Bütün çocukluk ve gençlik yıllarınızı gözünüzün önünden bir geçirin; okula başladığınız ilk günden son güne kadar mesela. Belki de hâlâ o yıllardasınız ya da çalışmaya başladınız. Yine de bahsedeceklerimiz size uzak ya da yabancı gelmeyecektir.
Öğle aralarında, okul çıkışlarında, hatta kısacık teneffüslerde bile oğlanların sürekli bir şeylerin peşinden koşuşturduğunu hatırlayın. Bu bazen bir top, bazen üzerine basılarak ezilmiş bir kola kutusu, bazense bir pet şişe. O an topa dönüşebilecek ne bulabilirlerse... Liseyle birlikte çeşitlenen bu aktivitelere basketbol ve voleybol da eklenmiş olurdu. Okul dışında bir araya gelerek mahallede oynanan futbollar, eğer imkân varsa saatlik kiralanan halı sahalar, hafta sonları sahillerde, parklarda oynanan basketbollar... Üstelik tüm bunlar erkekler iş hayatına başladığında da bitmiyor. Mesai bitiminde veya izin günlerinde erkekler ailelerinden arta kalan vakitlerde arkadaşlarıyla düzenli olarak toplanıp ‘halı saha’ yapabiliyorlar. Öyle ki, bu halı saha takımları sadece genç erkeklerden oluşmuyor. Peki, aynı durum neden kızlar veya kadınlar için sadece bir istisna oluyor?
Erkekler, çocukluklarından itibaren her anlarında egzersiz yapmaya, bir araya gelmeye ve oyun kurmaya bu kadar motive iken aynı motivasyonu kızlar veya kadınlar neden bulamıyor?
NE ÇOK ENGEL VAR
Bir öğle arasında okul bahçesini hatırlamaya çalışın veya çocukluğunuzda kalabalık bir sokakta oyun oynadığınızı. Oğlanları ve kızları nasıl canlandırıyorsunuz gözünüzde? Kızlar kol kola gezinerek ya da bir köşede oturarak sohbet ediyor, oğlanlar ise koşuşturuyor ya da top oynuyor değil mi? Hayatımız boyunca şahit olduğumuz bu tablonun birçok farklı sebebi var. Temel sebebi ise ataerkil toplum yapımız oluşturuyor.
Erkek futbolunun geçmişten günümüze en popüler spor dalı olduğunu kimse inkâr etmez sanıyorum. Diğer spor müsabakaları gibi izlemek için özel çaba sarf etmemiz gerekmez; hatta çoğu maça ulusal kanallarda denk gelmek mümkün. Bu derece popüler bir sporun erkeklere büyük bir referans olması kaçınılmaz.
Kızlar için istisnalar var elbette ama yinede 5-10 kızın kendiliğinden toplaşıp sokakta maç yaptığını görebilmek bu koşullarda çok zor olacaktır. Maçlarda yoğun şekilde duyduğumuz cinsiyetçi küfürlerin de etkisi yok değil tabi. Müsabakaların kına ve gerdek gecesine benzetilmesinin, gelinlik giydirilmiş maskotlar yapılmasının, kazanmanın tecavüze benzetilmesinin ve daha bir sürü şeyin de etkisi yok değil.
İşin bir diğer boyutunu da toplumsal normlarımız oluşturuyor. Kızların erkekler kadar özgür olmaması nedeniyle onlar gibi rahatça sokağa çıkamaması, çoğu kadının spor salonlarına ve hatta sahile koşu yapmaya gitmek için partnerlerinden izin almak zorunda olmaları, kadınların ev işi ve çocuk bakımı gibi görünmeyen işlerden sorumlu olmaları ve bu nedenle erkeklere göre daha az boş vakitlerinin olması, boş vakitleri olsa bile bunları eşlerinden ya da çocuklarından ayrı geçirmemeleri, dar ve açık kıyafetler giymekte sorun yaşamaları, büyük ve aşırı hareketlerin kızlara yakıştırılmaması ve ‘hanım hanımcık, oturaklı’ olmalarının beklenmesi, koşmanın ve zıplamanın ayıplanması, erken yaşta evlendirilmeleri ve sayılması mümkün olmayan daha birçok sebep...
İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZACAK!
Bingöl’de tüm bu engellerin arasından sıyrılıp istisna olarak futbol oynayan kızların haber olduğu videoyu hatırlayanlarınız olacaktır. Antrenman yaptıkları sahanın cuma namazı kıldıkları caminin karşında olmasını ahlaksızca bulan cemaatin tepkilerinin olduğu bir video twitter’da hızla yayılmış ve çok fazla tepki almıştı. Bunun üzerine açıklama yapan Diyarbakır Barosu, kızları hedef gösteren vatandaşlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağını belirtti. Sonuç ne oldu bilinmez. Yine de istisna olanların zamanla ve çabayla kaideyi bozacağına inanıyorum.
İlgili haberler
Karşı Lig’in kadın oyuncuları: Daha önce sokaklard...
Skorun umurlarında olmadığı kadın oyuncular Karşı Lig’i anlatıyor.
‘Şiddete karşı futbol’ diyen kadınlar sahadaydı
Kartal’da Atalar ve Petrol İş mahallelerinde yaşayan kadınlar, ‘Şiddete karşı futbol’ temasıyla saha...
KADIN FUTBOLCULAR İSYANDA: Bu, kadınların bedenler...
ABD’den Suudi Arabistan’a, İspanya’dan İran’a, Latin Amerika’dan Türkiye’ye dünyanın dört bir yanınd...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.