Bir yıl olmuş; griple nezleyi ayıramazken pandemi ve kovid-19 ezberi yapmaya başlayalı.
Hayat eve sığar demişler ama sığamamışız; yoksulluk arttıkça, işsizlik arttıkça, daha çok dövülmüşüz, daha çok öldürülmüşüz.
Hayatlarımızı haklarımızla beraber kısıtlamışlar; daha çok susturulmak istenmişiz.
Ücretsiz ev işçisi kadınlar için ayrı zorluklar, ücretli izin kullanamayan işçiler için ayrı… Sağlık emekçisi kadınlar için ayrı sorunlar, eğitim emekçisi kadınlar için ayrı… Evde uzaktan eğitile(meye)n çocuk, kreşlerin kapalı olmasından kaynaklı çocuk bakım sorununu çözemeyen ebeveynler…
Artan sadece emek gücü sömürüsü değil, tüm emekçilerin ama daha çok da kadınların üzerindeki baskı, mobbing ve şiddet.
Pandemi sürecinde devam eden direnişler de en çok kadınlar tarafından yükseltiliyor tabii; İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin gündeme getirilip, kadınların birleşik mücadeleleri sonucu geri adım atılması gibi. Kadınlar “gücümüz birliğimiz” bilinciyle yalnızca dayanışma gruplarında, semtevlerinde, derneklerde, emek örgütlerinde vb. örgütlenmekle kalmamış bu örgütleri de bir araya getirerek emekçi kadınların birliklerini oluşturdular bu bir yılda. Yerellerdeki kadın dayanışma gruplarının sayısı giderek artıyor.
İzmir’in Narlıdere ve Balçova ilçesindeki kadınlar da Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Grupları ile kadın mücadelesinde yer almaya devam ettiler bu bir yıllık pandemi sürecinde.
Yıllardır her 8 Mart’ta çeşitli etkinlikler düzenleyen Narlıdere ve Balçova Ekmek ve Gül grubundan kadınlar; geçen yıl da henüz pandemi kısıtlamaları başlamamışken bir kahvaltı etkinliğiyle bir araya gelmişti.
O günden bugüne çeşitli sosyal medya etkinlikleri ile varlığını sürdüren grup, 2021 8 Mart’ı için hazırlıklara başladı.
“Bir salonda, dernekte ya da herhangi bir kurumda bir araya gelemeyeceğimize göre ne yapabiliriz ki” derken, bir araya gelip de her birlikte sesli düşünmeye başladığımızda kendimizi bile şaşırtacak bir dizi etkinlik planı ortaya çıkardık.
Önce sadece afiş, duvar gazetesi vb. görseller ile maskelere taleplerin yazılması ve bu maskelerle çekilen video ve fotoğrafların sosyal medyada paylaşılması önerildi, Instagram sayfasından neler yapılabileceği konuşmaya başladık ardından. Çeşitli kesimlerden kadınlarla canlı söyleşi programı yapılması, belgesel ya da film linklerinin paylaşılarak kadın mücadelesine katkı sunacak izlenceler oluşturulması, röportajlar yaparak Ekmek ve Gül Kadın Sitesi portalına gönderilmesi, evlerimizin işyerlerimizin camlarına kendi ellerimizin çizilmesi ve belirlenecek bir slogan ile dövizler asılması şimdilik öne çıkan planlarımız oldu.
Nasıl ki pandemi döneminin 1 Mayısı’nda “her yer 1 Mayıs alanı” diyerek balkonlarımızdan 1 Mayıs marşı okuyup ses çıkardıysak; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’müzde de emek gücü sömürüsüne, kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere, her türden şiddete karşı “her yerde varız” diyeceğiz ve mücadeleye hazır olduğumuzu göstereceğiz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Bu 8 Mart başka 8 Mart olacak...
Kadın işçilerin sorunları karşında yine her yıl büyüttüğümüz ‘dayanışma’ ruhuyla, fiziken yan yana g...
Sabrımız taşıyor, görüyorlar...
8 Mart’a doğru tüm fabrika, işyeri, mahalle ve çalışma alanlarında yan yana gelmeye devam edeceğiz....
Öfke ciğere sığmıyor
Ölümüne çalıştırmanın yetmediği, sesini çıkaranın Kod 29’la sabıkalandığı, sendikalaşmanın, hak aray...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.