Pas South işçisi kadınlar: Soğuk da olsa güneş de açsa direnişimiz bitmeyecek
Pas South fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişe geçen kadın işçiler anlatıyor…

Arçelik, BSH, Varicon gibi beyaz eşya firmalarının üretim yapan bir fabrika Pas South. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet yürüten fabrikada yaklaşık 200 işçi çalışıyor ve neredeyse yüzde 90’ı kadın işçi.

Çalışma koşullarının ağırlığına, düşük ücrete, telafi çalışması dayatmasına karşı hakları isteyen işçiler Petrol-İş Sendikası Trakya Şubesinde örgütlenmeye başlayınca bir kısmı kendini kapı önünde bulmuş. İşçiler küçülme bahanesiyle işten atılırken fabrika önünde 14 gündür direnişteler. Aralarında direnişteki arkadaşlarına destek verdiği için işten atılan işçiler de var. Yağmur, çamur, soğuk demeden fabrika önünde bekleyen, “Sonuna kadar direnip hakkımızı alacağız” diyen kadın işçilerle fabrika önünde konuştuk.

Şu ana kadar 21 işçinin çıkarıldığını, birinin sendikasız olduğunu söyleyen bir kadın işçi “Biz arkadaşımla birlikte sendikalaşmayı başlattık. Bu telafi süreçleri canımızı çok yaktı. İçeride hâlâ 250 saat borcu olan var. Telafi, elektrik, doğal gaz, ikramiyelerimiz hiç yoktu. Bu sendikalaşma olduğundan beri ikramiye vermeye karar verdiler. Bir tam maaşı dörde bölerek üç ayda bir ikramiye vermeye başladılar. Telafilerden dolayı canımız yandığı için karar verdik. Sonra arkadaşlarımıza bildirdik. Hep beraber bir toplantı yaparak karar verdikten sonra üyeleri toparladık. Bizim toplandığımız günde mesela 20 işçinin sigorta girişini yaptılar. Sonra bizim üye girişimiz çoğaldı doğal olarak. Biz yedi üye daha yapmak zorunda kaldık. Onu da tamamladıktan sonra Bakanlığa yazı gitti ve yarım saat sonra biz işten çıkarıldık.”

CANLARINA TAK ETTİREN TELAFİ ÇALIŞMASI OLMUŞ

Aldıkları asgari ücreti de tam alamadıklarını, sürekli telefi yaptıklarını söylüyor bir diğer işçi de. İşçilerin canına tak etmiş bu durum. Kısa sürede yetki alacak sayıyı topladıklarını söyleyen kadın işçi, “Maaşımızın eksiğini sorduğumuzda ‘Siz notlarınızı eksik tutmuşsunuz, bizimki doğru’ diyorlardı. Mesaileri biz not alıyorduk, eksik çıkınca gidip soruyorduk ve bizim yanlış not aldığımızı söylüyorlardı” diyor.

Araya giren diğer kadın işçi “Bizim fabrikaya yeterince telafi borcumuz olduğu için, benim 1 buçuk senedir telafi borcum olduğu için parasını dahi almıyorum. Param direkt o borca gidiyor. 3 saat mi çalıştın telafiden siliniyor. Telafi çalışması da şöyle; mesela fabrikada bu hafta iş yok, sipariş alınmamış. Sana diyor ki ‘Sen bu hafta eve git, bir hafta yat’. Bir haftayı 7 buçuk saatten hesaplarsan 45 saat ediyor. Fabrikaya 45 saat borçlanmış oluyorsunuz. Atıyorum öbür hafta sipariş çoğaldı. Geliyorum normal 7 buçuk saatimi çalışıyorum, 3 buçuk saat de mesaiye kalıyorum. O 3 buçuk saati telafiden düşüyor. 3 buçuk saatimi para olarak almıyorum” diyerek anlatıyor.

Bir sayı verdiklerini ancak yönetim için yeterli olmadığını söyleyen kadın işçi devam ediyor: “Hep daha fazla çıkarmak zorundasın ama onların bize verdiği sayı belli. Mesaiye kalmayınca da sürekli mesaiye kalmamız gerektiğini söylüyorlardı. ‘Borcunuz var, kalacaksınız’ diyorlardı. Telafiye çıkarken de kendi isteğimizle diye imzalıyoruz ama kendi isteğimizle değil.”

Ocak ayında aldıkları maaşı görünce sendikaya başvurmaya karar vermişler. “Ocak ayında aldığımız parada bir değişiklik, bir zam olmadığı için. Biz çıkmadan önce bize bir söz verildi. Tam maaşı dörde bölüp 3 ayda bir bize ikramiye olarak verecekti. Erzaklar 130 liraydı, 260 lira oldu denildi ama onu bu ay alınca fark edecekler. Hani ‘Sendika içeriye girmesin de bakın biz size haklarınızı elimizden geldiğince vermeye çalışıyoruz’ diye gösteriş amaçlı vermeye başladı. İşveren sendikayı engellemek için 20 işçi girişi yaptı ama o elemanlar içeride yok mesela. Daha yeni yeni almaya başlıyor. Bizim üye topladığımız, yazının Bakanlığa gideceği gün 20 kişi sigorta girişi yapıyor ama elemanların hiçbiri içeride yok. Şimdi daha yeni yeni başlıyorlar. Onda da daha yeni yeni başvuru alıyorlar.”

