayatına mal olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “AKP iktidarı, bir süredir cinsel istismara uğramış çocukları tecavüzcülerle evlendirme çabası içinde. 10 yılda 500 bin kız çocuğunun zorla evlendirildiği gerçeği ortadayken buradan bir kez daha AKP iktidarını uyarıyoruz; biz kadınlar tecavüzcülerin, istismarcıların yakasını bırakmayacağız ve tecavüzü meşrulaştırmanıza izin vermeyeceğiz"
HATAY /İSKENDERUN
İskenderun’da kadınlar İskenderun Kadın Platformu’nun çağrısıyla Boyacılar Parkı'nda eylem yaptı. Asitli saldırıya uğrayarak yüzü yakılan Berfin Özek’in de katıldığı eylemde kadınlar, öldürülen kız kardeşlerinin isimlerini saydı. Kadınlar, “Sosyal medya etiketleri arasında bir kadının adını daha görmekten korkar olduk. Çünkü bu ya o kadının hayatta olmadığı ya da korkunç bir şiddete uğramasına rağmen adalet bulamadığı anlamına geliyor” dedi. Kadınlar adına açıklama yapan İskenderun Kadın Platformu dönem sözcüsü Medine Yayman, “Artık yeter! Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok diyoruz! Kadınlar her gün boşanmak istedikleri için, hayır dedikleri için, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 uygulanmadığı için, hakimler şiddet uygulayan erkekleri değil kadınların yaşam tarzlarını yargılamayı seçtiği için, mahkemeler erkekleri aklamanın sayısız yolunu bulduğu için, 15 yaşından küçük çocukların evlendirilmesinde beis görmeyen bir zihniyet altında, cinsel şiddete uğruyor, cinsiyet kimliğine, cinsel ve romantik yönelimine duyulan nefretten, bedenlerinin ve aşklarının sığdırılmaya çalışıldığı kalıplardan, transfobi ve homofobinin türlü şekillerinden ötürü şiddete maruz bırakılıyor. Kadınlar sadece öldürüldüklerinde haber oluyor. Biz kadınların isimlerinin hayalleriyle haber olduğu bir dünya için buradayız! Ve umudumuz birbirimizde. Umudumuz birlikteliğimizden aldığımız güçte, kadın dayanışmasında, verdiğimiz ortak mücadelede” dedi.
KAYSERİ
Kayseri’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde bir dizi etkinlik ve açıklama yapıldı. Yapılan etkinliklerde ortak vurgu: “Kadınlar birlik olursa güçlüdür” oldu.
İlk olarak, Kayseri Kadın Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla bir araya gelen üniversiteli kadınlar, film gösterimi yaptı. “Bir Ayrılık” filmini izleyen üniversiteli kadınlar, 25 Kasım’ın tarihsel önemini ve günümüz politikalarını konuştu.
Ardından Ziya Gökalp Mahallesi’nde bir araya gelen kadınlar mahalledeki semt konağında buluştu. Kadınlar, nafaka hakkından, İstanbul Sözleşmesi'ne varana kadar pek çok konu ile ilgili sorularını Kadın Dayanışma Derneği yöneticisi Avukat Eylem Sarıoğlu'na sordu.
Şiddetin sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmadığını söyleyen Sarıoğlu, “Biz her ne kadar kanıksamış olsak da kadınlar psikolojik ve ekonomik şiddetin de hedefine konuyor. Gün içinde şiddetin her şeklini toplumun her alanında yaşıyoruz" dedi.
Öte yandan 25 Kasım günü Kayseri Kadın Bileşenleri'nin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama gerçekleştirdi. “Kadına yönelik şiddeti ancak bir araya gelebilirsek çözeriz” denildi.
Kayseri Kadın Bileşenleri adına açıklamayı okuyan SES Kayseri Şube Eş Başkanı Figen Kara, “Çocuğunun gözleri önünde ‘ölmek istemiyorum’ diyen Emine Bulut’un çığlığı tüm kadınların çığlığıdır. Bu anlamlı günde kadınlar olarak bir aradayız. Kadın hak ve özgürlüklerine dair ne varsa geçmişte mücadele edilerek kazanılmış haklardır. Bugünde artan krize, şiddete, tacize ve tecavüze karşı buradayız. Kadınların gücü birliğidir” dedi.
