Mobbing kadın işçilere hayatı dar ediyor
Çeşitli işkollarında çalışan kadınlar, işyerlerinde karşılaştıkları mobbingi ve bunun hayatlarını nasıl etkilediğini Ekmek ve Gül’e anlattılar.

Mobbing, kimi zaman daha çok çalıştırmak uğruna kimi zaman işçiyi işten atma amaçlı olarak genelde işveren ya da yöneticiler tarafından uygulanan bir şiddet biçimi. Mobbinge maruz kalan çalışanlar, bu durumun yarattığı travmalarla hem iş hayatında hem günlük yaşamında boğuşmak durumunda kalıyor. Yıldırma, pasifize etme, psikolojik olarak yıpratma gibi yöntemlerle uygulanan mobbinge en çok maruz kalanlar ise kadınlar.
Çeşitli işkollarında çalışan kadınlar, işyerlerinde karşılaştıkları mobbingi ve bunun hayatlarını nasıl etkilediğini Ekmek ve Gül’e anlattılar. 

İŞTEN ÇIKALIM İSTİYORLAR
Tuzla’da bir metal fabrikasında şu ara kriz bahanesiyle sık sık işten atmalar yaşanıyor. Patronun asıl tercihi ise işçilerin “kendi istekleriyle” ayrılması. Bunun için başvurduğu yollardan biri de mobbing. Birbuçuk yıldır bu fabrikada çalışan Gül, yaşadığı baskının mobbing olduğunu ve patronun işten ayrılmasını sağlamak için bunu yaptığının farkında: “Farklı bir bölümde çalışıyordum, sürüldüm. Yıldırmak için işim dışında bilmediğim başka işler yaptırmaya başladılar. Hızlı çalışma konusunda baskı yapıyorlar. Lavaboya gitmeye dahi izin vermiyorlar. Ürün sayısı düşük olduğu zaman baskı artıyor. Halbuki 4 kişinin yapacağı işi 1 kişi yapıyor. Makine arızalıysa sebebini bizde buluyorlar. Normalde günde 8 saat, vardiyalı çalışıyoruz. Vardiya vardiya yıllık izne çıkarılıyoruz, bundan kaynaklı irademiz dışında 12 saat çalışacağız bu yaz. Üretim mühendisi 12 saatlik süreçte kim izin alırsa ‘canını yakacağını’ söyledi. Hasta olsak, ölsek bile rapor alamıyoruz. Haliyle çıkışlar yaşanabilir. Tutanak yiyenleri işten çıkaracaklarını söylediler, oysa her şeyde tutanak tutuyorlar zaten. Sendika ise tüm bunları bildiği halde bir şey yapmıyor...”

‘AYAKLARIM GERİ GERİ GİDİYOR İŞE GİDERKEN’
İşçilere yönelik taciz ve hakaretler de yaşandığını söyleyen Gül, “Bir amirin kadınları hastaneye götürürken taciz ettiği söylendi. Hatta bundan kaynaklı işten çıkanlar oldu. Sağlık sıkıntısı yaşayan arkadaşımıza hakaretler yağdırıldı” diye anlatıyor.
Gül, işyerlerindeki mobbingin ve baskının sebebini ise şöyle açıklıyor, “Küçülmeye gitmek istedikleri için işten çıkartmaya çalışıyorlar bizi. Robot makine getirip fazla elemanları çıkartmakmış amaçları. İşçiler de bu baskı altında ürün sayısında rekabete girişiyor ve tartışıyorlar. Bu baskı ortamında çalışmak istemiyorum, ayaklarım geri geri gidiyor işe giderken.”

