Basın İlan Kurumunun Evrensel gazetesinin resmi ilan hakkını tümüyle iptal etmesine karşı, Balıkesir Edremit Ekmek ve Gül grubu dayanışma kahvaltısı düzenledi.

Doç. Dr. Esra Arsan: Gazeteciler istismarı habere dönüştürürken çocukların korunmasına dikkat etmeli. Bu şekilde, istismar edilmiş olan çocuk, bir kez de medya tarafından istismar edilmemiş olur.

SETA'nın Türk Medyasında Kadın Cinayetleri raporunda, ‘Erkekler 2019’da 330 kadın öldürdü’, ‘Her yer suç mahalli’, ‘Yeni tahliye olmuştu’ gibi ifadelere yer verilmemesi gerektiği belirtildi.

MADA, Filistin’deki kadın gazetecilerin haklarının korunması için “Kadın gazetecilerin hakları korunmalı” diyerek kampanya başlattı.

İrem Derici kendisini taciz eden kişiyle röportaj yapan Kanal D'ye tepki gösterdi: ‘Başıma bir şey gelirse sorumlusu buna çanak tutanlardır.’

Bir plazanın 20. katından atılarak öldürülen Şule Çet cinayeti davasının medyada yer bulma biçimini eleştiren CŞMD, ‘Haberlerinizde cinayetleri meşrulaştırma çabası yerine gerçekleri araştırın’ dedi.

Güzin Abla’dan tecavüze uğrayan kadına: Bu olay sana bir ders olsun!

Medyanın ‘erkekler kadınlara vurabilir, bu sevgiden kaynaklıdır, olağan görülmesi gerekir’ mesajlarına da; kadınların canını alan, hayatını zindana çeviren şiddetin aklanmasına da izin vermeyeceğiz.

TRT, sendika hakkı için direnen Flormar işçilerinin yanı başına geldi ama kamera açılmadı.

Fulya Alikoç, seçim döneminde medyanın halini, seçim programlarını ve Nagehan Alçı’yı yazdı: ‘Liberal demokratların Erdoğan için kullanışlı olduğu şenlikli dönem bitiyor, bizim Nagehan hala anlamıyor’

Büyük medyanın tek sesli ve iktidarın hâkimiyetinde olması bize daha çok yalan haber, çarpıtılmış bilgi olarak dönecek. Şimdi kadınların gerçeklerini yazan mecralarımıza daha çok sahip çıkma zamanı.

Kanallar farklı olsa da anlatılanlar bizim hikayemiz değil. Gece gündüz çalışıp üç kuruşa ev geçindirmeye çalışan emekçinin neler yaşadığı konu edilmiyor. Yani diyorlar ki ‘Bizimle değilsiniz!’

Medyada kadınlar özne olarak değil, toplumsal cinsiyet rolleriyle yer bulabiliyor. Haberlerde kadınların mağduriyeti derinleştirilirken işlenen suç da yeniden üretiliyor.

Sansür ne yazık ki Türkiye’de çok sık karşılaşılan bir uygulama. Ama böyle bir sansür de ‘artık pes’ dedirtiyor. Ekranlardaki ‘sakıncalı’ görüntülere uygulanan buzlama işlemi kadınlara uygulandı.

Basında yer alan cinsel saldırı haberlerinin sunuluşuna dair Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi açıklama yayımladı.

ATV'de yayınlanan 'Kanatsız Kuşlar' dizisinin dün yayınlanan bölümünde dizinin adının 'Kanatsız Karılar' olarak yazılması tepkiye neden oldu.

Kadınlar, yaşam alanlarından pembe tel örgülerle tecrit edilmeye çalışılıyor. Kamusal alanlarda ise, Erdoğan ve AKP’nin yeniden inşa etmeye çalıştığı sosyal iktidara tehdit olarak görülüyorlar.

Posta Gazetesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yalıtım sistemleri için belirlediği kuralları haberine işte bu sözlerle taşıdı: “Karı koca kavgasını kimseler duymayacak.”

Kadın gazetecilerin yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu kuruldu. Platform’dan kadınlar Ekmek ve Gül’e konuştu.

Türkiye'de ifade özgürlüğüne yönelik baskılar her gün daha da artıyor. Peki bu baskı kadınları nasıl etkiliyor? Kadın gazeteciler yanıtladı.