Kamu emekçisi kadınlar: İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadelemizi yükselteceğiz
İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının doğru olmadığına dikkat çeken KESK üyesi kamu emekçisi kadınlar, iş yerlerinde İstanbul Sözleşmesi’ni anlatmanın önemli olduğuna vurgu yaptı.

AKP iktidarının İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açmasına karşı kadınların tepkileri ve mücadelesi sürüyor. 

İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının doğru olmadığına dikkat çeken KESK’e bağlı sendikaların şube başkanı ve iş yeri temsilcisi kadınlar, iş yerlerinde İstanbul Sözleşmesi’ni anlatmanın önemli olduğuna vurgu yaparak, mücadeleyi yükselteceklerini söylediler.

BES İzmir Şubesi Mali Sekreteri Melahat Yıldırım, “İstanbul Sözleşmesi kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini hedef alan ve bununla mücadele etmede kişilere ve kamuya görev ve sorumluluk veren, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve şiddeti tanımlayan uluslararası bir anlaşmadır” diyerek sözlerine başladı. Yıldırım, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artmasının sorumlusunun eril zihniyetin olduğunu söyleyerek, “Eril zihniyetin cisimleşmiş hali olan mevcut siyasi yapının şiddet, baskı, ayrıştırma, eşitsizlik temelinde toplumsal yarıkları büyütme çabası devem etmektedir” dedi.

‘SÖZLEŞME ÖNLEM ALMAYA ZORLAMAKTADIR’

Şiddet eylemleri ve kadına karşı işlenen suçların mahkumiyet oranlarına bakıldığında da gerektiği biçimde kovuşturmanın, soruşturmanın yapılmadığının görüldüğünü ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: “Adalet ve hukuk sisteminin uygulanmasındaki eksiklik ve aksaklıklar, gerekli cezaların verilmemesi, şiddetin artmasına neden olmaktadır. İstanbul sözleşmesi mevcut siyasi yapıyı önlem almaya zorlamakta ve mecbur etmektedir. Bu mecburiyetler nedeniyle, zaten fıtratlarında olmayan eşitlik ilkesini benimsemeyen siyasi yapı anlaşmadan geri geçilme fikrini topluma dayatmaya çalışmaktadır.” Kadınların inkarına yönelik politikalara karşı mücadele vurgusu yapan Yıldırım, “Biz kadınlar aklımız ve irademizle itirazlarımızı ve direnişimizi birleştirerek yükselteceğiz” dedi.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR, VAZGEÇMİYORUZ’

BES İzmir Şube Kadın Sekreteri Özlem Kırmızı da“Ülkemizde 2016’da 328, 2017’da 409, 2018’da 440, 2019’da 474 kadın eşleri, eski eşleri, erkek arkadaşları, babaları,ağabeyleri ve hiç tanımadıkları tarafından katledilmiştir. Bu anlamda İstanbul Sözleşmesi kadınların sigortasıdır. Sözleşmenin amacı kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddette kadınların korunması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, şiddet uygulayanların cezalandırılması ve daha iyi politikalar üreterek kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin kontrol altına alınmasıdır” diye konuştu. Türkiye’nin bu sözleşmeden çekilmek yerine 6284 sayılı Kanun’un uygulanmasını sağlayarak birçok şiddet mağduru kadının yaşam hakkını sağlaması gerektiğini söyleyen Kırmızı şöyle devam etti: “Bu hak aynı zamanda insani haktır. İstanbul Sözleşmesi yaşatır, vazgeçmiyoruz” dedi.

‘TİS’LERDE CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ ESAS ALIYORUZ’
Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Buse Engin ise, işyerlerinde özellikle İstanbul Sözleşmesi’ni tartıştırdıklarını belirterek mücadeleyi yükseltme vurgusu yaptı. Engin, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili söyleşi yaptıklarını aktararak “Olabildiğince konuyu anlatıyoruz, birlikte tartışıyoruz. Kadın Komisyonumuz da sürekli gündeminde tutuyor. Afişlerle, sosyal medya içeriklerimizle de Hükümetin 6284 ile ilgili haber kanalları üzerinden yarattığı algıyı kırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Onun dışında İzmir’deki kadın oluşumlarıyla birlikte hareket ediyoruz. Uyguladığımız 2020 sözleşmemizde belediye personelinin şiddet uygulaması durumunda, sosyal denge tazminatını eşine ödüyoruz. Yaptığımız toplu sözleşmelerde toplumsal cinsiyet eşitliği esas alan maddeler koyuyoruz” diye konuştu.