AST-ÜST İLİŞKİSİ İLE EZİLİYORDUK
Gül’ün mobbinge maruz kaldığı ilk işyeri değil burası. Daha önce çalıştığı bir tıraş bıçağı fabrikasında özellikle kadın işçilere yönelik uygulamaları şöyle anlatıyor: “Enjeksiyon bölümünde ürün eksikliği bahanesiyle yanına çağırdığı bir kızı taciz etti ustabaşı. Kız taciz olduğunu söylediği halde enjeksiyon sorumlusunu koruyup kolladılar. Bunun sonucunda kız işten ayrıldı. Orda erkekler evli, kızlar bekardı. Evli ve bekar ayrımı vardı. Kızlar evlendikten sonra işten çıkarılırdı.” Burada günde 12 saat çalıştırıldıklarını, çay molasını bile makine başında yaptıklarını, oturup dinlenmenin yasak olduğunu belirten Gül, “Sürekli bir ürün yetiştirme, bir sayı derdi vardı. Makineciler arasında da rekabet vardı. Herkes herkesi şikayet ediyor, birbirine sürekli psikolojik şiddet uyguluyordu. Ast-üst ilişkisi sonucu ezme olayı yaşanıyordu.”

BAYILDIĞIMDA ‘NUMARADAN YAPIYORSUN’ DEDİLER!
Aynı metal fabrikasında çalışan 23 yaşındaki Yağmur, bu yıl yaşadığı bir sağlık sorunu yüzünden işyerinde baskı görmeye başladığını söylüyor: “Hastalığım ciddi. Bana verilen rapora göre hamilelerle aynı koşulda çalışmam gerek. Ayakta çalışmamam lazım ama saatlerce ayakta kalıyorum. 8 saatten fazla çalışmamalıyım, ama insan kaynakları ‘12 saatten fazla çalışabilirsin’ deyip baskı yapıyor. Bir gece mesaj atıp vardiya saatlerimi zorla değiştirdiler ve telefondan tehdit ettiler. Çift vardiya çalıştırdılar beni. Etil alkolle temizlenen bölümler benim için ekstra zararlı ve beni zorla orada çalıştırmak istediler. Bir keresinde bayıldım, bana numaradan bayıldığımı söylediler.”

SÜREKLİ HAKARET, BAĞIRMA, TUTANAK, İHTAR...
Sendikalaştıktan sonra işyerinde daha fazla mobbing ve baskı uygulanmaya başladığını belirten Yağmur, sendikacıların ve işyeri temsilcilerinin pasif tutumundan dolayı rahatsız: “Makine arızalansa bize bağırıyorlar sürekli. Ses çıkarınca işten çıkarmakla tehdit ediyorlar. Bir gün içerisinde 4-5 makinede çalışıyorum. Zamanla çalışan sayısını düşürmeye başladılar. Şu sıralar bizim açıklarımızı yokluyorlar. Sürekli izliyorlar bizi. Bozuk-kırık ürün olunca bizi suçluyorlar, ücretimizden kesiyorlar. Halbuki ürünleri kıran makine bizim suçumuz yok. Amaçları tazminatımızı almadan işten ayrılmamızı sağlamak. Aslında bizden çok korkuyorlar. Arkadaşlarıma da söylüyorum işçi olmazsa işveren olmaz, birlik olmamız lazım diye. Sendikanın bu mobbinglere karşı bizi savunması lazım. Bizim fabrikamız çok güzel örgütlenebiliyor. Ama temsilcilerimiz çok pasif.”

‘İĞNELEYİCİ SÖZLER MORALİMİ BOZUYORDU’
Melek 25 yaşında, kısa bir süre öncesine kadar deri işçisi olarak çalışıyordu. Çalıştığı fabrikada birçok kez mobbinge uğramış. Sonuçta kendisi işten ayrılmayınca atıldığını belirterek, şunları anlatıyor: “Ayrımcılık çok vardı. Taciz çoktu. Bir yandan da sürekli çalışıyorduk. Zorla fazla mesailere bırakılıyorduk. Servis eve kadar değil, E5 üzerinde bırakıyordu, bunun bizi nasıl zorladığını anlattığımızda ‘yapamıyorsan çık’ karşılığını alıyorduk. Patronun kızı istediği servise binebiliyordu. Bir gün ben de, hastaneye gitmem gerektiği için, başka servise bindim. Bunu sorun ettiler. İşe gelmeseydin, dediler. ‘Bizim de istediğimiz servise binmeye hakkımız var’ deyince, patron tarafından mobbinge uğramaya başladım. Çalışıyorken başımda durup bakışlarıyla rahatsız ediyor, sürekli kötü kötü bakıyordu. İzin almak istediğimde laubali cevaplar veriyordu. Yüzüme aşağılarcasına bakıyor, dalga geçer gibi konuşuyordu. Gerçekten orada elemanlara değer verilmiyordu.” Bu davranışların kendisini çok etkilediğini, motivasyonunu düşürdüğünü söylüyor Melek; “Yorgunluk ve moral bozukluğuyla hiçbir sosyal aktivitede bulunamıyordum. İğneleyici konuşmalar çok moralimi bozuyordu. Düşünsenize karşınızda birisi size sürekli kötü davranıyor. Beni gerçekten etkiliyordu. İşimi yapmaya hevesim varsa da bu durum heves bırakmıyordu. Sonra işten atıldım zaten.”
Daha önce de bir gıda fabrikasında çalıştığını, orada da kıdemli çalışanların mobbingine uğradığını anlatan Melek, “Aralarına yeni elemanı kabul etmiyorlardı, yeni geleni işten çıkarmak için elinden geleni yapıyorlardı” diyor.

