Kadına yönelik şiddete karşı mücadele etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan AKP’li Numan Kurtulmuş’a kadar kadın düşmanı politikaları savunanların hedefinde!
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen ismiyle İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdi.
Sözleşme, Türkiye’ye kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda pek çok yükümlülük getirirken, geçen 6 yılda kadınların yükümlülüklerin uygulanması talebi görmezden gelindi. İstanbul Sözleşmesinin yükümlülükleri yerine getirilmediği gibi yandaş medyadan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar kadın düşmanı politikaları savunan birçok kesim tarafından hedefe konuldu. Kadın örgütlerinin yıllara varan kazanımlarına tek tek göz diken iktidar yeniden İstanbul Sözleşmesini hedefe koydu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün başkanlık yaptığı MYK ve il başkanları toplantılarında, kamuoyunda tartışılan İstanbul Sözleşmesi gündeme geldi. Hürriyet'ten Gizem Karakış'ın haberine göre Erdoğan, “Çalışıp, gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın. Halkın talebi kaldırılması yönündeyse, buna göre bir karar verilsin. Halk ne derse o olur” talimatı verdi.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise "Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır" dedi.
DAHA ÖNCE DE HEDEFE KONMUŞTU!
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit ve Yeni Şafak gazeteleri çok uzun bir süredir İstanbul Sözleşmesine saldırıyor. “Sözleşme yuva yıkıyor, kaldırılsın” diyerek Sözleşme’yi hedefe koyan yandaş basının yanı sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da “Muhafazakâr camianın rahatsız olduğu hükümler var. Eleştiriler duyuyorum” demişti. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman ise daha önce sözleşme için “Kim ne diyorsa desin, toplumu bir felakete ve uçuruma sürükleyen, haneleri birbirinden ayıran İstanbul Sözleşmesi derhal feshedilmelidir” diyerek doğru uygulandığı takdirde kadınları şiddetten koruyacak olan İstanbul Sözleşmesine saldırmıştı.
Daha önceki ve devam eden saldırılara karşı tepkilerini dile getiren kadın örgütleri ise tüm saldırılara karşın kazanılmış hakları için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyor.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini içeriyor.
* Sözleşme çerçevesinde ev içi şiddet, aynı evde yaşıyor olsun ya da olmasın mevcut ya da eski eş ya da partnerler arasında yaşanan her türlü şiddet edimini içerecek şekilde anlaşılır. Dolayısıyla “aile” olmayı, evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evi paylaşıyor ya da paylaşmış bulunmayı gerektirmez. Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler silahlı çatışma durumlarında bile geçerliliğini korur ve Taraf Devletlerin bunu garanti altına alması gerekir.
* Kadınların güçlendirilmesi yolu dahil, kadın ile erkek arasındaki temel eşitliği teşvik eder.
* Taraf devletlerin yetkililerine, görevlilerine, kurum ve kuruluşlarına kadına yönelik şiddetle mücadele yükümlülüklerine uygun davranmalarını sağlamaları, cinsiyete duyarlı politikalar geliştirmeleri, şiddeti önlemede ve mücadelede bütüncül politikaların uygulanması,
* Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle etkin iş birliği tesisi, özel sektör ve medyanın kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla politika hazırlamalarını teşvik etmeyi,
* Şiddet eylemlerinin tekrarlanmasından korumak amacıyla gerekli hukuki ve diğer tedbirleri almayı, şiddete maruz kalanın şiddet gösterenden tazminat talep etmesini sağlamak üzere hukuki tedbirleri almayı şart koşuyordu.
Sözleşmenin en önemli özelliklerinden biri de, bir denetim mekanizması getirmesiydi. Çünkü denetim mekanizması işin takibi açısından mühimdi. Taraf ülkelerin temsilcilerinden oluşan denetim komitesi yani “GREVIO” adı verilen birim, sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını izleyecek, raporlar hazırlayacak, taraf devletin rızası ile soruşturma ve gerekirse onun toprağına ziyaret edecekti.
İlgili haberler
Türkiye, övündüğü İstanbul sözleşmesine ne kadar u...
Hükümetin birçok kez ‘ilk imzacısı biziz’ diyerek övündüğü İstanbul Sözleşmesi ne getiriyordu, Türki...
İstanbul sözleşmesine saldırılar: Kadına şiddet mü...
Sözleşmenin yok edilmesi demek Türkiye’nin kadına yönelik şiddete karşı tüm yükümlülüklerinden kurtu...
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HEDEFTE: ‘Kadınların yükselen...
Kadına yönelik şiddete karşı mücadele etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, Cumh...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.