Gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle çocukların beslenme çantaları, ya boş ya da sağlıksız besinlerle dolu. Glütensiz ürünlerin fiyatındaki artış çölyak hastası çocukların ailelerini olumsuz etkiliyor. İki çocuğu çölyak hastası olan Refiye Güreli “Çocuklarımızın beslenmesinde sorumluluk sadece bize ait olmamalı, devlet desteği arttırılmalı” çağrısında bulunuyor.

İki çocuğu da okul çağında olan Güreli ev hanımı, eşi ise fabrika işçisi. Çölyak hastalığı ile yaklaşık 10 yıl önce tanıştıklarını ifade ediyor. Doktorların kansızlık teşhisi sonrası 3 ay boyunca kan ilacı kullanmaya başladıklarını düzelme olmayınca, çölyak testi yapıldığını belirten Güreli hayatlarının tümüyle değiştiğini söylüyor.

‘BUZLUĞUM İLK KEZ BU KADAR BOŞ’

Glütensiz ürünlere erişmek güç olduğu için ekmek dahil pek çok yemeği evde yaptığını ifade eden Güreli, gıda fiyatlarındaki artışın, faturalara gelen zamların onları da olumsuz etkilediğini belirtiyor: “Öncelik faturaları ödemek, sonrasında geriye kalan bütçeyle glütensiz ürünleri, en son da kendi ihtiyaçlarımızı alıyoruz. Günde 4 saat mutfakta geçiriyorum, fırını kullanmak zorundayım. Bu ay 420 TL elektrik faturası geldi. 1 kg un 50 TL, 1 paket makarna 35 TL, çocuklara tatlı yapmak istesem 800 gr. kakao 32 TL. Market indirimlerini kovalıyorum.”

Fahiş fiyatlar nedeniyle bu yıl az kışlık hazırladığını söyleyen Güreli, “28 yıldır evliyim, ilk kez buzluğum bu kadar boş” diyor.

‘ÇOĞU KEZ SOFRADAN AĞLAYARAK KALKTIK’

İki çocuğu için mutfakta saatlerce zaman geçiren Güreli “Başlarda çok zorlandık. Aynı sofraya oturuyorsunuz, çocuğunuz sizin yediğiniz şeyleri yemek istiyor ama yememesi gerek. Sofradan çok ağlayarak kalktığımız oldu. Sokakta oyun oynayan çocuklara komşunuz çikolata alıyor ama çocuğunuzun yememesi gerek. Bunu çocuklara anlatmak zor oluyor” diyerek çocuklarının yaşadıklarını anlattı.

‘DESTEK İLE GIDA MASRAFLARINI KARŞILAMAK İMKANSIZ’
Okul çağındaki çölyak hastası çocukların beslenme çantalarını hazırlamak da başka bir zorluğu açığa çıkarıyor. Kantinlerde glütensiz ürünler satılmıyor, satılsa da çok pahalı. Örneğin bir simit 5 TL iken, glütensiz simit 12 TL. Güreli, evde yapılan makarna, erişte gibi ürünlerin hızlı tüketilmesi gerektiği için beslenme çantasına konamadığını anlatıyor. Çapraz bulaşma olarak bilinen, glütensiz bir ürünün glüten içeren başka bir gıdaya karışması durumunun okulda yaşanma ihtimali de oldukça yüksek. Böyle bir durum yaşayan bir çölyak hastasının sağlık durumunda gerilemeler yaşanabiliyor.
Çölyak hastaları ve aileleri hem maddi hem de manevi olarak pek çok zorlukla baş etmeye çalışırken sağlanan devlet desteği ise sadece 160 TL. “Bu tutarı belirleyenlerin marketleri gezmeleri gerekir, ürünlerin fiyatlarını görmeleri gerekir” diyen Güreli bu destekle gıda masraflarının karşılanmasının mümkün olmadığını dile getiriyor: “Bu hastalık benim ya da çocuklarımın tercihi değil, bu insanların toplumda sağlıklı bireyler olarak var olabilmeleri gerekir. Çocuklarımızın başarılı olması için yeterli desteğin ve güvencelerinin olması gerek.”
Ekmek ve Gül’ün başlattığı ‘Okullarda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek her çocuğun hakkı’ kampanyasına da değinen Güreli, “Keşke olsa, yükümü ne kadar hafifletirdi. Ben ve benim gibi pek çok kadın, ‘Çocuğum okulda ne yiyecek?’ kaygısını yaşamazdı” diyor.

Fotoğraf: Evrensel