Tekstil işçilerinin ücret raporunda cinsiyete dayalı ücret farkı dikkat çekti
Tekstil ve hazır giyim atölyelerinde cinsel taciz, cinsel istismar, fiziksel ve psikolojik şiddet gibi durumların kadın işçilerin karşılaştığı sorunlardan bazıları.

Temiz Giysi Kampanyası yayımladığı “Türkiye tekstil endüstrisi profili ve yaşam ücreti” raporuyla Türkiye’de hazır giyim sektöründe markaların ücret politikaları ile nasıl şekillendiğini inceledi.

Global markaların tedarik zincirindeki ücret politikalarını saha çalışmasıyla inceleyen ve 138 işçi ile görüşen Temiz Giysi Kampanyası, raporda işçiler için temel yaşam maliyetini de en az 13 bin 513,51 TL olarak hesaplandı.

Raporda işçi ücretleri ve yaşam standartlarına bakıldığında birçok işçinin geçinmek için ya sürekli fazla mesaiye kaldığı ya ek iş yaptığı ya da ailede birden fazla kişinin çalıştığı ve ancak bu şekilde geçinebildiklerine dikkat çekiliyor. Ülkedeki ekonomik kriz ve hayat pahalılığının en fazla işçiler tarafından hissedildiği gerçeğine dikkat çeken raporda işçilerin onurlu ve sağlıklı bir yaşama sahip olmaları için ücretlerin insani yaşam şartlarına yükseltilmesi vurgulanıyor.

TEKSTİLDE CİNSİYETE DAYALI ÜCRET FARKI

Raporda geçen verilere göre, Türkiye’de hazır giyim ve tekstil sektörlerinde istihdam edilen 1 milyon 67 bin kişinin yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor.

“Tekstil ve hazır giyim atölyelerinde cinsel taciz, cinsel istismar, fiziksel ve psikolojik şiddet gibi durumların kadın işçilerin karşılaştığı sorunlardan bazıları” olarak vurgulanırken, tekstil ve hazır giyim sektörlerinde çalışan genç yetişkin kadın işçilerin erken yaşlarda ayakçı, ortacı gibi işyeri içerisinde hiyerarşik açıdan daha alt mevkide çalışmakta, kendilerini geliştirme imkânı bulabildikleri takdirde makineci, ütücü veya overlokçu gibi görece daha üst bir pozisyonda yer alabildiğine dikkat çekiliyor. Ayrıca, tekstil ve hazır giyim sektörlerine ait dikkat çeken noktalardan biri de çalışan genç yetişkin kadınların ödemeler konusunda ifade ettikleri. Kadınlar ödemelerinin emeklerini karşılamadığını, işverenlerin banka kartlarına yatırdığı paranın bir miktarını geri isteyebildiğini, kimi zaman mesai saatlerinin ücretlerini alamadıklarını ve ödemelerin geç ya da eksik yapıldığını anlatıyor.

Öte yandan işbölümünde cinsiyete dayalı ayrım olduğunu vurgulayan raporda, görüşülen işçilerin yüzde 67,7’sinin, çalıştıkları işyerinde kadın ve erkeklerin farklı pozisyonlarda çalıştıklarını, kadınların çoğunlukla overlokta, erkeklerin ise çoğunlukla düz makinede çalıştıkları gözlemleniyor. Görüşülen işçilerin bir kısmı bu durumu; overlokçuların düz makinecilerden daha az maaş almasına, yani kadınların daha az gelir getiren işlere yönlendirilmesine bağlıyor.

ÜCRETLER YETMİYOR, İŞÇİ ÇAREYİ ÇOCUKLARINI ÇALIŞTIRMAKTA BULUYOR
Bu verilerin yanında görüşülen işçiler yaşadıkları geçim sıkıntısını ayrı ayrı şöyle anlatıyor:
• “Geçinmekte zorluk çekiyorum, borçlarım var. Mesai olmasa eksideyim. Çocuklar okula başlayınca geçimimi temin etmek için daha çok fazla mesai yapıyorum.”
• “Fabrikada çalışan 85 işçinin 44’ünün maaşına kredi borcundan dolayı haciz konulmuş. Muhasebeciyle muhabbet ederken öğrendim. Durumumuz bu kadar net.” diyor.
• “15 yaşındaki işçiyi yasanın dediği saat kadar çalıştırmıyor. Onun için işçinin yüzünü okutturuyor, sanki işten çıkmış mesaisi bitmiş gibi gösteriyor ama sonra yeniden atölyeye giriyor çocuk işçi. Maaşı cumartesi günü veriyor. Aslında cumartesi işe gitmen şart değil ama böylece seni işe gitmek zorunda bırakıyor, gitmezsen maaşını vermiyor. Yemekleri de çok kötü, sürekli makarna ya da bulgur.”
• Başka bir işçi, işyerinin sürekli İŞKUR aracılığı ile yeni işçiler alıp asgari ücret ile çalıştırdığını ve böylelikle teşvikten yararlandığını söylüyor.
• “Ülkedeki pahalılığa baktığınızda maaşımız hiçbir şey. İki kişi çalışmamıza rağmen ay başını zor getiriyoruz. Çocukların okulu var, evde 6 kişi yaşıyoruz.”
• “İşçi temsilcisiyim. İşyeri ortamı genelde kötü ama denetleme olduğunda haber alıyor işyeri, hemen her şeyi düzeltiyor. Zara’ya denetlemede elden para aldığımı, maaşımın asgari ücretten gösterildiğini söylediğimde ‘İstersen bankadan yatırmalarını isteyebilirsin. Emekli maaşın artmış olur.’ dedi.”
• “Maaş, aylık masraflarımızı karşılamıyor. Evi geçindirmek için çocuklar hafta sonu ve okul tatillerinde tekstilde çalışıyor.”
• “Borcum olduğu için çocuğum da eğitimini bırakıp çalışmaya başladı. Ekonomik olarak sıkıntılıyız.”
• “Kredi borcum var. Eşim de çalışıyor, evde iki kişi çalışıyoruz, yine de geçinemiyoruz. En büyük oğlum kardeşlerine bakıyor.”
• “Eşim de tekstilde çalışıyor. Onun maaşı yetmediği için ben de çalışıyorum. Çocuklarımı sabah kaynanama bırakıyorum. Akşam gidince alıyorum. Çocuklarımı asla tekstilde çalıştırmayacağım.”
• “Ücretler çok düşük. Kardeşlerim okul okuyor, ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Ben destek oluyordum, ben de artık eve para yollayamıyorum. Zaten okulu bırakıp küçük kardeşlerimi okutmak için tekstilde çalışmaya başlamıştım. Geçim sıkıntısı çekiyorum. Gün geçtikçe ekonomik durumumuz kötüleşiyor.”
• “Paraya ihtiyacım olunca atölyede sabahlıyorum, başka atölyelerde günlük işler buluyorum. Ailemizde 3 kişi çalışıyor, yine de borcumuz var.”
• “Evimiz kira, çocukların okul masraflarını karşılamakta zorluk çekiyorum. Kredi borcum var.”
• “Evdeki herkes (eşim ve çocuklar) çalışıyor, masrafları ancak karşılıyoruz.”
• “Türkmenistanlıyım, ailem Türkmenistan’da yaşıyor, burada çalışıp aileme para gönderiyorum. Kayıt dışı çalışıyorum.”

Fotoğraf: DHA