Üzerinden bir miktar zaman geçti ama nafaka meselesini konuşmanın önünde bir engel yok bence. Memlekette bir sürü sorun varken “Nafaka Çalıştayı” düzenlendi bu ülkede. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca başlatılan ‘Gündem Buluşmaları’nın ilk çalıştayı ’Nafaka Sistemi’ üzerine yapıldı. Çalıştaya Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Gazete haberlerinde böyle yer aldı 10 Ekim günü yapılan çalıştay.

Çok uzun isimli Bakanlık; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hepimize hizmeti bu. Nafakayı tartıştırmak istiyorlar, süresiz nafaka meselesinin yarattığı mağduriyetleri gidermek için çalışıyorlar, adaletli bir sistem olsun istiyorlar falan filan. Aileden çalışma yaşamına kadar memleketteki her sorunla uğraşması gereken bu Bakanlık acaba, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için bir çalıştay yapacak mıdır? İş cinayetlerinin durdurulması meselesine dair ya da ücretleri ödenmeyen işçilerle ilgili bir şey düşünüyorlar mı?

Size de ilginç gelmiyor mu? Bu saydıklarımı hiç gündeme almayan bu Bakanlık, Adalet

Bakanlığı ile ortak Nafaka Çalıştayı düzenledi. Esas dert ise belli; kadınların süresiz nafaka aldığı iddiaları üzerine yasal mevzuatta değişlik yapmak ve nafaka sistemini zor ulaşılabilir bir hale getirmek. Bir süredir devletimiz erkeklerin, babaların sıkıntıları ile gerçekten çok ilgili. Tecavüz edenle evlenilmesi durumunda af tartışması, bu nedenle ‘mağdur olan erkekler’ üzerinden gelmişti. Nafaka meselesi de öyle, boşandıkları eşlerine, velayeti kendilerinde olmayan çocuklarına nafaka ödemek istemeyen erkekler bu meseleyi gündeme getiriyor. Devletimiz de çok üzülüyor bu erkelere ve hemen sorunlarına çare bulalım diyor. Hiç abartmıyorum mesele gerçekten de bu.

SÜRESİZ NAFAKA BİR YALAN!

Konuya dair bilinçli olarak yapılan çarpıtmalara dair de bir şey söylemeden geçmeyelim. “Süresiz nafaka olur mu, Medeni Kanun’da süre belirtilmemiş, nafaka ömür billah ödeniyor” diyorlar. Koca bir yalan bu, mevcut Medeni Kanun’da nafaka ödemesine dair bir süre belirtilmiyor, ancak eğer kadına ödeniyorsa kadının işe girmesi ile ya da gelirinin yükselmesi ile yoksulluk nafakası kaldırılabiliyor. Aile mahkemesine başvurulduğunda kaldırılmasına yönelik karar veriliyor, üstelik kadının işi olması durumunda genellikle nafaka da bağlanmıyor aslında. Yakın dönemde Yargıtay kadının gelirinin daha düşük olması durumunda nafaka bağlanacağına hükmetmeye başlamıştı.

O yüzden bilerek isteyerek yalan söylüyorlar, mevcut sistemde aslında süresiz bir nafaka falan yok. Çocuklara ödenen iştirak nafakası da nafaka tartışmasına dahil. Velayet kendisinde olmayan ebeveyn hiç katılmasın mı çocuğun masraflarına, sadece çocuğa Bakan taraf mı karşılasın masraflarını? Bunu mu istiyorsunuz yani…

NE YAPMAYA ÇALIŞTIĞINIZI BİLİYORUZ

“Nafaka sisteminde adalet, tarafların her ikisinin de mutlu olması” lafları arasında yapılan Çalıştay kadınların boşandıklarında alacakları üç kuruşa göz dikmenin çalıştayıdır tam olarak. Nafakayı kaldırmak isteyenler! Kadınların eşit olmayan konumu sebebiyle, ailenin içine hapsedilmesinden kaynaklı çalışamadığını, eğitim alamadığını bilmiyor musunuz?

Boşanma gerçekleştiğinde yoksulluğa düşen, hayatını sürdürmekte zorlananın kadın olduğu çok açık değil mi? Bu durumda erkeklerin nafaka ödemesinden daha doğal bir şey olabilir mi?

Hem kadınlara eşit değilsiniz diyorsunuz, kız çocuklarını erken yaşta evlendirmek için çırpınıyorsunuz, kız çocuklarını eğitim sisteminin dışına çıkarmaya çalışıyorsunuz, kadınlara “Çocuk yapın; işiniz, gücünüz analık” diyorsunuz, kadınların iş bulabilmesi için, eşit ücretle şiddetsiz bir ortamda çalışmaları için hiçbir şey yapmıyorsunuz hem de “Nafaka olur mu ya olmaz öyle şey diyorsunuz”. Ayıptır, günahtır, yazıktır…

Derdiniz belli aslında; kadınlar boşanmasın, boşanacaksa nafakaya falan güvenmesin, açlığa mahkum olsun, çoluk çocuk da ona kalsın. Böylece kutsal aileleriniz parçalanmasın, ilelebet yaşasın. Ne acı ki bunun için uğraşan bir Bakanlık ve koca bir devlet var karşımızda.

Kadınlar yakasından düşün artık. Verilen üç kuruş nafakaya göz dikmeyin, kadınların tek başlarına ayakta kalmalarını sağlayacak bir sistem yaratmayıp, kadınların mücadeleleri ile kazanılmış haklarına saldırmayın! ,

Eşitsiz hayat koşullarında dert edilmesi gereken kadına ödenecek olan nafaka değildir. Kadınları güçlendiren politikaların konuşulduğu, cinsiyetçiliğin yaşamın her yanından silindiği, tamamen eşit olduğumuz bir zaman diliminde değiliz, biz kadınlara siyasal iktidarın reva gördüğü bu değil. O yüzden ne yapmaya çalıştığınızın farkındayız, nafaka, boşanma gibi haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu da böyle bilinsin…