BOŞANDIĞI GEREKÇESİYLE İŞTEN ATILDI!
Nazan, çok kısa bir zaman öncesine kadar özel bir okulda anaokulu öğretmeniydi. Geçtiğimiz günlerde işten çıkarıldı. Onun öncesi ise mobbingle geçen günler. Nazan, işyerinde bir kıyafet dayatması olduğunu, öğrenci olmamasına rağmen cumartesi günleri de çalıştırıldıklarını, çok fazla çocukla uğraştıklarını ve çalışma koşullarının çok zorlayıcı olduğunu, daha fazla çalışmaları için sürekli baskı altında olduklarını anlatıyor. İşten ayrılma süreci ise şöyle gelişmiş: “Yeni boşanmıştım. İşveren boşandığım için benimle çalışmak istemediklerini söyledi. Çalışma verimime dair hiçbir şey söylemediler. Sadece daha önce birinin boşandıktan sonra psikolojisinin bozulduğunu, okuldaki çalışmayı aksattığını, bu sebeple beni istemediklerini söylediler.” İşten çıkarılmasıyla ilgili olarak arkadaşlarına “stratejimize uymuyordu” denildiğini öğrenmiş sonradan. “Strateji dediği de anaokuldaki çocukların velilerini çocuklarını ilkokulda da bu okulda devam etmeleri konusunda ikna edememiş olmam” diyor Nazan. Ticarethaneye dönüşmüş bir okulda bir öğretmen, çocuklarla kurduğu ilişkiye değil okula daha çok müşteri bulup bulamadığına bakılarak ve ‘boşanması’ gerekçe gösterilerek işten atılıyor yani.
Nazan bütün bu süreçte yaşadıklarının mobbing olduğunu çok geç fark etmiş. Oysa mobbinge karşı yapılabilecekler var, ama öncelikle bunun farkına varmalı ve haklarımızı bilmeliyiz.

EN ÇOK KADINLAR MOBBİNGE UĞRUYOR
Araştırmalar hem Türkiye’de hem dünyada kadın çalışanların erkeklere göre daha fazla mobbinge uğradığını gösteriyor. Örneğin, Ankara’daki üniversitelerde görev yapan akademisyenler arasında yapılan bir araştırmaya göre mobbinge maruz kalan akademisyenlerin yüzde 63,8’i kadın.
Yine Türkiye Mobbing Derneğine 2010-2012 yılları arasında gelen başvuruların yüzde 66’sı kadın.
Çalışma Bakanlığı’nın ALO 170 hattına 2011-2013 yıllarında kamu çalışanlarından gelen şikâyetlerin yüzde 51’ini kadınlar oluşturdu.


