Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, “Şiddetlenen Salgın ve Sağlıkta Şiddet” konu başlığıyla Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mehtap Yılmaz Maçkalı ile canlı yayın gerçekleştirdi. Dr. Maçkalı Kocaeli’deki vaka sayılarının ciddi boyutlarda olduğunu Sağlık Bakanlığı’nın verilerinin gerçeği tam olarak yansıtmadığını ve bunun son kertede itiraf edildiğini hatırlattı. “Elimizde net veriler yok. Ara ara bakanın Kocaeli’nin artan vaka sayılarına göre ilk 5 ilde olduğunu söylemesiyle ilimizin durumunu gözlemleyebiliyoruz” diyen Maçkalı, Kocaeli’deki vaka artışının nedenini iş yerlerinin sürecin başından itibaren hemen hemen hiç kapanmaması olduğunu söyledi: “İşçilerin yoğun olarak yaşadığı bu şehirde de çalışan kesimde salgın daha çabuk yayıldı.”
Tüm dünyayı etkileyen salgının sınıfsal yönünün asla gözardı edilemeyeceğini söyleyen Maçkalı, “2009’daki domuz gribi salgının başladığı yer Meksika sınırındaki domuz çiftlikleriydi. Domuz çiftliklerinde çalışma koşullarının çok kötü olması normalde bir hayvan hastalığı olan hastalığın hayvanlardan insanlara geçmesine sonrasında hızla insanlar arasında yayılmasına neden oldu” diye hatırlattı.
Maçkalı ayrıca Çin’de ortaya çıkan koronavirüsünde çalışan kesimin çok yoğun olduğu, insanların beslenme gereksinimlerini, protein ihtiyaçlarını en ucuza karşılamak için canlı hayvan pazarlarına yoğun talebin olduğu bir yerden kaynaklandığını ifade etti.
‘ERİŞKİN YOĞUN BAKIMLARI TAMAMEN DOLU’
“Kocaeli’de koronavirüs sebebiyle yaşamını yitiren kaç sağlıkçı var” sorusunu “Buna dair de elimizde net bir veri yok” diyerek yanıtlayan Maçkalı, Bakanlığın salgın başlangıcından beri verilerin tümünün elinde olmasına rağmen şeffaf olarak toplumla ve tabip odalarıyla paylaşmadığını söyledi: “Türk Tabipler Birliği her gün vefat eden sağlık emekçilerini yayınlıyor. Biz de oradan takip ediyoruz.”
Konuşmasında yoğun bakım doluluk oranlarına da değinen Maçkalı şöyle devam etti: “Salgının ilk başlangıcında organizasyonda çok büyük sıkıntılar yaşandı. Özellikle ekipman konusunda çok zorluk yaşadık. 1. Basamak aile hekimlerine ekipman sağlanması konusunda gecikmeler oldu. Bugün geldiğimiz durumda ekipman eksikliğinden bahsetmemiz çok olası değil fakat hastanelerin doluluk oranı ve yoğun bakım doluluk oranları konusunda verilen bilgiler yine soru işareti.” Bakanlığın hastanelerdeki yoğun bakım doluluk oranlarını yüzde 60 – yüzde 70’lik dilimlerle bildirmesini, rakamsal olarak doğru ancak realite anlamında doğru olmadığını dile getiren Maçkalı, “Yoğun bakımlar birkaç bölümden oluşur. Genel yoğun bakım, cerrahi yoğun bakım, çocuk yoğun bakım, yeni doğan yoğun bakım gibi. Yoğun bakım yataklarının zaten yüzde 30 civarı yeni doğan ve çocuk yoğun bakımlarıdır. Yani yüzde 70’ler civarında bir yoğun bakım doluluk oranı söylediğinizde erişkin yoğun bakımlarının tamamen dolu oluğunu söylüyorsunuzdur” dedi.
SAĞLIK MEZUNLARININ ATAMA TALEBİ KARŞILANMIYOR
Sağlık mezunlarının atama talebinin karşılanmadığına da konuşmasında yer veren Maçkalı, “Salgın sürecinden beri sağlık emekçileri izinlerini kullanamadı, korona olan sağlıkçıların normal hastalar gibi 14 gün izolasyonda kalamaması, erken işe dönmeleri için ek testler yapılarak hızla iş başı yaptırmaya çalışmaları, solunum enfeksiyon polikliniklerinde branş dışı hekimlerin görevlendirilmesi, dinlenme sürelerinin eksikliği, uzun çalışma süreleri hepsi bir sorundu. Buna rağmen atamalar gerçekleştirilmedi” diye konuştu.
AŞI TEK UMUDUMUZ!
SGK’nın “koronavirüsün meslek hastalığı sayılmaması gerektiği”ne dair açıklaması için de Maçkalı “Uzun süredir kovidin meslek hastalığı sayılması için çabalıyoruz. Dünyanın 130 ülkesi covidi meslek hastalığı olarak kabul etmiş durumda. Bizdeki gelişmeler ise bu yönde değil. Yasal bir düzenlemenin bunun önünü açacağını düşündüğümüz için meclise bu konuda çalışma yapılması için başvuruda bulunduk. 3 maddelik bir yasa değişikliği istiyoruz. Şuan da hala komisyonda ve meclis gündemine gelmiş değil” dedi.
Son olarak aşı tartışmalarına değinen Maçkalı, “Toplumsal bir bağışıklığın sağlanabilmesi ve salgının kontrol altına alınabilmesi için aşı bir umudumuz. Aşı salgın hastalıkların önlenmesinde en etkin yöntemdir. Çin aşısı yaptırmam, biontech aşısını yaptırırım, o olmaz modern aşı yaptırırım gibi bir seçeneğimiz yok. Ülkeye hangi aşı gelirse bunu toplumun büyük bir kesimine uygulamak zorundayız” diyerek sözlerini bitirdi.
İlgili haberler
2021 yılı sağlık emekçilerinin yılı olacakmış, pek...
SES Van Şubesi Eş Başkanı Figen Çolakoğlu yazdı: ‘Önümüzdeki yıl sağlık emekçilerine atfedilecekmiş,...
25 Kasım’a giderken sağlık emekçileri online söyle...
25 Kasım vesilesi ile online olarak bir araya gelen sağlık emekçisi kadınlar, Avukat Çağla Yolaşan v...
Sağlık emekçileri, ‘halk için bütçe’ talebini yüks...
‘Hakkınız ödenmez dediler, ödemediler’ çünkü bütçe yetersizdi! Sağlık Bakanı tavandan ek ödeme verec...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.