Resmi verilerde olmayan yoksulluk ziyaret ettiğimiz evlerde!
Yardım başvurusu yapan kadınların en çok dert yandığı meselelerden biri kira zamları. Çoğu, çocuklarının isteklerini karşılayamıyor. Bu, onları üzüyor ve kendi ihtiyaçlarını düşünmekten alıkoyuyor.

Yeniden merhaba sevgili Ekmek ve Gül okurları.

Ben İstanbul’da çalışan o sosyal hizmet uzmanı kadınım. Ekmek ve Gül’e daha önce de çalıştığım alanlardaki izlenimlerime ilişkin bir yazı yazmıştım. Sizlerle tekrardan buluşup biraz olsun içimi dökmek istedim. Artan yoksulluk, kadınların yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlar, her gün tekrar tekrar dinlediğim hikayeler beni doldurup taşırıyor çünkü. Yazıya başlamadan önce iki sayı evvel sizlere anlattığım hikayelere dönüp bakmak istedim.

Şu an yaptığımız ev ziyaretleri ile karşılaştırdığımda durumun yoksul halk için giderek kötüleştiğini söyleyebilirim. Temmuz ayı itibari ile yeni asgari ücret 5 bin 500 TL olarak belirlendi. Benim çalıştığım kurum da destek kriterlerini, muhtaçlık ve açlık sınırını yeni asgari ücret olan 5 bin 500 TL’yi baz alarak yeniden belirleyecek. Bunu yaparken de resmi kurumlar tarafından açıklanan verileri göz önünde bulunduracak. Ancak biz sosyal hizmet uzmanları gayet iyi biliyoruz ki resmi kurumların açıkladıkları veriler ile yoksul halkın evlerine yansıyanlar arasında çok fark var.

‘REDDEDİLDİ’

Yardım için başvuru yapan kadınların bu aralar en çok dert yandığı meselelerden biri kira zamları. Asgari ücretin 5 bin 500 TL olmasıyla, hatta olmadan daha önce, ev sahiplerinin kiralara yapmış olduğu 2 bin-3 bin TL arası zamlar malumunuz. Bu koşullarda asgari ücretli 4 kişilik bir ailenin aylık 4 bin TL kira bedeli ödediğini varsayalım. Geriye kalan 1500 TL, güncel market fiyatları tavan yapmışken hangi aileyi geçindirebilir? Bu ekonomik koşullarda hangimiz gerçek açlık sınırının üzerindeyiz? Bu sorunun cevabını her gün kadın müracaatçılarımdan dinliyorum. Hiçbirinin kendi ihtiyaçlarını karşılama, kendine zaman ayırma, özel bir isteğini gerçekleştirme gibi bir lüksü yok. Gittiğim evlerde kadınlar artık kendilerine hijyenik ped bile alamadıklarını belirtiyorlar. Çoğu kadın çocuklarının isteklerini karşılayamıyor. Bu durum onları hem üzüyor hem de kendi isteklerini, ihtiyaçlarını düşünmekten alıkoyuyor. Çalıştığım kurumdan hijyenik ped desteği de yapılmasını talep ettim ancak henüz bir dönüş alamadım.

Çalıştığım kurumda yeni belirlenecek olan muhtaçlık sınırı ne olur bilmiyorum. Ancak, sadece ekmek gideri bile aylık 1500 TL olan ailelerin başvurularına “reddedildi” yazmak zorunda kalacağımdan eminim. Meslektaşlarımla yaptığım sohbetlerde de durum bundan farksız. Asgari ücret zammı demek bugün için yoksullaşma demek. Bunu bir sosyal hizmet uzmanı olarak resmi verilerden değil, her gün evine konuk olduğum kadınlardan biliyorum.

Yeniden buluşmuş olmanın verdiği heyecan ve umutla, sonraki sayılarda görüşmek üzere

Fotoğraf: Freepik