Linol baskı atölyesine katılan kadınlar: Savaşa, şiddete, eşitsizliğe karşı ses çıkarmalıyız
Nar Sanat Derneği, geçtiğimiz günlerde “Savaşa ve Eşitsizliğe Karşı Kadınlar ‘BASKI’ Yapıyor!” şiarıyla linol baskı atölyesi düzenledi. Atölyeye katılan kadınlara mikrofon uzattık.

Nar Sanat Derneği, geçtiğimiz günlerde “Savaşa ve Eşitsizliğe Karşı Kadınlar ‘BASKI’ Yapıyor!” şiarıyla linol baskı atölyesi düzenledi. Atölyeye katılan kadınlar, savaş ve eşitsizliğe ilişkin düşüncelerini baskı sanatı ile ifade ederken ilk defa sadece hemcinslerinin olduğu bir atölyeye katıldıklarını, kadınların daha fazla bir araya gelerek mücadele etmesinin şart olduğunu vurguladı.

Göçmen Kadınlar Birliğinden (GKB) eğitmenlerin yürütücülüğünde gerçekleşen atölye, linol baskıya ilişkin eğitimin ardından kadınların üretim sürecine geçmesiyle devam etti. Kadınlar tema kapsamında üretimlerini gerçekleştirirken aynı zamanda güncel gelişmelere ilişkin de tartışmalar yürüttü. Artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete karşı neler yapılması gerektiği üzerine kadınlarla sohbet ettik.


‘CAYDIRICI YASALAR UYGULANMALI’

Cezasızlık politikası devam ettiği sürece kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin yaşanmaya devam edeceğini söyleyen üniversite öğrencisi Berfin, “Kadın bedeninin aşağılanması, obje olarak gösterilmesi bu şiddeti çok boyutlu hale getiriyor. Kullanılan dil, sosyal medyada yapılan şakalar, özellikle ortaokul ve lise çağındaki gençlerde yayılan farklı akımlar… Buralarla mücadele etmek ve olabildiğince çevremizdeki tüm kadınlarla yan yana gelmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Emekli Hülya da cezasızlık politikalarına dikkat çekti. Faillerin ceza almayacaklarını bilerek hareket ettiğini dile getiren Hülya, “Bireysel olarak bir şey yapamayız. Toplumsal bilinç sağlanmalı ancak bu da yeterli değil. Caydırıcı yasaların uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘SAVAŞLAR EN ÇOK KADINLARI ETKİLİYOR’

“Kadın cinayetleri ve kadın yönelik şiddete karşı mücadelenin sosyal medyada birkaç tweet atmakla sınırlı olmaması gerektiğini düşünüyorum” diyen işçi Yaren ise şöyle devam etti: “Sadece kadınlar değil; son dönemde çocuklar ve hayvanlar da katlediliyor. Kadınların sokaklara inmesi ve mücadeleyi haykırması gerekiyor. Atölyenin temalarından biri savaştı. Ortadoğu’da Filistin’de süren savaş en çok kadınları etkiliyor. Dünyada artan savaşlara karşı da ses çıkarmamız gerek.”
Kamu emekçisi Deniz de “Sadece üzüntü ve öfkeyle sınırlı kalmak bize bir şey getirmiyor. Bu üzüntüyü ve öfkeyi bir yerde örgütlemeliyiz, bir araya gelmeliyiz. Şiddet ve cinayetler artıyor, katilleri hepimiz tanıyoruz” diye konuştu.

Son olarak kamu emekçisi Emel üzgün ama daha çok öfkeli olduğunu belirtti. “Bir yandan ‘Bizim yapacağımız bir şey yok, birileri yasa yapıp uygulayacak’ şeklinde düşünenler var” diyen Emel sözlerini şöyle sürdürdü: “Bence herkesin yapabileceği bir şey var. Öncelikle bir araya gelerek bunun farkına varmak, şiddeti iyi tanımlayabilmek. Birçok kadın uğradığı şiddeti şiddet olarak tanımlamıyor ya da erkekler ve yasa yapıcılar zaten öyle. Dolayısıyla sorun olarak görülmediğinden çözüm için de bir adım atılmıyor. Bizim yapabileceğimiz en önemli şey bir araya gelerek önce fark etmek ve fark ettirmek, birbirimizi korumak ve daha sonra da mücadele etmek.”

‘MÜCADELEMİZİ RESİMLERE TAŞIYORUZ’
Nar Sanat Derneği, Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği ve Bundesverband der Migrantinnen in Deutschland e.V. (Göçmen Kadınlar Birliği) VAHA II: Kriz Zamanlarında Kültür Yoluyla Ortak Zemin Oluşturma Programı kapsamında düzenlediği linol baskı atölyesine Antep’ten pek çok kadın katıldı. Burada konuşan Nar Sanat Derneği Başkanı Merve Karataş, “Habbe Kısa Film Günleri boyunca kadın yönetmenleri kısa-belgesel filmleriyle birlikte kadın izleyicilerle buluşturduk. Bu süreçte kadınların kendi yaşamlarında karşılaştıklarını, kadın yönetmenlerin gözüyle ve beraberinde gelen tartışmalarla görünür kıldık. Süreç boyunca cinsiyet eşitsizliği, savaş, emek, mücadele ve kadınların kültür sanata erişimi en çok tartışılan konulardı. Sonuç olarak, kadın olmaktan dolayı bazen sırtımızda kamburlaşan hikayeleri bazen de buradan aldığımız güçle verdiğimiz mücadeleyi yeniden hatırladık. Şimdiyse bu hikayeleri ve mücadeleyi resimlerimize taşıyoruz” dedi. Karataş, atölyede üretilen resimlerin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında sergileneceğini de duyurdu.

Fotoğraflar: Nar Sanat Derneği

İlgili haberler
Savaştan kaçtık sömürünün kurbanı olduk

‘Ülkemden çıkarak buraya geldiğim süreçte birçok yaşlı, genç, kadın öldü. Mezarları bile yok. Her ül...

Sendikaları harekete geçirecek olan da biziz

‘Bu dönem, işçilerin ‘Bir şey yapmak lazım’ eğiliminde olmasının yanı sıra sendikaların durumunu da...

Memleketin her yanı direniş kaynıyor

Geçtiğimiz aylarda ücret zammı, vergide adalet, insanca yaşam ve çalışma koşulları için ülkenin dört...