‘ESAS OLAN ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZDÜR’

Tüm Bel-Sen 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri ve aynı zamanda Kadın Komisyonu Üyesi Sema Uzun Güneş de İstanbul Sözleşmesi’ni iş yerlerinde de tartıştırmanın önemine dikkat çekti. Güneş, şunları söyledi: “Daha öncede de Pınar’ın cenazesi sonrası hem İstanbul Sözleşmesi’ne hem de kadın cinayetlerine vurgu yapan açıklamalarımız olmuştu. İtfaiye yerleşkemiz ve zabıta yerleşkelerimizde de bunu gündemleştirerek söyleşiler mutlaka yapacağız. Bunu iş yerlerinde tartıştırmalı muhakkak ama esas olan örgütlü gücümüzdür.” Kadınların yan yana gelerek mücadele etmesinin önemli bir güç olduğunu belirten Güneş, “Kadınların yıllardır verdiği mücadele bu ve bizler bu haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kadınlar haklarına sahip çıkıyor ve son süreçte de sokakta yer aldılar” diye konuştu.

‘KADINLAR SİSTEMATİK ŞİDDET GÖRÜYOR’
BALÇOVA İZSU Tüm Bel-Sen İşyeri Temsilcisi ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, “Her gün gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada bir kadının gülen fotoğraflarını görüyoruz. Bu kadınlar eski eşi, eşi, sevgilisi vs. sıfatı fark etmez, bir erkek tarafından öldürülen kadınlar. Üstelik sonradan öğrendiğimiz hayat hikâyelerine baktığımızda birçoğu da bir şekilde zarar göreceğinden haberdar, çünkü sistematik olarak şiddet görüyorlar” dedi. Ulutaş, birçok vakada kadınların adli makamlara başvurarak yardım talep ettiğini ancak gerekli tedbirlerin yetersiz ya da alınmamış olduğunu gördüklerini belirtti.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HAYATİ BİR GÜVENCEDİR’
Ulutaş, tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesinin ise, kadına yönelik şiddetin temelinde yatan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olan cinsiyetçi tutum ve davranışları değiştirmeyi hedefleyerek haklar için birçok şey sağlayacağını ifade etti. Ulutaş, “Şiddeti önlemek, danışma merkezi, sığınak, cinsel şiddet kriz merkezi gibi destek mekanizmalarını kurarak şiddet riski altındaki kadınları korumak, şiddete uğrayan kadın şikayetten vazgeçse dahi şiddet suçu karşısında faillere gereken cezaları vermek, ülke çapında kadına yönelik şiddetle mücadele edebilmek için kurumlar arasında gerekli koordinasyonu kurmak gibi temel amaçları uygulamaya sokmak için imzalanmış bir sözleşme.Bu nedenle, sözleşmeyi hayati bir güvence olarak görüyorum” diye konuştu. Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin arttığı bugünlerde İstanbul Sözleşmesinin sürekli değişen gündem maddelerinden biri haline getirilmesinin doğru bulmadığını belirten Ulutaş, “Çünkü İstanbul sözleşmesi, yaşatır” dedi.


İlgili haberler
Kadın işçilerden hükümete İstanbul Sözleşmesi uyar...

DİSK/Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube üyesi kadın işçiler Kadıköy Belediyesi önünde düz...

Eskişehirli kadınlar: ‘İstanbul Sözleşmesi uygulan...

Hicazi Sülükoğlu tarafından 12 yerinden bıçaklanarak katledilen Aynur Sülükoğlu için eylem yapan Esk...

Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi: Hayatları...

Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi İzmit’te gerçekleştirdiği forum ile sözleşmenin anlamını ve...

Memur-Sen, İstanbul Sözleşmesi'ni kötüledi: Şiddet...

‘İstanbul Sözleşmesi Raporu’nu açıklayan Memur-Sen Kadınlar Komisyonu, kadına yönelik şiddeti önleme...

EŞİK: İstanbul Sözleşmesi’nin tek bir maddesinden...

312 kadın ve LGBTİ+ örgütünün bir araya geldiği Eşitlik İçin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’ne...

Kadınlar seslendi: Aklama yargıla, İstanbul Sözleş...

"Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi Uygulansın" İstanbul Kampanya Grubunun çağrısıyla...