Şiddet sarmalından kurtulmaya çalışan Leyla: ‘Çocuklarımla güvende yaşamak istiyorum’
Leyla’nın önünde başta yoksulluk olmak üzere türlü engeller var, yanında çocuklarıyla birlikte yeni bir hayat kurma mücadelesi veriyor.

18 yaşındayken komşusu tarafından cinsel saldırıya uğradı. Yaşadığı korku “Ailem öğrenirse beni öldürür” endişeyle birleşti; tecavüz eden erkekle evlenmek zorunda kaldı. Yıllar süren evliliği boyunca şiddetin her türlüsüyle karşı karşıya kaldı ve bu süreçte yanında devlet de yoktu.

Hamile kaldığı dönem dahil, evliliği boyunca sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü söyleyen Leyla* “Üstümde sandalye kırdı. Hamileliğin son döneminde beni çalıştırmak istedi. Çalışamadığım için şiddet uyguluyordu” diyerek maruz kaldığı şiddet nedeniyle belinden sakatlandığını anlattı.

Hamileliği boyunca “Kadın dediğin erkek doğurur” şeklinde sözlü şiddete maruz kaldığını anlatan Leyla, çocuğunun erkek olduğunu öğrendikten sonra ise eşinin kendisi ile ilgilenmediğini “O kadar erkek çocuğu isteyen kişi doğuma gelmedi, komşumla birlikte gittim” dedi.

Eski eşinin çocuklarına da sevgi göstermediğini hatta maruz kaldığı şiddete çocuklarının da tanık olduğunu anlatan Leyla yaşadığı şiddete şöyle örnek verdi: “İşten eve geldiğimde bedenimi kontrol ederdi. Başka bir yere gidip gitmediğimi, biriyle birlikte olup olmadığımı kontrol ediyordu. Bu kış bana öyle bir vurdu ki dengemi kaybedip bardağın üstüne düştüm. Elimi koymasam, yüzüm paramparça olacaktı. Daha sonra beni sokağa attı. Gece 11'den sabah 5'e kadar sokakta kaldım.”

Evliliği boyunca cinsel şiddete de maruz kaldığını anlatan Leyla, “Karşı koyduğumda çocuklara şiddet uygulardı. Bir kadının sesine ses vermek çok mu zor? Bir kadının feryadı olmak, çığlığı olmak bu kadar mı zor?” diye soruyor.

‘ANNEMİN KADERİNİ YAŞAMAK İSTEMİYORUM’

Aile içi şiddetin hayatında büyük yer kapladığını vurgulayan Leyla annesinin de sürekli babasından şiddet gördüğünü ifade etti ve annesinin kaderini yaşamak istemediğini dile getirdi: “Annem çok sessizdi, dili yoktu, arkasında kimse yoktu. Şimdi bakıyorum, ben de onun gibi olmuşum. Annem stresten ve babamın şiddetinden dolayı hastalandı ve vefat etti. Ben yaşamak istiyorum.”

İlk kez iki yıl önce boşanma davası açtığını söyleyen Leyla, bu süreçte destek görmek bir yana ailesinin iftiralar sıralayan eski eşine inandığını ve kendisine sırt döndüğünü aktardı. Boşanmak için adli yardım başvurusunda bulunduğunu söyleyen Leyla, o süreci de şöyle anlatıyor: “Adli yardıma başvurduğumda noterden avukata vekaletname çıkarmamız gerekiyor. Yaklaşık 1500 lira. O parayı ödeyebilsem neden adli yardıma başvurayım? Zar zor çocukların karnını doyuruyorum. Dava açıldı ama avukatım yok. Vekalet çıkaramadığım için avukat yalnızca uzaklaştırma ve gizlilik kararı alabildi. Koruma kararının uzatılması için yeniden mahkemeye başvurmam gerekiyor. Benim gibi nice kadın var; ya öldürülüyor, ya sakat kalıyor, ya da çocukları için o şiddete mahkum yaşamaya çalışıyor.”

ÖLÜM TEHDİTLERİ NEDENİYLE ADRESİNİ GİZLEDİ

Boşanma sürecinde sık sık eşi tarafından tehdit edildiğini ve bu nedenle adresini değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen Leyla, adresi gizlemek zorunda kaldığı içinse devletten aldığı yardımın kesildiğini söyledi, eşinin borçları nedeniyle hesaplarındaki paranın da haczedildiğini aktardı. Çocuklarıyla huzurlu ve sağlıklı bir hayat sürmek istediğini söyleyen Leyla, buzdolabının boş olduğunu ve iki kirasını ödeyemediğini geçimini iş çıktıkça gittiği ev temizliği ile sağladığını anlattı. Kızının immün hastalığı nedeniyle sağlık riskleri olduğunu dile getiren Leyla, yaşadıkları üzerine devlete başvurduğunu ancak yanıt alamadığını ifade etti.

'UYKULARIMIZ DAYAKLA BÖLÜNMÜYOR'

Peki, Leyla şu anda nasıl hissediyor? “Evet şu an mutluyum. Tamam param olmayabilir. İnanır mısınız kafamı yastığa koyarken evde huzurlu yatıyorum. Çünkü biri gelip bana vuracak korkusu yok. Uykularımız dayakla bölünmüyor. Şu an evimi değiştirdiğim için artık korkmuyorum. Çünkü güvende hissediyorum” diyor.

2023’TE 7 BİN 66 KADIN ADLİ YARDIM İÇİN BAŞVURDU
İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosuna 2023’te 7 bin 984 adli yardım başvurusu yapıldı. Başvurucuların 7 bin 66’sı kadın. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ise bu yılın ilk 8 ayında en az 280 kadının erkekler tarafından katledildiğini açıkladı. Cinayetlerin en sık gerçekleştiği yer kadınların kendi evleri oldu. 162 kadın evinde, 9 kadın iş yerinde, 82 kadın ise kamusal alanda hayatını kaybetti.

*Güvenlik sebebiyle kadının ismi değiştirilmiştir.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül