BM’nin araştırmaları dünyada katledilen kadınların korkunç bilançosunu gözler önüne serdi.

BM rakamlarına göre, 2017 yılında gelişmiş-gelişmemiş ülke ayırt etmeksizin dünyada en az 87 bin kadın kasten öldürüldü. 30 bin kadın eşleri ya da eski eşleri tarafından öldürüldüler.

Bununla birlikte birçok ülke etkili yasaları yürürlüğe koydu.

En çok kadın cinayeti yaşanan ülkeler sırasıyla;

El Salvador’u Jamaika
Orta Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika
Honduras oldu.

Bu cinayetler genellikle, tek bir sebebin veya spontane gerçekleşen bir eylemin sonucu değil. Daha ziyade cinsiyete dayalı şiddetin katlanarak artması ile ilişkili. Bununla birlikte UNUDC’ye göre, “böyle bir şiddet “ birikiminin nihai sonucu önlenebilir.

ONUDC’ye göre dünyada 2017’de eşleri ve aile üyeleri tarafından öldürülen en fazla kadın sayısı (20 bin kadın) Asya kıtasında yer alıyor, bu sayıyı Afrika kıtası (19 bin kadın) takip ediyor, Kuzey orta ve güney Amerika (8 bin kadın), Avrupa (3 bin kadın) ve son olarak da Avustralya (300 kadın) yer alıyor.

Ancak BM raporuna göre, Afrika’da (Güney Afrika, Senegal, DKC vb.) kadınların ve genç kızların erkek arkadaşları,eşleri veya aile üyeleri tarafından öldürülme risklerinin daha yüksek (yüzde 69) olduğu bildiriliyor.

NAMUS CİNAYETLERİ

Kasım ayının başında, 3 yıl önce ailelerinin karşı çıkmasına rağmen evlenen 29 yaşındaki genç bir çift alt sınıftan bir adamla birlikteliklerine karşı olan eşinin yakınları tarafından taşlanarak öldürüldü. 

Komşu Pakistan’da ise, her yıl, “aile namusunu kirletmekle” suçlanan yüzlerce kadın, yakınları tarafından vahşice öldürülüyor.
UNODC tarafından Afganistan’da yapılan resmi bir ankete göre ataerkil bir toplum yapısına derinlemesine bağlı olan Afganistan’da “Nisan 2011 ile Ağustos 2013 arasında 243 namus cinayeti” rapor edildi.

BİR SAVAŞ SİLAHI OLARAK ‘TECAVÜZ’

6 bin 400'den fazla Yezidi kaçırıldı ve bunlardan 3 bin 300’ü (çoğunlukla kadınlar ve çocuklar ) kurtarıldı veya kaçabildi. 70'den fazla toplu mezar tespit edildi ve şimdiye kadar onlarca mağdurun kalıntıları çıkarıldı.

Kivu'da (Doğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti), bu bölgeyi 25 yıldır dengesizleştiren silahlı çatışmaların yanı sıra, cinsel şiddete maruz kalan kadınlar ve kız çocukları öldürülüyor.

DUYAR TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL!

İspanya düzenli olarak 2000'li yılların başından beri kadın cinayetlerine karşı gösterdiği çabalarla örnek teşkil ediyor. Bunun sebebi ise 2003 ‘te 71 olan kadın cinayeti sayısının 2018'de 50, 2019'un başından beri ise 51 olması.

Kanada'da on bölgede kadına yönelik şiddete karşı eylem planları bulunuyor. Dernekler, polis memurlarına yönelik eğitim faaliyetlerini “devamlı oldukları sürece” bu planlara göre izin verilmesini destekliyor. Kadın Sığınma Evleri Federasyonu aynı zamanda hâkimlerin, avukatların, doktorların veya hemşirelerin mağdurların durumunu daha iyi anlamalarına ve risk faktörlerini tespit etmelerine izin veren eğitim faaliyetlerini memnuniyetle karşılıyor.

Ancak bununla birlikte Kanada’da da her altı günde, bir kadın eşi tarafından öldürülüyor. Yerli kadınlar diğerlerine göre altı kat daha fazla risk altında. Her gece 6 binden fazla kadın ve çocuk, eşlerin şiddetinden kaçmak için sığınma evlerinde kalıyor.

Çeviren: Sümeyra Çelik, Sevilay Meydanoğlu // İstanbul Üniversitesi F.M.T Öğrencileri