Baskı altında alınan istifa geçersizdir
İşçiden baskı, tehdit, zor ya da vaat yoluyla; işçinin iradesi sakatlanarak alınan istifa dilekçesi geçersizdir. İşçi noter kanalıyla ihtar çekebilir, haklarını isteyebilir.

Okurumuzun sorusu:
Merhaba. Ben özel bir anaokulunda 2 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Bu yıl işten çıkarıldım. Bana ilk söyledikleri gün o an şokla boş bulunup bana istifa imzalattılar. Tazminatımı vereceklerini söylediler. Daha sonra bana ihbar kâğıdını imzalamam gerektiğini söylediler. Bugün onları aradığımda tazminatımı ve ihbarı almadan hiçbir şey imzalamayacağımı söyledim. Beni tehdit eder gibi “elimizde istifa dilekçen var” dediler. Ben istifayı kendi isteğimle imzalamadım. Benim ihbar ve kıdem tazminatı alma hakkım bulunuyor mu acaba? Bu arada şunu da eklemek istiyorum. Geçen yıl benim sigortamı çalıştığım halde 17 gün yatırmışlar.

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU ÖĞRETMENLERİ
Öncelikle şunu belirtelim. Dershane, özel okul, anaokulu gibi özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenler hem İş Yasası’na hem de Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na tabi.

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca bu kurumlarda çalışan öğretmenlerle –süresi en az 1 yıl olan- belirli süreli iş sözleşmesi yapılmaktadır. Bu sözleşmeler genellikle her yıl yenilenmektedir. Bu belirli süreli iş sözleşmeleri, “kanundan doğan belirli süreli iş sözleşmesi” olarak kabul edilmekte, belirsiz süreli iş sözleşmesine ne yazık ki dönüşmemektedir.

İHBAR SÜRESİ-TAZMİNATI OLMAZ
Sonuç olarak okurumuz, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesinde, ihbar süresi ve ihbar tazminatı olmaz. İhbar süresi ve tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesine ilişkindir, çünkü belirli süreli iş sözleşmesini ihbar süresi kadar önceden haber vererek sona erdirmek olanaklı değildir. Belirli süreli iş sözleşmesi, tarafların birinin yapacağı haklı nedenle derhal fesih yoluyla ya da tarafların karşılıklı anlaşması ile sona erdirilebilir. Ya da belirli süreli iş sözleşmesi, süresi dolduğunda kendiliğinden sona ermiş olur. Sonuç olarak, ne okurumuzun ne işverenin ihbar süresi kadar önce haber verme ne de ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü vardır.

İŞÇİNİN İRADESİNİN SAKATLANMASI
Gelelim asıl meseleye. Anlaşılan o ki, okurumuzun sözleşmesinin süresi henüz sona ermeden, işveren okurumuzu işten çıkarmış ancak bunu gizlemek için okurumuzdan istifa dilekçesi almış. İşveren okurumuzu işten çıkardığında kıdem tazminatı ödemekten kaçınmak için kâğıt üzerinde okurumuz istifa etmiş gibi göstermiş.

Altını çizerek belirtelim, işçiden zorla, baskıyla, tehditle, haklarını ödeme vaadiyle veya benzeri biçimde alınan istifa dilekçeleri hukuken geçersizdir. Esas olan imzanın atılıp atılmadığı değil, işçinin iradesinin sakatlanıp sakatlanmadığıdır. Örneğimizde okurumuz istifa etmek istemediği halde işveren işten çıkarmak istediği okurumuzdan -haklarını ödeyeceği- vaadi ile okurumuzun iradesini sakatlayarak istifa dilekçesi almıştır.

NELER YAPILABİLİR?
Bu durumda okurumuz ne yapmalı?

1) Okurumuz en kısa sürede bir avukat ile görüşerek hukuki destek almalı.

2) Okurumuz en kısa sürede (mümkünse avukatı aracılığıyla) işyerine noter kanalı ile bir ihtarname göndererek, istifa dilekçesinin baskı ve haklarının ödeneceği vaadiyle alındığını, istifa dilekçesinin iradesini yansıtmadığını ve aslında iş sözleşmesini sona erdiren tarafın işveren olduğunu belirtmeli ve işverenden kıdem tazminatı ile varsa diğer yasal haklarını (örneğin kullanılmayan yıllık izin için) talep etmelidir. Sözleşme belirli süreli olduğu için ihbar tazminatı talep edilemez.

3) İşveren okurumuza bu ihtara rağmen kıdem tazminatı ve diğer haklarını ödemezse okurumuz önce arabulucuya başvurarak, arabulucuda anlaşma sağlanamadığı takdirde ise dava yoluyla kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarını talep edebilir. Mahkemenin ne karar vereceğini bilme şansımız yok. Ancak okurumuz mahkemede istifa dilekçesinin iradesi sakatlanarak alındığını ispat ederse, kıdem tazminatı ve yasal alacaklarına hak kazanma olanağı olacaktır.

4) İşveren belirli süreli iş sözleşmesini, sona erme tarihinden önce, haklı bir nedeni olmaksızın sona erdirirse, işçi bakiye kalan ücretini talep edebilir. Yani işçi, sözleşmenin sona erdirildiği tarih ile normalde sona ereceği tarih arasındaki tüm ücretini talep etme hakkına sahiptir. Okurumuz, kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarıyla birlikte “bakiye kalan ücretini” de isteyebilir.

5) Okurumuz tam süreli çalıştığı halde, part-time gibi yatırılan primleriyle ilgili olarak SGK’ya başvurabilir. SGK tarafından yapılacak incelemede yazılı belgelerde okurumuzun tam süreli çalıştığı tespit edilirse, SGK hem idari para cezası keser hem de ödenmeyen eksik primleri faiziyle tahsil eder. Ancak SGK bunu tespit edemezse okurumuz hizmet tespit davası yoluyla eksik primlerini talep edebilir.

SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ VE KIDEM TAZMİNATI
Yeri gelmişken küçük bir not düşelim. Okurumuzun örneğinde belirli süreli iş sözleşmesinin süresi sona ermeden feshedildiği anlaşılıyor. Peki, belirli süreli iş sözleşmesi süresi sonunda kendiliğinden sona erse ve yenilenmese ne olacaktı? Normalde bu durumda işverene kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü doğmaz. Ancak Yargıtay kararları gereği, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere, sözleşme süresi sona erdiğinde işveren tarafından sözleşmeyi yenileme teklifi yapılmazsa, işveren kıdem tazminatı ödemekle yükümlüdür.

İlgili haberler
Kıdem tazminatından olmamak için bunlara dikkat ed...

İş Yasası’nın 25. maddesinin 2. fıkrası uyarınca “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve b...

Patron tuzaklarına dikkat! İstifa edip tazminatı y...

Patronlar, işten çıkaracakları işçinin kıdem tazminatı hakkını yakmak için “İstifa dilekçesi ver, ta...

Vakıf üniversitelerindeki akademik personelin göre...

Vakıf üniversitelerindeki akademik personel, kamu personeli değildir. Ancak göreve son verilmesi ida...