Okurumuzun Sorusu:
Merhaba yazınızı internette gezerken okudum. Eşimin mart 2019’da hamile olduğunu öğrendik ve işverenle paylaştık. Paylaşma amacımız her yıl yeni sözleşme imzalamaları ve zam oranının belirlemesinde sıkıntı olmaması. Ardından okulda bütün öğretmenlere sözleşme ve zam mülakatlarını bildirdiler. Eşim sormasa, haber bile vermeyip eşimi bekletiyorlardı. Eşim bir şekilde üst amiriyle konuşmak için fırsat buldu, bize söylenen şu: “Biz sizi düşünüyoruz. 32. haftada izne çıkın. İzin bitince 6 ay ücretsiz izin kullanın ve şimdiden dilekçe verin”. Eşim “Haklarımın farkındayım. Böyle bir şey olmaz” dedi, daha önce haklarından faydalanan öğretmenlerin olduğunu söyledi ve “Bana niye böyle uyguluyorsunuz” diye sordu. Amiri eşime “Takdir sizin” dedi. Ağustosta sözleşmesi biten eşim şimdi kıdem, ihbar ve işsizlikten yararlanacak mı? İşe iade hariç başka dava açabilir miyiz? İlginiz için teşekkür ederiz.
Öncelikle okurumuzu ve eşini tebrik edelim, okurumuzun eşine sağlıklı ve mutlu bir hamilelik süreci dileyelim.
Soruları teker teker yanıtlayalım.
1) Hamile kadın işçi, analık istirahatine ne zaman ayrılacağına kendi karar verir. İş Yasası’na göre kadın işçi doğumdan 8 hafta önce analık istirahatine ayrılabileceği gibi doktor raporuyla doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışabilir. Bu durumda doğumdan önce kullanılmayan izin süresi, doğum sonrasına aktarılır. Yani kadın işçi isterse 32. haftanın sonunda izne çıkar isterse –doktordan rapor almak kaydıyla- 37. haftanın sonuna kadar çalışabilir. İşveren “32. hafta bittiğinde izne çık” diyemez. Karar kadın işçiye aittir.
2) Doğum yapan kadın işçi, doğum sonrası analık istirahatini kullandıktan sonra isterse 6 aya kadar ücretsiz izin alabilir. Kanun çok açık! Bu karar da kadın işçiye aittir. Kadın işçi isterse ücretsiz izin kullanır, isterse kullanmaz.
3) Özel Öğretim Kurumları Kanunu uyarınca özel okullarda çalışan öğretmenlerle süresi en az 1 yıllık belirli süreli iş sözleşmesi yapılmaktadır. Sözleşmeler her yıl yenilenmektedir. Ancak okulun öğretmenle sözleşme yenileme zorunluluğu yoktur. Ama eğer okul diğer öğretmenlerin sözleşmesini yenilerken hamile öğretmenin sözleşmesini sırf hamile olduğu için yenilemezse, kanımca İş Yasası’nın 5. maddesine aykırı davranmış ve “eşit davranma ilkesini” ihlal etmiş olur. Bu durumda hamile öğretmenin 4 aya kadar ücreti tutarında “ayrımcılık tazminatı” talep edebileceğini düşünüyorum. Ancak emsal bir Yargıtay kararı olmadığı için kesin bir şey söyleyemiyorum. Detaylar için şu yanıtımıza bakılabilir: Hamilelik nedeniye sözleşmenin yenilenmemesi ayrımcılıktır
4) Belirli süreli iş sözleşmesi süresi sonunda kendiliğinden sona erer ve iş ilişkisi son bulur. Sözleşmenin süresi sonunda sona ermesi ve yenilenmemesi durumu bir işten çıkarma değildir. Hem bu nedenle hem de belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanların işe iade davası açma hakkı olmadığı için, işe iade yoluna gitmek olanaklı değildir. Yargıtay, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere önce işe iade yolunu açmış, sonra görüş değiştirerek bu yolu kapamıştır.
5) Belirli süreli iş sözleşmesinin süresi sonunda sona ermesi halinde işçiye ihbar tazminatı ödenmez. İhbar süresi ve ihbar tazminatı, “Belirsiz süreli iş sözleşmesine” bağlı bir haktır. Belirli süreli sözleşme ile çalışan işçi ister sözleşme devam ederken çıkarılsın, ister sözleşme süresi sonunda sona ersin ihbar tazminatı isteyemez.
6) Olağan koşullarda belirli süreli iş sözleşmesinin süresi sonunda sona ermesi ve yenilenmemesi halinde, işçi kıdem tazminatına hak kazanmaz. Ancak Yargıtay kararları ile özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere bir istisna tanınmıştır. Eğer sözleşme sona erdiğinde işveren öğretmene sözleşmeyi yenilemeyi teklif etmezse ve öğretmenin toplam kıdem süresi 1 yıldan fazla ise; öğretmene kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Detaylar için şu yanıtımıza bakılabilir: Özel okul öğretmenlerinin tazminat hakkı devam etmektedir
7) Belirli süreli sözleşmesi süresi sonunda sona eren ve yenilenmeyen işçi, son 3 yılda 600 gün primi varsa işsizlik ödeneğinden yararlanabilir (sözleşmenin bitiş tarihinden geriye doğru 3 yıla bakılır).
8) Belirli süreli sözleşmesi süresi sonunda sona eren ve yenilenmeyen işçinin hak kazandığı ancak kullanmadığı yıllık izinleri varsa işçiye bu izinlerin ücreti ödenmek zorundadır.
9) Belirli süreli sözleşmesi süresi sonunda sona eren ve yenilenmeyen işçiye, hak kazandığı ancak ödenmeyen ücret, fazla mesai, tatil çalışması gibi tüm yasal haklarının ödenmesi zorunludur.
10) İşçi yukarıda sıraladığımız yasal hak ve alacaklarının ödenmemesi halinde, önce arabulucuya giderek anlaşma sağlanamadığı takdirde de dava yoluyla hak ve alacaklarını talep edebilir.
İlgili haberler
Eskiden öğretmendim, şimdi köfteciyim
KHK ile ihraç edilen kadınlardan biri Müslüme. ‘Ne iş yapayım’ derken kendini köfteci olarak bulmuş....
Öğretmenlerin bakiye kalan ücret ve tazminat hakkı
Özelde çalışan öğretmenin sözleşmesi haksız feshedilirse, öğretmen, bakiye kalan ücretini, kıdem taz...
Türkiye’de eğitimin durumu ve öğretmenlerin statüs...
UNESCO ve ILO tarafından kabul edilen 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde KESK MYK üyesi Elif Çuhadar...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.