Lüleburgaz Kadın Platformu: 'Medeni Yasa, medeni hayatın anayasasıdır. Dokunamazsınız'
Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde yaşayan EŞİK gönüllüleri, Lüleburgaz Kadın Platformu’nun öncülüğünde Medeni Kanun'da yapılması planlanan değişikliklerin karşısında basın açıklaması gerçekleştirdi

Lüleburgaz Kadın Platformuyla birlikte Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'dan gelen EŞİK gönüllüleri, "Medeni Yasa, medeni hayatın anayasasıdır. Dokunamazsınız" diyerek bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamaya 6 Şubat depreminin birinci yıl dönümünün yaklaştığı hatırlatılarak, "6 Şubat depreminin bir yıl önceki kadar hatta katmerlenen acılarını konuştuğumuz bugünlerde Medeni Yasa’ya yönelen tehditleri konuşmak üzere buradayız. Ülkenin tüm yaşamsal sorunlarının hiçbirini unutmadan laik, demokratik bir ülkede barış ve huzur içinde yaşamak isteyenlerin birlikte mücadelesi artık hayati bir zorunluluk haline gelmiştir." şeklinde başlandı.

MEDENİ KANUN TOPYEKÜN SALDIRI ALTINDA

Medeni Kanun'un uzun bir süredir saldırı altında olduğu belirtilen açıklamada, "14-28 Mayıs seçimlerinden sonra 'sil baştan' aile hukuku aşamasına geçildi. Toplum, 'aileyi koruma', 'yargının yükünü azaltma', 'erkekler mağdur ediliyor' gibi gerekçelerle yasada değişikliğe gidilmesine ikna edilmeye çalışılıyor." denildi. Yoksulluk nafakasının sınırlandırılması, aile arabuluculuğunun zorunlu hale getirilmesi, kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmasının engellenmesi gibi uygulamaların ilk aşamada gündeme geldiği belirtilen açıklamada, 2001 yılında Medeni Kanun'da yapılan yeniliklerin ve kanunun içinde eşitlik lehine var olan maddelerin değiştirilmesinin hedeflendiği ifade edildi.

Medeni Kanun'da yapılacak olası değişikliklerle "Ailenin reisi erkektir" düzenlemesine geri dönülmek mal paylaşımının eşit bölüşümünün sonlandırılmak ve evlilik yaşının düşürülmek istendiğinin altı çizildi. Diyanetin deprem sürecinde yaptığı "evlat edinen ve evlatlığı arasında bir evlenme engellenin olmadığı" ve "kadının çalışması da eşinin iznine tabidir" açıklamaları örnek gösterilerek kadınlara yönelik tehdidin daha da şiddetlenebileceği ifade edildi.

'SİL BAŞTAN YAZILSIN DENİLEN KADINLARIN HAYATI'

Açıklamada, "Toplumsal hayatın anayasası niteliğinde" şeklinde ifade edilen Medeni Kanun'un bir ticaret yasası gibi değiştirilemeyeceği ifade edilirken "Kolayca değişsin, sil baştan yazılsın denilen, tüm çocukların ve kadınların hayatı." denildi. Erdoğan'ın şeriat ile ilgili sözleri hatırlatılarak, Medeni Kanun'da bir değişikliğin dini hukuka geçiş yönünde olabileceği tehlikesinden bahseden açıklamada "Dindar, dindar olmayan, zengin yoksul, genç yaşlı tüm kadınlara sesleniyoruz; Medeni Yasa’nın garantisi altındaki tüm haklarımıza yani hayatlarımıza el koymak istiyorlar." denildi.

DEĞİŞİKLİK KADINLARIN HAKLARINI GASBEDECEK

Yakın zamanda Medeni Kanun'da yapılmak istenen değişikliklerin kadınların hayatında nelere yol açacağı ise şu şekilde ifade edildi:

" 'Boşanma davaları hızlanacak' bahanesi ile erkeklerin boşanması kolaylaştırılacak. Diyanet’in hutbesinde tarif edildiği üzere erkeğin 'telefon, faks, mektup, mesaj ve internetle ile de karısından boşanabileceği', 'boş ol' diyerek kadını kapı önüne koyabildiği sisteme geri dönülecek.
Kadınlar, genellikle mülkiyeti erkek üzerine kayıtlı olan aile konutundan çocuğu ile birlikte apar topar çıkarılacak. Kadının evlilikten kaynaklanan tazminat, nafaka, evlilikte edinilmiş malların paylaşımı gibi ekonomik haklarını alması ise hem yıllar sürecek davalar ile geciktirilecek hem bu haklar tırpanlanacak.
Boşanma sürecinde kadın ve çocukların mağdur olmamasını sağlayan tedbir nafakası otomatikman iptal olacak.
Ailenin korunması adı altında getirmek istedikleri aile arabuluculuğu sistemiyle; kadınların boşanması zorlaştırılacak, kadınlar yeni şiddet riskleri ile karşı karşıya kalacak. Kadınlar, kendilerine hukuk dışı telkinlerde bulunma ihtimali yüksek ve hukukçu olmayan arabuluculara mecbur bırakılacak. Üstüne bir de arabuluculuk ücreti diye yeni bir masraf çıkarılacak.
'Yoksulluk nafakası nedeniyle erkekler mağdur' söylencesine dayanarak, kadına ödenen yoksulluk nafakası 2-3 yıl gibi sürelerle sınırlandırılacak. Okula gönderilmeyen, meslek edinmesine ve çalışmasına izin verilmeyen, evlilikleri boyunca evine ve eşine çalışan kadınlar, asıl mağdurlar olan yoksul kadınlar daha da mağdur edilecek.
Yoksulluğun nasıl bir şey olduğunu çoktan unutan iktidar, çarçur edilen onlarca örneğini gördüğümüz fonlara bir yenisini ekleyeceğini söyleyerek kadınları oyalamaya devam edecek, daha kötüsü boşanan kadının hayatını bu kez devlet kontrol etmeye başlayacak."

Basın açıklaması "Özünü laiklikten alan, tüm kadınların beşikten mezara haklarının garantisi Medeni Yasa’ya dokunulmasına izin vermeyelim!" denilerek sonlandırıldı.

Fotoğraf: EŞİK

İlgili haberler
Medeni Kanun'da değişikliğe değil kadını güçlendir...

Kadınların nasıl koşullarda yaşadığını ve Medeni Kanun’da yapılmak istenen değişikliklerin kadınları...

EŞİK: Medeni Yasa’yı yargı paketine sıkıştıramazsı...

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), yargı paketiyle getirilmesi beklenen nafaka ve soyadı gibi Mede...

Medeni Kanun'a saldırı çalıştayı

Adalet Bakanı Tunç çalıştayda, boşanmaları zorlaştıracak arabuluculukla kadınları hedef aldı. Tunç,...