Son zamanlarda artan kadın cinayetleri, kadına şiddet, taciz ve tecavüzle birlikte kadınların buna tepkisi ve mücadele şekilleri de arttı. Öyle ki kadınlar artık patlayan bir volkan gibi sokaklara dökülmeye başladı. Türkiye’nin her tarafında gerçekleşen 25 Kasım, 8 Mart etkinlikleri, kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet, taciz ve tecavüze karşı protesto gösterileri ve eylemlerine katılan kadınların sayısı her geçen gün daha da artıyor. Kadınlar “Artık yeter!” diyor.
Ancak yetkililer kadına yönelik şiddet uygulayanları değil de kadına yönelik şiddeti protesto edenlere baskı uyguluyor.
Kadın cinayetlerinde adaletin sağlanabilmesi için adliyelerde yan yana gelen, Şilili kadınların dansı olan “Las Tesis” dansını yapmak isteyen kadınlar gözaltına alınıyor, şiddete uğruyor. Kadınların hakları ve güvenlikleri adına yaptıkları bu dans ülkemizde birçok kentte ve üniversitede yapıldı. Kadınların güvenliklerini sağlamaları gereken güvenlik görevlileri bir katil zanlısına bile gösterilmeyen tavrı yüzlerce kadına göstermiş ve "şiddete dur" demek isteyen bu güçlü kadınlar yine şiddete, zorbalığa maruz kalmıştır ama asla mücadelelerinden taviz vermemişlerdir. Yine TGB üyeleri, üniversiteli kadınları bu danstan kaynaklı hedef göstermiş, ancak kadınlar geri çekilmemiştir.
Gerçekleşen her kadın cinayetinin davalarıyla doldu takvimimiz. Her duruşmayı takip etmek zorundayız çünkü adalet başka türlü yerini bulmuyor. Bu halde bile katile iyi hal indirimleri uygulanmaya çalışılıyor, suç kadına atılmaya çalışılarak katilin cezası hafifletilmeye çabalanıyor. Kadınların bu davaların peşine düşmesi birilerini rahatsız ediyor olacak ki genelgeler, yasalar ortaya konuyor, yetmeyince de baskı ve şiddet uygulanıyor.
Dünyada baskı altına alınmak istenen biz kadınların mücadelesi; güvenlik güçlerinin, hükümetin, halkın belli kesimlerinin baskısı ortadan kalkmadığı sürece devam edecektir. Yıllar boyunca kadınlar hakları ve güvenceleri adına haykırdılar ama kimse seslerini duymak istemedi, toplumda en ufak bir kargaşa(!) çıkmaması adına her zaman bastırıldı ve susturuldu bu haklı haykırışlar.
Şimdi tek nefes olup haykırıyoruz dünyaya: Biz genç kadınlar olarak evlerde, mahallelerde, sokaklarda, meydanlarda, üniversitelerde, liselerde, sınıflarda, amfilerde el ele verip mücadele ederek yarattığınız bu bataklıktan kurtulacağız!
İlgili haberler
Kadınlar asgari ücret zammına öfkeli: Hesap yapmak...
İstanbul’un Pendik ilçesine bağlı Esenyalı Mahallesi’nde kadınlar asgari ücret zammına karşı “Hesap...
İntihar eden Sibel Ünli’nin yeni yıl dileği ‘iş bu...
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli yaşamına son verdi. Ünli’nin yeni yıl dileğinin “iş bulma...
2019’dan çıkardığımız en büyük sonuç: Biz birlikte...
Adaletten bahsedemediğimiz şu dönemlerde örgütlü mücadele etmekten ve birlik olmaktan başka seçeneği...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.