MOBBİNG NEDİR?
Mobbing, mağdurun mesleki durumuna, verimliliğine, sosyal ilişkilerine ve sağlığına zarar veren, hayatı dar edecek kadar güçlü bir şiddet biçimidir. Mobbingin ayırt edici özelliklerinden biri sistematik olmasıdır. Yani belirli bir süre sistematik biçimde devam ediyorsa, yıldırmayı, işten uzaklaştırmayı amaçlıyorsa, mağdurun kişilik değerlerine yönelik kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar sergileniyorsa bunu mobbing olarak değerlendirebiliriz.
KİMLER MOBBİNGE UĞRAR?
Mobbinge uğrayan mağdur genellikle ekonomik, kültürel, fiziksel veya herhangi yönden daha zayıf olan çalışanlar olabiliyor. Mobbing uygulayan kişi ise bazen işveren, bazen amir, bazen de başka bir çalışan/işçi olabilir. Mobbing, cinsiyet ve hiyerarşi farkı gözetmeksizin, tüm kültürlerde ve tüm işyerlerinde gerçekleşebiliyor. Yani mobbinge maruz kalma riski çalışan herkes için var.

MOBBİNGİN NEDENLERİ NEDİR?
- Psikolojik tacizin, disiplinin ve verimin artırılmasında araç olarak kullanılması
- İnsan kaynakları masraflarının düşürülmek istenmesi
- Hiyerarşik yapı
- İletişim kanallarının zayıflığı
- Sorunları çözme ya da yönetmedeki yetersizlikler
- Şikâyet prosedürünün işletilememesi
- Liderlik vasıflarında zayıflık
- Birini suçlama ve suçlu bulmaya dair toplumsal alışkanlıklar
- Takım çalışması anlayışının olmaması ya da düşük olması
- Örgüt içi eğitimlerin önemsenmemesi
EN SIK GÖRÜLEN MOBBİNG ÖRNEKLERİ
- Bağırarak ve sürekli eleştirerek iş yaptırılması
- Çalışanın aşırı yük altına sokulması
- Tecrit edilmesi
- Çalışanın özel kutlama ve sosyal etkinliklere kasıtlı olarak davet edilmemesi
- Kişinin dış görünüşüyle veya giyim tarzıyla alay edilmesi
- Küçümseme ve hor görme
- Kişinin hakkında asılsız söylentiler çıkarma
- Yetenek ve uzmanlık alanına girmeyen işler verilmesi
- Kişiye hak ettiği yetkilerin verilmesinden kaçınılması


MOBBİNG MAĞDURU NE YAPMALI?
- Mobbing günlüğü tutmalı ve her türlü delil toplanmalı: Mobbingi, şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde ispatlamak kolay değil. En güçlü ispat aracı yazılı deliller. Bu yüzden mail üzerinden, mesajla mobbing uygulanıyorsa bunlar delil olarak saklanmalı. Ancak mobbing çoğu zaman sözel yollarla yapılıyor ve geride yazılı delil bırakmıyor. Bu sebeple yaşanılan mobbingi tarihiyle birlikte detaylıca yazarak günlük tutmak bir kanıt niteliği taşır.
- Mümkünse şahit bulmalı
- Mümkünse doktor raporu almalı
- Mobbingin vereceği zararı önlemeye çalışmalı
YASALARDA MOBBİNG
Borçlar Kanunu’nun 417/1 maddesine göre; İşveren hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları, bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemler almakla yükümlüdür.
Yargıtay’a göre: “Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmayıp, kişilik haklarına yönelik haksızlığın tespiti yeterlidir. Mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmaz. İşçinin kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesi yeterlidir. Mobbingin varlığını gösteren olguların mahkemeye sunulması halinde mobbingin gerçekleşmediğini ispat külfeti davalıya (işverene) düşer.”


İlgili haberler
‘2019’u kadınlar sırtlayacak’ öngörüsü doğru çıktı...

2019’da kendini gösteren toplumsal itirazı kadınlar sırtlandı! Ama Erdoğan’ın beklentisi yerine gelm...

ALİAĞA BELEDİYESİNDEN ATILAN KADIN İŞÇİLER: ‘Bu sa...

‘Bizleri ekmeğimizden ettiler ama bu sadece bizim sorunumuz değil. Burada yaşayan tüm kadınların, in...

İşçi kiralama bürosunda kadın uzman olmak

Kimya mühendisliğinden mezun olunca iş bulamayan, garsonluk, kasiyerlik gibi işlerde çalışan, 1500 g...