Talepleri sıralayan Kara, “Artarak devam eden kadına yönelik şiddet ve bu şiddeti besleyen zihniyet ve politikalara karşı eşit ve özgür bir yaşam kurana dek mücadele edeceğiz” diye konuştu.
KOCAELİ
Kocaeli'nin merkez ilçesi İzmit yürüyüş yolunda toplanan kadınlar ellerinde “Kadın cinayetlerini acil önle” yazılı dövizlerle koridor oluşturup, yürüyüş yaptılar. Yürüyüşün ardından kadınlar basın açıklaması yaptılar.
KOCAELİ / GEBZE
Gebze’de de kadınlar okudukları basın açıklaması ile şunları söyledi: “2019’un ilk 10 ayında 383 kadın öldürüldü. Emine Bulut, Zeynep Öztürk, Ayşe Acar ve adını sayamadığımız yüzlerce, binlerce kız kardeşimizi elimizden alan bu sistemdir.”
KOCAELİ DERİNCE
MALATYA
Malatya Demokratik Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Emeksiz Üst Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. Platform adına basın açıklamasını Latife Ulutaş okudu.
Ulutaş, “Kapitalist sistemin yarattığı eşitsizlikler, ayrımcılıklar hale derinleşerek devam etmektedir. Tüm dünyada devletler uyguladıkları baskıcı politikalarla kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve dozajını artırmışlardır. Böylesi bir gerçekliğe karşı biz kadınlar kapitalizme ve yarattığı şiddetin her türlüsüne karşı, tacize, tecavüze, savaşa, ekonomik krize, yoksulluğa, haklarımızın yok edilmesine karşı bir kez daha alanlardayız” dedi.
AKP iktidarı döneminde çalışma ve yaşam koşullarının ağırlaşmasıyla birlikte artan kadın emeğinin sömürüsüne vurgu yapan Ulutaş, “Baskı ve örgütlülüğü parçalamaya dönük, başta KHK’larla işten atmalar olmak üzere, yasal ve hukuki dayanağı olmayan uygulamalar artmıştır. Tüm bu politikalar, işyerlerinde daha fazla eşitsizlik, yoksulluk, ayrımcılık, cinsiyetçilik, mobbing ve şiddet olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışma yaşamı ve koşulları, tüm emekçiler açısından özellikle de kadınlara açısından şiddetin kendisi haline gelmiş durumdadır” dedi.
Kadınların hak ve özgürlüğüne dair kazanımlarının mücadeleler sonucu kazanıldığının önemine vurgu yapan Ulutaş açıklamayı şöyle sonlandırdı: “Kadınlar bugün de bu kararlı mücadeleyi sürdürecektir. Kadın emeğinin gasbı ve bedeninin denetimine dayalı, tarihsel arka planı çok güçlü eril zihniyetin kadınlar üzerindeki kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolu yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmektedir.”
MANİSA
Manisa Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi.
Manolya meydanında buluşan kadınlar “6824’ü uygula kadını yaşat”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “erkek adalet değil gerçek adalet” sloganlarını attı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Ayşe Dubaz “Uluslararası tekellerin aşırı kâr hırsı; eşitsizlik, şiddet işsizlik, yoksulluk, açlık, savaş, göç ve ekolojik yıkımı akıl almaz boyutlara ulaşmış durumdadır. Aşırı sağcı, otoriter, popülist iktidarlar, faşizm ve savaş politikaları yükselişini bu temelde sürdürmektedir. Ancak ataerkil kapitalizm artık, zora dayalı veya gönüllü rıza üretebilme kabiliyetini kaybetmiştir ve yarattığı yıkıcı etkilere karşı isyanlar her geçen gün çoğalmaktadır” dedi.
İktidarın politikalarının cinsiyetçiliği ve şiddeti beslediğini vurgulayan Dubaz, “Ülkemiz açısından da, ataerki ve kapitalizm ortaklığına siyasal islam ideolojisini ekleyen siyasi iktidarın; şiddeti olağanlaştıran cinsiyetçi söylem ve politikaları ile neoliberalizm, savaş, ırkçılık, tekçilik, dinin araçsallaştırılması, ekonomik kriz gibi nedenler kadına yönelik şiddeti her geçen gün artırmaktadır. Kadın emeğine, bedenine, kimliğine karşı saldırı hiç olmadığı kadar artmıştır” diye konuştu.
