Kadınların, çocukların ‘Çiçek’ ablası; Cihangül
Çalışmak zorunda olduğu için çocuğunu bırakacak kimsesi olmayan kadınların çocuklarına gönüllü baktı hep. Kadınların can yoldaşı, çocukların ‘Çiçek ablası’...

2013 yılında Gezi Parkı direnişi sırasında mahallede yapılan yürüyüşlerde yan yanaydık. Polis kamerasının önüne geçip “Neden gençleri çekiyorsun, ne yapıyorlar?” diye soran, kendini gençlere siper eden bir kadın Cihangül abla. Mahallede düzenlediğimiz park forumlarında kadınların yaşadığı sorunları konuşurken, “Neler yapabiliriz? Nasıl yan yana gelebiliriz?” derken, bir dernek kurma fikri etrafında bir araya gelme kararı aldığımız kadınlardan...
Kendi yaşıtlarının bir çoğu “Bizden geçti artık” derken o hep mücadele etmeyi seçti. Dört yıldır da Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde, bizlerle beraber dayanışmayı büyütüyor.

‘ÖNEMLİ OLAN ŞİMDİYİ DEĞİŞTİRMEK’
Cihangül abla 1960 Erzincan doğumlu. Üç çocuk annesi. Geçim sıkıntısı yüzünden 30 yıl önce İstanbul’a göç etmişler.
Henüz 15 yaşında bir çocuk iken halasının oğluyla görücü usulüyle evlendirilmiş. “Yeni gelinsin kaynananla konuşmanın imkanın yok. Bir şey soramıyorsun. İlk evlendiğimde ev epey kalabalıktı. Çocuktan tut büyüğüne kadar herkesin işine koşuyordum. 15 yaşındaydım, hamileliğin ne olduğunu bile bilmiyordum” diye anlatıyor o dönem yaşadıklarını.
Yaptığı ağır işler sonucu ilk bebeğini kaybetmiş. “Bebeğim karnımda hareket etmiyordu. Kimseye soramıyordum. Bu başka bir çaresizlik” diyor. Sonradan köydeki başka bir yaşlı kadına durumunu anlatabilmiş ve o zaman bebeğinin karnında öldüğünü öğrenmiş. Yaşadığı bu kayıp sonrasında ağır bir hastalık süreci yaşamış. Geçmişte yaşananları anlatırken, “Kimseye kızgın değilim” diyor, “O zaman öyleydi... Önemli olan şimdiyi değiştirmek!”
Ama okuyamamak içinde uhde kalmış. “Okusaydım, dışarıda çalışsaydım daha farklı olurdum. Sadece evde yemek yapıyorum” diyor. Bunu bildiği için de kendi okuyamamasının acısının çıkarır gibi, kızının okuması, bir meslek sahibi olup kendi ayakları üzerinde durabilmesi için çabalamış.
Bu arada “Sadece yemek yapıyorum” diye önemsizleştirdiği işle, sadece ev halkının değil her gün kapısını çalan mahallenin gençlerinin de karnını doyuruyor Cihangül abla.

HER KADINA ELİNİ UZATIR, ANLATIR, DİNLER
Kendi çocuklarını zorluklarla büyütürken, mahallede zor durumda olan kadınlara yardım elini uzatmaktan geri durmadı hiç. Çalışmak zorunda olduğu için çocuğunu bırakacak kimsesi olmayan kadınların çocuklarına gönüllü baktı hep ve hala kapısı herkese açık. Mahallede iki özel çocuğuyla yaşadığı zorluklara direnmeye çalışan Zekiye’nin can yoldaşı... Dernekteki ve mahalledeki çocukların ‘Çiçek annesi’...
Bir zamanlar ayağında sallayarak büyüttüğü kız çocuklarıyla şimdi dernekte birlikte mücadele ediyor Cihangül abla. Alçakgönüllülükle “Ben bir iş yapamadım” dese de aslında çok iş başarır. “Bugün biraz hastayım, kendimi iyi hissetmiyorum. Ben derneği açarım, siz dışarıdaki işlere koşturun” der mesela... Derneğin kapısını çalan her kadının hikayesini dinleyip bir çözüm bulmaya çalışır... Ya da 8 Mart şölenine hazırlanırken yazdığımız bildirileri kapı kapı dolaşıp dağıtır... Sokakta, otobüste, hastanede tanıştığı kadınları dinleyip yaşadıkları sorunları kendine dert edinip çözüm bulmaya çalışır...
Kendi deyimiyle hiç çalışmamış olsa da geçen işçi servislerine bakıp “Biz bu kadınlara nasıl ulaşırız” diye düşünür. Fabrika hayatını bilmez ama çalışan kadınların sorunlarına da göz ardı etmez. “Bu işçi kadınlarda keşke derneğe gelseler” diyerek onları da dernekle buluşturma çabası içine girer...
“Bu dergide bizim kadınlarımız da yazıyor. Ekmek ve Gül dergisini de yanımıza alalım. Karşılaştığımız kadınlara dergiyi veririz. Okusunlar kadınların neleri başardığını” diyen hiç durmayan bir emekçi kadındır o...
Aslında 30 yılda koca bir dayanışma örmüş etrafında, güzel şeyler olacak umuduyla. Biz onun bu umudu ve direngenliğiyle dört yıl önce tanıştık. Şimdi hep birlikte ondan öğrendiklerimizle beraber mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz.

İlgili haberler
Beyler, kendini küllerinden yaratan kadınlardan ko...

Filiz'in yaşamı bir göç hikayesi, bir işçi kadın hikayesi, 2 çocuğunu tek başına büyüten bir anne hi...

Hayatının iplerini kimseye vermeyen Şahika

Olmazları olduran kadın Şahika, Yaşam onun sağlığında ağır hasarlar bırakmış. Ama o güçlü olmaya dev...

Türkiye'den Amerika'ya işçilikten sendika başkanlı...

Alice Peurala, Türkiye’den Amerika’ya göçe mecbur bırakılmış Ermeni bir ailenin kızı. 14 yaşında çal...