Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ilk toplantısını 11 Aralık Pazartesi günü yaptı. Çarşamba günü toplanan kabine, asgari ücret konusunu ele aldı. Çalışan, çalışmayan herkesin merakla ve korkuyla beklediği asgari ücret açıklaması hayatın tüm koşullarını belirleyecek. İşçilerin bulunduğu her alanda tartıştığı asgari ücretten en çok etkilenecek olan ve her zaman olduğu gibi bu tartışmaya dahil edilmeyen kadın işçiler de var. Kadınların iş yerlerinde karşılaştığı sorunların yanı sıra aldıkları ücretlerin hiçbir ihtiyacı karşılayamadığı ve yine bir erkeğe muhtaçmış gibi görüldüğü bu süreçte, kadınların taleplerini söylemeye ve seslerini duyurmaya devam ediyoruz.

'REGLİM KISA SÜRSÜN DİYE DUA EDİYORUM'

Bir özel okul kantininde, evden getirdikleri yemek ile molalarını geçiren kadınlar ile sohbet ediyoruz. Sohbetimize Büşra’nın "Yanınızda pediniz var mı?" sorusu ile başlıyoruz. Büşranın, " Geçen ay reglim kısa sürsün diye o kadar çok dua ettim ki! Sebebi ağrılarım değil, daha fazla ped almak istemem.’’ sözleri, kadınların her ay ihtiyaç duyduğu pedin, ne kadar büyük bir masraf haline geldiğini gözler önüne seriyor. Büşra ekliyor, "Geçen ay 3 paket ped aldım bitmiş. Bu ay zaten bana zar zor yeten maaşımdan pede ayırmak beni mahvediyor.’’.

Sohbete, aynı okulda rehber öğretmeni olarak çalışan Elif dahil oluyor. ‘’Neye, nasıl yetişeceğiz acaba? Parayı kiraya mı bölelim, faturalara mı, kredilere mi, kişisel ihtiyaçlarımıza mı? Bu ne kara bir çıkmaz oldu.” diye devam ediyor. Biz de asgari ücret tartışmalarını ve kadınların beklentilerini soruyoruz. Aynı okulda Türkçe öğretmenliği yapan Seher, "Ne olacak ki? Bize 'Alın, yetinin bununla' diye bir ücret sunacaklar ama onunla beraber gelen zamlar ücreti bitirecek.” diyor. Elif devam ediyor, “Bana kalırsa hiç zam falan yapılmasın. O kadar yapılmamasını istiyorum ki! Onun yerine enflasyonu düşürsünler, artık sonu gelmek bilmeyen zamlar bitsin.’’. Asgari ücrete yapılacak olan zammın sadece asgari ücrete yapılmayacağını çok iyi biliyoruz.

PATRONLARIN DERDİ AZALIYOR

Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Asgari ücret artışı zaten biliyorsunuz, yıl içinde bir kezdir. Bir kez verilecek zamla bu iş biter" demişti. Bu sözleri tartışmamızda hatırlatıyoruz. Seher "Tek bir zamla bu insanlar ne kadar yaşamlarını sürdürecek? Patronların dertleri azaltılıyor. 2 kere maaşları ne yapacağız diye düşünmeyecekler işte, daha ne!’’ diyerek aslında asgari ücret tartışmalarında işçilerden ziyade patronların düşünüldüğüne değiniyor.

Geçtiğimiz Kasım ayının o meşhur "kara cuma" indirimlerinden bahsediyoruz. İndirimden eksiğini aldığını söyleyen Elif, "Asgari ücret alıyorum. 12 saat çalışıp her Kasım ayında bir heyecan belki o hayalimde olan botu alırım diye düşünüyorum. 3 taksitle bot aldım ben. Eskiden krediyle ev, araba alınırdı. Ben ev araba sahibi olacağım yaşta taksitle bot alıyorum.” diye ekliyor. Asgari ücretle yaşam mücadelesi veren bir öğretmen olan Elif, krediyle ev ve araba almanın yerini taksitle bot almaya bıraktığını ifade ederken esprili bir tonla, "Bu ücretle taksitle bot alıyorsan peynir, ekmeği de taksitle alırız herhalde." diyor.

BİRLİĞİMİZDEN KORKMASALAR BİZİ BASTIRMAYA ÇALIŞIRLAR MI?

Sohbetimizin tedirgin ve meraklı ses tonları ile devam ettiği kısmında, kadınlara isteklerini ve beklentilerini soruyoruz. Elif, sağlam bir maddi temelle ve gelecek kaygısı olmadan yaşamak istediğini belirtiyor, "Ben ayaklarımın üzerine sağlam bastığımı hissetmek istiyorum. Maddi olanaklarımı sağlamak için tüm yaşamımı eğitimime verdim. Hayatımı yaşamak istiyorum. Bugünümü nasıl bitireceğim, yarınım ne olacak diye düşünmek istemiyorum.’’.

Büşra ise umutsuzluğun hakim olduğu bir döngüde kırılma noktasına ulaşmak istediğini ifade ediyor, “Benim umudum kalmadı. Her günü öylesine geçiriyorum sanki. Yeter ki bugün bitsin diye düşünüyorum. Kısır bir döngü gibi, hep aynı. Nasıl değişecek ki bilmiyorum.’’.

Sohbetin bu noktasında, herkesin gözü önünde olan tabağındaki son lokmadayken Seher; umutsuzluğun söz konusu olmadığını, kadınların birlikteliğinin büyük bir çözüm olduğunu ve ülkenin bu birliğe saygı göstermediği sürece seslerini kısmaya çalışabileceğini savunuyor, “Umutsuzluk diye bir şey yok. Biz bunu söylersek eğer, şu döneme kadar gösterdiğimiz tüm birliği hiçe sayarız. Elbette bir çözümü var, bunun en büyük ve güzel çözümü kadınlar. Bu ülke, bizim birliğimizden korkmasa sizce sesimizi kısmaya, bastırmaya çalışır mıydı?’’. Kadınlar asgari ücretin, maddi bir konu olmanın ötesinde toplumsal eşitsizlikleri de etkileyen bir sorun olduğunu dile getiriyorlar. Bu tartışmamızda sadece birkaç kadının değil, toplumun genelinde yaşanan sorunlara dikkat çekiyor ve kadınların birlikteliğinin gücünü vurgulayarak, çözüm için ortak hareket etmeye çağırıyoruz. Kadınlar, maddi güvence ve umut bekliyor, birlikteliklerinin güçlü bir çözüm olduğunu vurguluyorlar.

Fotoğraf: Evrensel