Mücadele vurgusu yapan Dubaz “Tüm kadınları; kadına yönelik her türlü şiddete, kadın cinayetlerine, savaşa, ekonomik krize, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, sömürüye, otoriterliğe karşı; Mirabel kardeşlerin mücadelesini büyütmeye, 25 Kasım’da alanlarda olmaya çağırıyoruz! Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!” dedi.
MUĞLA
25 Kasım dolayısıyla Muğla'da Sosyoloji ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliliği Topluluğu 'nun ortak olarak düzenlediği bir etkinlik gerçekleşti. etkinlik saat 13.30'da başladı.
Etkinliğin devamında Sosyoloji topluluğundan öğrencilerin şiddetin kökenine ve aile konusuna değinerek sunumlarını gerçekleştirdiler.
Etkinlikten sonra Muğla Kadın Platformu çağrısıyla Mustafa Muğlalı İşhanı’nda saat 18.30’da basın açıklaması gerçekleştirildi.
SİNOP
Sinop'ta 25 Kasım için bir araya gelen kadınlar, yürüyüş düzenlendi. Kadınlar, Sakarya Caddesi'nde buluşup, ellerinde taşıdıkları 'Kadına şiddete son' yazılı pankartla, Uğur Mumcu Meydanı'na kadar yürüdü.
ZONGULDAK/ ÇAYCUMA
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde Çaycuma açıklama yapıldı.
Çaycuma Kadın Platformu tarafından Öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği Kadın Sekreteri İlknur Kiremitçi Oral şunları söyledi.
“Bu 25 Kasım’da kadınlar olarak, artarak devam eden kadına yönelik her türlü şiddete ve bu şiddeti besleyen zihniyet ve politikalara karşı, Emine Bulut’un “Ölmek İstemiyoruz!” haykırışıyla alanlardayız.
Neoliberal politikalar tüm dünyada kadınları güvencesizliğe işsizliğe, eril zihniyete ve aileye daha çok mahkûm etmektedir.
Ülkemiz açısından da kadına yönelik şiddeti her geçen gün artırmaktadır. Neredeyse günde iki kadın, genellikle de en yakınındaki erkekler tarafından, öldürülmektedir.
Her gün yüzlerce kadın evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna yaşamlarını sürdürmektedir. Her yer, her mekân kadınlar için şiddet ve cinayet mahalline dönüşmüş durumdadır. Kadınların hiçbir can güvenliği olmadığı böylesi bir atmosferde, kadına yönelik şiddeti önleme, kadınları koruma yerine mevcut mekanizmaları dahi yok eden iktidar, erkek-devlet şiddetinin boyutunu gözler önüne sermektedir. Son dönemde kadın kazanımları sistematik olarak gasbedilmekte, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı her alanda saldırı geliştirilmekte, kayyum atanan belediyelerde şiddete uğrayan kadınların başvuru merkezleri kapatılmaktadır. 8 Mart’a kadar sürecek olan “Eşit ve Özgür yaşamak istiyoruz!” kampanyamızı başlatıyoruz. Kampanyamız boyunca; işyeri işyeri, sokak sokak emekçi kadınlarla buluşarak, yaşam, emek, eşitlik ve özgürlük mücadelemizi birlikte öreceğiz, birlikte yükselteceğiz.
Tüm kadınları; kadına yönelik her türlü şiddete, kadın cinayetlerine, savaşa, ekonomik krize, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, sömürüye, otoriterliğe karşı; Mirabel kardeşlerin mücadelesini büyütmeye, kamu emekçisi kadınları KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz! Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!”
İlgili haberler
Krizsiz, şiddetsiz, savaşsız, sömürüsüz bir dünya...
Kadınlar 25 Kasım’da kadın cinayetlerine, şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, krizin derin...
Bir 25 Kasım buluşması: Kadınlar artık yalnız hiss...
Batıkent Kardelen Mahallesi’ndeki kadınlar 25 Kasım dolayısıyla bir araya geldi. Kadınlar, haklarını...
Londra’da Türkiyeli göçmen kadınlar 25 Kasım için...
Londra’da yaşayan kadınlar Day-Mer Kadın Komisyonu’nun düzenlediği 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete k...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.