Şimdi size “Bu elektrik zamları da en çok kadınları hatta çocukları etkiledi” diyeceğim, bazılarınız “Off yine abartıyorsunuz” diye düşüneceksiniz. Valla hiç öyle düşünmeyin, mesela benim şu hayatta yarattığım 3 kuruşluk konforum vardı, onu da elektrik zammına verdim gitti.
2 yaşına yaklaşan bir oğlum var, (sanırım bütün oğlan çocukları gibi) azıcık haşarı ve yerinde durmuyor. Oğlan doğmadan önce kolaylık olur, ben de çok yorulmayayım diye çamaşır kurutma makinesi ve robot süpürge almıştık. Epey de işe yaradı meretler. (Şu İstanbul’un nemli havalarında çamaşır kurutmanın zorluğunu, çocuklu evin pisliğini bilmeyen yoktur.)
Ta ki zamlı elektrik faturası kapıyı çalana kadar. Nefesimizi tutup beklediğimiz elektrik faturası 300 liraya dayanınca ne yalan söyleyim halimize şükür bile ettik ama yine de tasarruf etmeden olmaz. Nereden tasarruf edebiliriz? Tabii ki benim “konforumdan”. Fatura geldiğinden beri kurutma makinesine kucak dolusu sevgiler gönderip, geçmiş güzel günlerimizi hatırlayıp çamaşır sepetiyle balkonun yolunu tutuyorum. Oğlan da canı sağ olsun iki günde bir kirli sepetini dolduruyor. Yani ben bir gün asıyorum, bir gün topluyorum, e tabii arada bizim çamaşırlar falan da... Peki bu sırada oğlan beni sebatla bekliyor olabilir mi? Hayır tabii, başına iş açmasın diye onu da çizgi filmin başına oturmak zorunda kalıyoruz :(
Robot süpürgenin de tam parçalarının ömrü tükenesi tuttu, onları değiştirmeyi de başka bahara bıraktık. Malum dolar da aldı yürüdü.
Bir de annem ve kayınvalidemin vicdanımı zorlayan öğütleri başladı. “Aman kızım bulaşık makinesi tam dolmadan çalıştırma, büyük parçaları elinde yıka da makine hemen dolmasın!” Bu sefer de Gizem’e bulaşık yolları göründü, oğlan yine çizgi film başında. “Anne daha fazla su harcıyorum elimde yıkayınca” diyorum, “Olsun su daha ucuz” diyor. Benim emeğim de tabii ki hepsinden ucuz! “Faturadan kalan parayla çocuğa süt alırsın, meyve alırsın” diyorlar. Bulaşık makinesine koyduğum her tencerede çocuğun sütünü çöpe döküyormuşum gibi hissetmeye başladım.
Bir de çocuğu öğle uykusuna yatırınca kahve yapıp kitap okuyasım vardı, kahve makinesi de az yakmıyor ki meret! Onu da haftada 2-3’e düşürdük.
Yani anlayacağınız elektrik zamlarından sonra bizim evde televizyon bağımlısı olmaya ramak kalmış bir ufaklık, çamaşırda bulaşıkta ve yorgun argın bir anne, bir de çocuğu çizgi filme bulamanın getirdiği vicdan azabı yaşayıp gidiyoruz.
Fotoğraf: Gizem Örnek
İlgili haberler
Geçim sıkıntısı kadınların sırtına nasıl biniyor?
Dersim’de 135 kadınla yüz yüze yapılan ankette ve Kocaeli’de kadınlarla yapılan anket görüşmelerinde...
Geçim derdi ‘İyi ki çocuk sahibi olmamışım’ dedirt...
Düdüklü tencerede biriken buhar ısısı gibi kadınların sabrı da öyle birikmiş. Herkes patlayacak yer...
Artan geçim sıkıntısıyla, zamlarla kadınlar nasıl...
İstanbul Şişli'de kadınlara mikrofon uzattık ve artan geçim sıkıntısıyla, gün aşırı gelen zamlarla n...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.