Ben Adana’dan dilek hemşire. Bundan 3 yıl önce 16 Mayıs 2020’de eşim tarafından 7 yerimden bıçaklandım. Hem de çocuklarımın gözleri önünde. Ağır yaralandım. Ölümün eşiğinden döndüm. Sebebi de önceki eşimden olan 11 yaşındaki kızıma eski eşimin bıçakla saldırmasından sonra benim o olayı affedemememdi. İki küçük çocuğum olduğu için de o evi terk edemedim. Tıpkı diğer anneler gibi. Bir çocuğa canice gözü dönmüş 1 şekilde saldıran o adam benim kocam olamazdı. Ben vicdan ve merhameti olmayan bir eş istemiyordum. Ayrılacağım kelimesi ağzımdan bir kez çıktı ve o canice bana saldırdı...Ölmediğimi görünce beni hastaneye götürmesi suçunu hafifletti. Hastane yolunda kendi kendimi bıçakladığımı söyledi. Hastaneye varınca hemen bunu benim değil onun bana yaptığını söyledim. Hemşire olduğumu, hangi hastanede çalıştığımı ve evlatlarım için “Ne olur beni kurtarın” diye yalvardım. O kadar kan kaybetmiştim ki bilincim gidip geliyordu. Sol akciğerim delinmiş, havası sönmüştü.
Çok direndim. Ölüp gitmek istemedim. Çocuklarımın annesiz kalıp, öyle kötü birinin elinde büyümesine izin veremezdim.
Niye bunları anlatıyorum biliyor musunuz? Her ne kadar kötü halde olsanız direnin, savaşın ve pes etmeyin diye. Zor çok zor biliyorum ama inanın bu mektuba sığdıramadığım, anlatamadığım çok daha zor zamanlarım oldu. O korkunun içimizde hapsolmasına izin vermemeliyiz.
Benim yaşadığım bu korkutucu olaya rağmen boşanmam çok uzun sürdü. Olaydan tam 3 yıl 2 ay sonra boşanabildim. Mahkeme salonuna her girişte stres, gerginlik ve sonrasında gördüğüm kabuslar…
Sabrettim… Deliller onların yalan konuştuğunu ortaya koydu. Ayda iki kere çocukları görme hakkım vardı ve o da kalktı. Mahkeme mucizeydi sanki. Bu sabrın, direnmenin ve pes etmemenin meyveleriydi.
“Zalimlere bir şey olmaz” demeyin, umudunuzdan da kendinizden de vazgeçmeyin. Nihayet boşandığımda sanki o kanlı eller omuzlarımdan kalktı. Hafifledim. Sıkıştırıp, tuttuğum hıçkırıklar gözyaşları ile aktı gitti.
Tabii bunun devamında istinaf ve yargıtay süreçleri var ama biz de bırakmayacağız. Adalet için mücadele eden, her kadına yol olsun bu hikaye…
Dilek daha önceden Ekmek ve Gül'e yazdığı mektubunda kendisini ölümün eşiğine getiren erkeğe verilen indirimlere, cezasızlığa tepkisini yazmıştı.Okumak için TIKLAYIN
İlgili haberler
'Ben esas burada, Adliye'de öldüm'
Üç yıl önce eşi tarafından bıçaklanan Dilek hemşireden mesaj var! Dilek hemşireyi öldürmeye çalışan...
Şans eseri yaşadım, gerçekleri anlattım, ya ölen k...
Dilek, 7 yerinden bıçaklandı, ölümden döndü, haberlerde kendi kendini bıçakladığı söylendi. Ölmediği...
Boşanmalarda arabuluculuk yine gündem: ‘Hızlı’ ve...
Boşanmalara arabuluculuk uygulamasının beyannamelerde yer alma biçimi ise bu uygulamanın kadınları n...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.