Film gibi ülkem... Lakin geriye sarıyor. Haber ne zaman doğdu? Haber insan var olduğu günden beri var. İnsanoğlu evrimleştiği günden bu yana içgüdüsel olarak kendini tehlikelerden koruma ve hayatta kalma dürtüsü ile bugünlere geldi. Haber insanın hayatta kalabilmesi için var oldu. Olası tehlikeleri önceden fark edip önlem alabilmekti ilk amaç. Bu önce birkaç anlamsız sese anlam yüklenerek oldu sonra o sesleri anlamlıca dizerek. Dille oldu, dumanla oldu, yazıyla oldu ve hep oldu. Peki, bugün ne oldu da insanlığın en gözde ihtiyacını gidermeye karşılık gelen gazetecilik mesleği ve bu mesleğin neferleri ağır sopalar yemeye başladı?

Gazetecilerin bir bir evlerinden ve işyerlerinden katillere bile reva görülmeyen bir bayağılıkla alınarak demir parmaklıkların ardına tıkıldığı günlerde bizler şunu düşünmeliyiz; yüzyıllardır haberle var olan ve hayatta kalan insanların haber alma yollarını kesmek isteyenler bu insanların bizzat hayat damarlarından birini kesmek mi istiyor? Ya bizdensin ya da yoksun anlayışı ile despotluğun zirveye vurduğu, tarihin yazımının kan ve çalınan alın teri ile yapıldığı ve birazcık olsun anlayıştan yoksun olmayan herkesi rahatsız edecek zamanlar ve durumlar...

Bir gazeteciyi tutuklamak toplumdan bilmesi gereken en az bir şeyi saklamak demektir. Doğru haber yapanlar, haberin kime yaradığı veya iyi-kötü olup olmadığıyla değil yalnızca doğruluğu ile ilgilenirler. Fakat yanlış anlaşılma olmasın, haberin değerini gazeteci değil haberin alıcısı belirler. Gazetecinin notunu verecek biri varsa da eğer bu, yine toplumdur.

İktidar mekanizmaları, insanlık var olageldiğinden beri gerçekleri eğip bükerek ve belki de gizli kalmasını sağlayarak iktidarlarını meşrulaştırdılar. Gazetecilerden korkuyorlar, neden? Bir deyimle “çünkü yalan söyleyen korkar.” Ama doğru, gazeteciler bu atmosferde bile korkmuyorlar. Onlar tarihin doğru yerinde konumlandıklarından emin, özgürlüklerinin ellerinden alınmasına bile gülümsüyorlar.

Yalnızca iddia sayılabilecek sudan sebeplerle, çoğu zaman kılıfına uydurarak iktidarlarına doğruları ile zarar verebilecek tüm gazetecileri bir bir tutuklayabileceklerini sanıyorlar. Biz doğrunun ve gerçeğin savunucusu olan, güç mekanizmalarına değil topluma hizmet eden ve etnik kökeni sebebiyle özgürlüklerine kastedilen gazetecilerin yanındayız. Tarih, bu şerefli mesleği amacına tam da uygun olduğu gibi topluma doğru haber vererek yapan gazetecileri de bu gazetecilerin, tahtlarını sallayıp devirdiği iktidarları da hatırlayacak.

Fotoğraf: MA