Diyarbakır’da 2016 yılında Sur Belediyesine kayyum atanmasıyla Amîda Kadın Destek Merkezi kapatıldı. Burada çalışan kadınlar ise ihraç edildi. 2019 yerel seçimlerinden sonra belediyeyi HDP’nin alması üzerine Amîda Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi adıyla tekrar açıldı. Ancak 2 ay gibi kısa süre sonra tekrar kayyum atanmasıyla bu kadın merkezine erkek müdür getirildi ve bu kurum işlevsizleştirildi. Bu merkezde kadınlara sosyal hizmet, psikolojik, hukuki danışmanlık veriliyordu. Ayrıca şiddete maruz kalan kadınları yaşam evlerine yönlendirme ve yerleştirme ile ilgili aktiviteler gerçekleştiriliyordu. Diğer yandan 2016 yılında belediyelere kayyum atanmasıyla kentte bulunan 43 kadın merkezi işlevsiz hale getirildi.

Amîda Jîn Kadın Danışmanlık Merkezinin çalışmalarında yer alan aynı zamanda Sur Belediye Meclis üyesi olan Birsen Güneş ile iktidarın kadın politikaları ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini konuştuk.

‘KADINLAR ERKEK ŞİDDETİNE TERK EDİLDİ’

2016’da Sur Belediyesine kayyum atanmasıyla birlikte kadın çalışmalarının fiili olarak sona erdiğini belirten Güneş, “Amîda Kadın Destek Merkezinde Sur’un mahallerinde yaşayan kadınların kendi haklarını ve uğradıkları şiddet karşında yasal haklarının ne olduğunu öğrenebildiklerini ile kendilerini savunabildikleri, nefes alabildiği, dayanışabildiği, çığlığını duyurabildiği bir yaşam yeriydi. Maalesef kayyumun atanmasıyla beraber kadınlar bütün haklarında mahrum edildi. Ev içinde erkek egemen şiddetine terk edildi” dedi.

31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrası kadın merkezini tekrar açmalarına rağmen 2 ay gibi kısa bir sürede kayyum atanmasıyla işlevsizleştirildiğini ifade eden Güneş, Sur’da kadına yönelik şiddetin arttığını ancak kadınların hukuksal anlamda kendisini anlatabileceği bütün kurumların kapatıldığını dile getirdi.

‘KADINLAR SUSMAMALI’

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından kadına yönelik şiddetin hızla artış gösterdiğini belirten Güneş, sözleşmeden çekilmenin kadın kazanımlarına bir darbe olduğunu ifade etti. İstanbul Sözleşmesi’nin çözüm sürecinde bütün kadın kesimlerinin talebiyle AKP’nin çıkardığı bir paket olduğunu belirten Güneş, “İstanbul Sözleşmesi kadını, çocuğu, şiddetten ve cinsel istismardan koruyan dünyanın en kapsamlı sözleşmesi olduğu halde maalesef bir gece yarası feshedildi. Feshedildiği günden bu güne kadar kadın şiddeti katlanarak arttı. Kadın katliamları, şiddet, taciz, tecavüz, mobbing vs. daha da arttı. Artmasının bir nedeni de bazı basın kurumların kullandığı ‘İstanbul Sözleşmesi’nin bu ülkeye bir getirisi yok’ şeklindeki şiddet dilidir. İstanbul Sözleşmesi sadece muhalif kadınların sözleşmesi değildir. Tüm kadınların sözleşmesidir. Sadece bizler değil dünyadaki tüm kadınlar susmamalıdırlar” dedi.

‘ANKARA SÖZLEŞMESİ YOK HÜKMÜNDE’

HDP geleneğinin 5 dönem boyunca yönettiği belediyelerde kadın kazanımlarının kurduğu tüm kurumların kayyum atanmasıyla işlevsiz hale getirildiğine dikkat çeken Güneş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya’nın “Ankara Sözleşmesi’ni hazırlıyoruz” ifadelerinin kadın kazanımları ve hakları noktasında tutarsızlık olduğunu söyledi. Güneş konuşmasına şöyle devam etti: “Kazandığımız Çaldıran Belediyesine KHK gerekçesiyle arkadaşımızın yerine atanan AKP’li başkanın çok eşlilik fotoğrafları paylaşması tesadüf değildir. Bizler de Kaya’ya soruyoruz; Sizin bir kadın olarak; çok eşliliğe, kayyumun kadın kazanımlarını kapatmasına, şiddete, tecavüzcüsüyle evlendirilmesine, kadın katillerinin dışarıda serbest olmalarına kısacası kadın kimliğini yok sayan zihniyete karşı net tutumunuz nedir? Bütün kadın kurumlarının içinde olmadığı sözleşmeler bizler için yok hükmündedir. Bizler emeğimizle kazandığımız başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere tüm demokratik, barışçıl haklarımızdan ve kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”

Birsen Güneş fotoğrafı: Evrensel

Ana Fotoğraf: MA