Merhaba Ekmek ve Gül okurları;
Ben Tuzla Organize Sanayi bölgesinde bir yıldır plastik fabrikasında çalışıyorum. Fabrikada 400 işçi var, yarısı kadın. İşyerinde Çimse-İş Sendikası var, ama varlığı yok. Patronla pazarlık masasında anlaşan, bizden yana mı patrondan yana mı belli olmayan bir sendika.
Bundan 1 ay önce şube başkanı fabrikaya gelip bizleri bir araya topladı, temsilcilerle birlikte. “Çok iyi zam aldık” diyerek söze başlayan şube başkanı “Asgari ücretin üstünde bir zam aldık, devlet yüzde 30 verdi, biz yüzde 33 zam aldık” diyerek şov yaptı ve hemen gitmek istedi. Bir kadın arkadaş da işyerinde sıkıntılar olduğunu söyledi ancak şube başkanı fazla zamanı olmadığını, şubeye gelip, çay kahve içip konuşabileceğimizi söyledi. Biz işçilerin o kadar sıkıntısı vardı ki ne olup bittiğini anlayamadığımız bir durumla karşı karşıya kaldık. Başka bir kadın arkadaş alınan zammın iyi olmadığını, geçinemediğimizi söyledi ama şube başkanı yine de alınan zammın iyi bir zam olduğunu savundu. Sözüne devam eden kadın arkadaş, vergi kesintilerinin biz işçilere büyük bir yük olduğunu, yılın ortasından itibaren aldığımız maaşın asgari ücretin bile altında kaldığını söyledi. “Size bir önerim olacak” dedi. “Çimse-İş Sendikası ve Türk İş olarak örgütlü olduğunuz fabrikalarda biz işçilerden kesilen vergilerin patronların ödemesini talep etseniz” dedi. Şube başkanı “Öyle şey olmaz, istesek de yapmazlar zaten” dedi. Kadın arkadaş yanıtladı, “Aldığımız üç kuruş maaş da vergiyle eriyip gidiyor, asgari ücretin altında maaş alıyoruz, bu sendika neye hizmet ediyor benim sorunlarımı çözmeyecekse” dedi.
Patronlar bizden az vergi ödüyor. Biz işçiler vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın istiyoruz. Patronlara teşvik değil biz işçilerin insanca yaşayabileceği bir ücret istiyoruz.
Kolaj: Canva
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.