“Valla şartlar zor ama eğer başarabilirsek en azından kadınların gücünü göstermiş olacağız ve bunu başarmanın mutluluğuyla devam etmiş olacağız. Biz giremesek bile, tabii ki girmeyi düşünüyoruz ama giremesek bile en azından insanların haklarını almasını sağlamış olacağız ve bu bize mutluluk vermiş olacak.”
“Burada bize çok destekçi geliyor. Çok gurur duyuyoruz, teşekkür ederiz. Hakkımızı almak için savaşıyoruz. İnşallah sendika yenecek biz de hakkımızı alacağız.”

‘HİÇBİR İŞÇİ KORKMASIN, HAKLI MÜCADELESİNDEN DÖNMESİN’

Bugün pek çok yerde direnişte olan işçilere de içerideki işçilere de seslenen kadın işçiler şunları söyledi:

“Korkmasınlar, bize destek versinler ama dozunda versinler, işlerinden olmasınlar. İçeride çok ihtiyacımız var onlara. Korkmasınlar ve geleceğe baksınlar. Bir görsünler her şeyi, bizim buradaki emeklerimiz, onların içerideki emekleri boşa gitsin istemiyoruz. Diğer fabrikalarda direnişte olan insanlar için de ölmek var dönmek yok diyelim.”

“Diğer işçiler de direnişe devam etsinler. Hakkımızı alana kadar devam.”

“Burada mücadele etmek soğuğa rağmen kötü hissettiriyor ama yine de mutluyuz. Burada iyiyiz ama içerideki arkadaşlarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Petrol-İş yanımızda.”

“Şu anda buradayız, direniyoruz. Güçlü durmaya çalışıyoruz. Soğuğa rağmen hepimiz kapının önünde direniyoruz. Her daim arkadaşlarımızın yanındayız. Onlar da bizim yanımızda. Buradan da sendikalaşmaya çalışan arkadaşlarımız, özelikle kadın arkadaşlarımız varsa kesinlikle yollarından vazgeçmesinler, her daim haklarını savunsunlar, haklarını arasınlar, hiçbir haksızlığa boyun eğmesinler.”

“Kimse yolundan geri dönmesin. Biz bu işi kazanacağız. Sonuna kadar da başkanımıza güveniyoruz. Burada sonuna kadar devam edeceğiz. Kadınlar bu işi başaracaklar bence. Onların da bize desteklerini bekliyoruz.”

“Şu an pek çok firma direniş gösteriyor. Bence işverenin de artık çalışanlarına biraz saygısı olması lazım diye düşünüyorum. Onların direnişlerine, sendikalaşmalarına saygı gösterip, bunu artık kabul edip, bir masaya oturup anlaşmaya gitmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu her firma ve bizim firmamız için de geçerli. Bence daha fazla yokuşa sürmenin bir anlamı yok. Sonuçta herkes hakkını aramaya çalışıyor burada. Haksızlık yapmanın bir anlamı yok insanlara. Bizler ekmeğimiz için çabalıyoruz. Bizler asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlarız ve bu dönemde asgari ücretle geçinmek çok zor. Biraz empati yapıp kendilerini bizim yerimize koyarlarsa, bizim ne için mücadele ettiğimizi daha iyi anlayacaklardır. O yüzden bütün işverenlere buradan şunu söylemek istiyorum. Artık daha fazla yokuşa sürmenin hiçbir anlamı yok. Lütfen bizi artık kabul etsinler, bizi daha fazla zora sokmasınlar. Evet biz burada soğuğa rağmen duruyoruz ama buna belki de bu yüzden cesaret edemeyen insanlar var. Artık daha fazla yormanın da güçsüzleştirmeye çalışmanın da hiçbir anlamı yok. Bir an önce herkes işçisine saygı duysun diyorum.”

“Bu firma zaten kadınlarla çalışıyor. İçeride 100 işçi varsa 90’ı kadın işçi. O yüzden kadın-erkek eşitsizliğini sağlayan bir durum yok burada. Zaten eşit olmayan bir şey var o da asgari ücretle çalışmamız. Artık hiçbir şey enflasyon oranıyla bir gitmiyor. O yüzden biz de haklarımızı savunmaya çalışıyoruz. Biz sadece anayasal hakkımız olan sendikalaşmayı istiyoruz. Daha fazla diretmesinler. Biz onlara hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz. Sonuna kadar buradayız. Gördükleri gibi kışın, soğuğun ortasında bekliyoruz. Güneş açarsa daha da güzel olacak. Şimdi bile burada durmamızdan anlasınlar ki direnişimiz hiçbir şekilde bitmeyecek.”

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

İlgili haberler
Pas South fabrikasında işten atılan işçilerin dire...

Tekirdağ Çerközköy’deki Pas South fabrikasında sendikaya üye olduktan sonra işten atılan işçilerin d...

PAS South işçisi kadınlar: İçeridekiler baskılarda...

PAS South’ta çalışan ve sendikalaştıkları için işten atılan kadın işçiler Ekmek ve Gül’e çalışma koş...

Pas South’ta işten atılan işçiler direnişlerinin 6...

Kötü çalışma koşulları ve düşük ücrete karşı Petrol -İş’te örgütlenen ve işten atılan 15 Pas South i...