Uyku bozukluğu üzerine notlar: Depremin sebep olduğu uykusuzlukla ne yapalım?
Yaşanan deprem sonrasında stres, kaygı ve korkunun, bölgede ve dolaylı olarak etkilenmiş kişilerde uyku problemlerine yol açtığını söyleyebilmek mümkün. Peki ya buna karşın ne yapabiliriz?

Yaşanan depremden sonra depreme maruz kalmış ya da uzaktan olsa da etkilenmiş olan kişilerden sıklıkla duyduğumuz rahatsızlıklardan biri uyku bozukluğu. Yaşanan deprem sonrasında stres, kaygı ve korkunun, bölgede ve dolaylı olarak etkilenmiş kişilerde uyku problemlerine yol açtığını söylemek mümkün.

Uyku, bireylerin yaşam kalitesini ve sağlığını önemli ölçüde etkileyen fizyolojik, psikolojik ve sosyal boyutları olan bir kavram. İnsan yaşamında temel ve vazgeçilmez etkinliklerden biri. Yeme, içme, nefes alma, boşaltım kadar önemli bir fizyolojik gereksinim. Bu nedenle bireyin yaşam kalitesini ve iyilik durumunu etkileyen sağlığın önemli bir değişkeni.

Sıkça sorulan sorulardan birini cevaplayalım: “Normal uyku süresi nedir?”

Kişinin kendini iyi hissettiği, uyandığında zinde olabildiği süredir. Uyku süresinin kişiden kişiye, yaş dönemine göre değişkenlik göstermekte olup bu sürenin 4 saat ile 11 saat arasında olduğu biliniyor.

 Uykusuz kalınan durumlarda:

◾ Akyuvar sayısında azalma ve vücudun hastalıklara karşı direncinde düşme,

◾ Psikiyatrik hastalıklara olan dirençte azalma,

◾ Kas gücünde zayıflama,

◾ Kan şekeri dengesinde bozulma,

◾ Nefes alış-veriş ritminde bozulma,

◾ Vücut ısısında düşme,

◾ Görme ve konuşma bozuklukları,

◾ Unutkanlık, sinirlilik ve tahammülsüzlük görülebiliyor.

 UYKU BOZUKLUĞU NEDİR?
Bünyedeki birtakım hastalıklar ya da dış etkenler sebebiyle normal uyku düzeninin bozulması olarak tanımlanabilir. Uyku bozukluğu görülme sıklığı erkeklerde yüzde 10.5 oranında görülürken, kadınlarda bu oran yüzde 20.2’ye çıkmaktadır.
Uyku bozukluğu olan kişilerin bazı yakınmaları şu cümlelerle görülebilmektedir:
◾ Hiç uyuyamıyorum ya da aşırı uyuyorum.
◾ Gece sürekli uyanıyorum ya da otururken bile uyuyorum.
◾ Ne kadar uyusam da dinlenemiyorum.
◾ Sıçrayarak uyanıyorum ya da çok kötü rüyalar, kâbuslar görüyorum.
◾ Kardeşim uyurken sayıklıyor ya da yürüyor.


UYKUZULUĞUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
◾Gece yattığınızda 20 dakikadan uzun süre uykuya dalamama,
◾Hemen uykuya dalma ama çok sık uyanma,
◾ Çok erken saatte uyanma ve bir daha uyuyamama,
◾Bu yakınmaların 2 haftadan uzun süredir devam etmesi,
◾ Uykuda nefes alırken duraklama, uyandığınızda nefes almakta zorlanma veya nefes nefese kalma,
◾Yüksek sesli düzensiz horlama,
◾ Kâbuslar veya rahatsız eden rüyalar,
◾Uykuda yürüme veya konuşma,
◾ Uyurken tekrarlayan bacak hareketi.


UYKU BOZUKLUKLARINA KARŞI NELER YAPILABİLİR?
◾ Sabah uyanınca yataktan çıkmak,
◾ Mümkün olduğunca aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak.
◾ Düzenli egzersiz yapmak.
◾ Uyku saatine yakın yemek yememek, heyecanlı aktiviteler yapmamak.
◾ Uykuyu kaçırabilecek kafein içeren içecekleri azaltmak.
◾ Nefes egzersizleri ile rahatlamak.
◾ Yatağa girmeden önce tüm olumsuzluklardan sıyrılıp, sizi mutlu eden şeyleri düşünmeye çalışmak.
◾ Işık ve gürültüyü en aza indirmek.
◾ Güzel bir manzarayı gözünüzde canlandırmak ve içinizden anlam taşımayan bir sözcük tekrarlamak.
◾ Akşam yemeğinden sonra yarım saat sakin bir yerde oturmak ve geçen günü düşünmek. Yapabildiğiniz şeyleri düşünmek sizi rahatlatacaktır.


YETKİLİLER NELER YAPABİLİR?
◾Barınma koşullarını hızla düzeltip ısınma, yatak, kalabalık ve gürültü gibi sorunları azaltmak,
◾Uyku bozukluğu olan veya bu nedenle medikal tedavi alan bireyler için mobil sağlık sistemleri oluşturmak, sağlık kuruluşlarında ise merkezlerin sayı ve kapasitelerini artırmak.
◾Kaygı-stres kaynaklı uyku bozukluklarında öncelikli olarak bireyleri psikiyatrist ve psikologlara yönlendirilmesini sağlamak.
◾İnsan sağlığı açısından vazgeçilmez bir süreç olan uyku için uygun şartlar bir an önce sağlanmalıdır.

Fotoğraf: Unsplash