MEKTUP
‘Gelir adaletsizliğinin önüne geçip ‘Dur’ demedikçe, hakkımız olanı ısrarla istemedikçe, hâlâ bu asgari ücreti belirleyen tuzu kuruların insafına kalmaya devam edeceğiz’
'Evlatları için fedakarlık yapıp emekli olduğu halde çocuklarını okutabilmek için hastalığına rağmen çalışmak zorunda bırakılan bir anne. Hasibe anne...'
‘Peki geçen bir yılın ardından belirlenen asgari ücret biz kadın işçilerin hayatlarını nasıl etkiledi? Bu yıl ne istiyoruz, ne için mücadele etmeliyiz?’ Çerkezköy’den bir işçi kadının yanıtları...
‘Kadrolara göre maluliyet’ belirlemek nedir? Kovid-19 ve tüm salgın hastalıklar sağlık emekçileri için meslek hastalığı ya da iş kazası olarak tanımlanmalıdır.
İzmir’den SES üyesi bir hemşire yazdı: Tüm sağlık emekçileri için kreş haktır. Artık sesimizi duyun en azından çocuklar kurtulsun enkaz altından...
Aylarca işsiz kalan, çocuklarının karnını doyurmak için komşularına giden bir kadın: ‘Bana en zor zamanımda bile elini uzatamayan devletimiz bundan sonra hangi yüzle oy isteyecek?’
Ekonomik kriz, pandemi, yoksulluk, acı reçeteler derken bu ay asgari ücret zammı belirlenecek. Milyonlarca işçi ailesini ilgilendiren asgari ücretle ilgili kadınlar ise hayal bile kurmaktan uzak.
İkitelli’den Yasemin, eve giren azıcık maaşı yettirme derdine düşen kadınlardan. Çocuk yaşta evlenen, dört çocuğu olan, nefes alacak vakit bulamayan, başı da sabrı da çatlayan bir kadın…
2017 yılı aralık ayında çıkarılan KHK ile taşerondan kadroya geçirilen Belediye işçileri o günden bugüne toplu sözleşme haklarından mahrum.
‘Sözde sendikaların hayallerimizle nasıl oynadığını, esas gücün biz olduğumuzu ve toplu iş görüşmeleri süreçlerine dahil olmak için hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini gösteren bir süreç oldu.’
Esenyalı’dan kadınlar 2020’nin onlar için nasıl geçtiğini ve 2021’den beklentilerini yazdılar.
Malatya’dan bir eğitim emekçisi: ‘Velimin, ailesinin barınma ihtiyacını karşılayamazken çocuklarının eğitimi için gerekli olan parayı karşılayabilmesi mümkün mü?’
Çalıştıkları için çocuklarını şehir dışındaki akrabalarına göndermek zorunda kalan sağlık çalışanı Deniz, koronavirüs sürecindeki deneyimlerini yazdı.
Eşim haksız yere kod 29 ile işten atıldı, pandemiyle birlikte ekonomik durumumuz iyice kötüye gitti, eşimin sağlık sorunları var ve şimdilerde geçinebilmek için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.
İkitelli’den mülteci Mizgin anlatıyor: ‘Eğer evde yiyecek salça var ise ekmeğe sürüp çocuğumun eline veriyorum. Gün oldu çocuklarım aç uyudu.’
Uzaktan eğitimle birlikte etüt öğretmenlerinin de yükü arttı. Yükü artarken ücretleri düşen, hatta ücretlerini düzenli alamayan öğretmenler ise artık bu duruma isyan ediyor.
‘Bir yandan virüs kapmamaya çalışıp, borç batağına saplanmadan kuyruğu dik tutmaya çalıştığın, bir yandan da ruh sağlığını korumaya uğraştığın zorlu bir süreçten geçiyorsun.’
‘Ben bir kadın işçi olarak birlikte mücadeleye, sınıfın kendi çıkarlarına, emeğimize ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaya çağırıyorum herkesi.’
Oğlumun sınıfının mevcudu 18. Canlı derse katılabilen öğrenci sayısı 5. Biz telefondan giriyoruz canlı derslere. İki çocuğumun dersleri çakışıyor, ben ikisi arasında tercih yapmak zorunda kalıyorum.
‘Zengin adam anneni de kurtarırsın, seni kim alacak’ sözleriyle bir hafta geçirdim. Annemi fakirlikten kurtaracaktım belki ama benim okuma hayallerim, umutlarım ne olacaktı!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN