2019 yılı hem emekçiler için hem de biz kadınlar için oldukça zorlu bir yıl oldu. Ekonomik kriz ile boğuştuk, işten atılmalar ile karşı karşıya kaldık, iş yerlerinde mobbinge uğradık, okullarımızda bir sürü sorunla uğraştık. Sayısı her geçen gün artan kadın cinayetlerini duyduk. Belki ilk defa bütün kadınların sesi olan bir çığlıkla “Ölmek İstemiyorum” diyen bir kadının Emine Bulut’un katledilişine bizzat yakından tanık olduk. Fakat her geçen gün bu kadın cinayetlerine bir yenisi eklendi.
2019 yılının daha ikinci günü Ceren Damar sınavda kopya çekerken yakaladığı Hukuk Fakültesi öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürüldü. 4 Ocak’ta Feray Şahin, 30 Mart’ta Fatma Şahin ve arkası kesilmeden sistematik bir şekilde devam etti kadın cinayetleri. İşlenen bunca kadın cinayetine karşı kadınlar hep bir ağızdan sıradaki ben olmak istemiyorum, ölmek istemiyorum demelerine rağmen, AKP Hükümeti kadınların bu çığlıklarına kulak tıkadığı, hiçbir önlem almadığı için şiddetle burun buruna olan 408 kadın ne yazık ki aramızdan ayrıldı.
İşte bu noktada İstanbul Sözleşmesinin gerekliliği bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu fakat hükümet bu konu ile ilgili en ufak bir adım atmadı. Emine Erdoğan’ın kadınlar 25 Kasım’ı kutlayabiliyor dediği gün polisin kadınlara müdahale ettiğine şahit olduk. Tüm dünyada yapılan Las tesis dansına sadece ülkemizde polis müdahalesi olduğuna şahit olduk.
Tüm bunlar yaşanırken adaletin zerre kırıntısının bulunmadığı bu dönemde kadınların birbirine kenetlenerek, birbirinden güç alarak kazanımlar elde ederek sonlandırdığı bir yıl oldu 2019 aslında. Şule Çet davası da kadınlar açısından en önemli kazanımlardan biri oldu. Kadınların hep birlikte dayanışarak sürdürdüğü mücadele sonucu mahkemeden “İntihar değil, cinayet” kararı çıktı.
2019’dan aslında çıkardığımız en büyük sonuç bence bu oldu. Adaletin sadece AKP Hükümetinin politikalarına işlediği bu dönemde, beraber örgütlü mücadele ederek, dayanışma sağlayarak kazanım elde edebilmemiz. Ekonomik krizin daha da derinleştiği, mobbingin, baskının, savaş politikalarının dört bir yanımızı çevirdiği dönemde 2020’yi karşılıyoruz. 2020 bizim için daha zorlu bir yıl olacak. Fakat biz kadınlar bulunduğumuz her alanda mücadele ederek, birbirinden güç alarak bütün bu zorluklara göğüs gerebilir, haklarımızı alabiliriz. Adaletten bahsedemediğimiz şu dönemlerde örgütlü mücadele etmekten ve birlik olmaktan başka seçeneğimiz yok. Biz birlikte güçlüyüz, gücümüz birliğimiz!
İlgili haberler
2019: Başımıza örülen çoraplar!
Eşitsizliği ve ayrımcılığı körükleyen açıklamalar, erkekleri cesaretlendiren kararlar, ülkeyi kadınl...
2019: Şiddete doyduk, adaleti mumla aradık, dayanı...
2019 ölümün, şiddetin kol gezdiği bir yıl oldu kadınlar için. Ama umudun, dayanışmanın, yan yana dur...
GÜNÜN RAKAMI: 2019’da erkekler en az 474 kadını öl...
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2019 yılında erkekler en az 474 kadı...
2019’dan 2020’ye... Mahalleden ülkeye...
Sorunların derinleşerek yeni yıla taşındığının farkındayız. Ama dertlerimizle birlikte, dermanımızı,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.