İlke IŞIK
25 Kasım’da dünyanın her yerindeki kadınlarla birlikte ses çıkarmanın zamanı. Üzüntümüzü, derdimizi, isyanımızı, öfkemizi yanımıza alıp sokağa çıkmanın zamanı…
Medyanın ‘erkekler kadınlara vurabilir, bu sevgiden kaynaklıdır, olağan görülmesi gerekir’ mesajlarına da; kadınların canını alan, hayatını zindana çeviren şiddetin aklanmasına da izin vermeyeceğiz.
Cinsel saldırı faili olan Arda Turan ‘Sıla’nın yanındayım’ dedi. Mustafa Ceceli dayanışma mesajı gönderdi. Bu adamlar hayatta var olmaya devam ediyorlar. Ahmet Kural’ın da cesaretinin kaynağı işte bu!
Hepimizi güçlendirdiğin, yüreklenmemize neden olduğun, sustuklarımızı, sessiz kaldıklarımızı hatırlattığın ve ‘bir daha yapmayacağım’ dememize neden olduğun için… Binlerce kez teşekkürler sana Sıla.
‘Nafakayı kaldırmak isteyenler! Kadınların eşit olmayan konumu sebebiyle, ailenin içine hapsedilmesinden kaynaklı çalışamadığını, eğitim alamadığını bilmiyor musunuz?
Devlet sosyal yardım için ‘çok mu abarttık’ demeye, kadınlara verdiği üç kuruşa göz dikerek başladı, şaşırmadık. Yıllarca kocanın kahrını çekmiş, sonra kocası ölmüş kadına ‘git evlen’ demek ne demek!
Devir, belinde silahla gezip, kadınları taciz eden ve hayatını aynen sürdüren adamlar devri. Muhafazakar dayatmalar, erkekliğin güçlendirilmesi böyle figürleri arttıracak. Arda Turanlar çok velhasıl.
Bugün 10 Ekim, Ankara katliamının üzerinden üç yıl geçti. Üç yılda bir daha eskisi gibi olmayan hayatlarını adalet ve barışa adamış dünyanın en güzel insanları ile geçirdim zamanımın çoğunu.
Talat Bulut taciz suçlamasından ‘aklandı...’ Otobüste yakalanan bir tacizcinin akbiline el konuldu... İlke Işık taciz karşısında yargının halini yazdı.
Emine Akçay’dan İsmail Devrim’e... Bu ülkenin yoksulları canından vazgeçecek noktaya gelirken asıl sorumlulara dönüp soralım: Krizinin faturasını biz niye ödüyoruz?
Lüks uçaklarla uçanlar, uçak almak için uğraşanlar karşımızda işte. Bunu unutmayalım, tahta kurusu ile mücadele etmeyen devletin süper lüks uçağı var bu da böyle bilinsin…
Evliliklerin bu kadar yüceltildiği ortamda boşanmalar da devam ediyor işte. Ne kadar yapmayın diye ikna etmeye çalışın, kutsal aileler dağılmasın diye uğraşın, Demet Akalın bile boşanıyor!
Efendiler, Ey Akit denen gazetenin yazarları, bu gazeteye görüş verenler; 14 yaşından söz ediyorsunuz. 14 yaş lise 1. sınıf öğrencisi demek farkında mısınız?
Sorumsuzluk kötüdür, sorumluluk almamak daha kötüdür, ama sorumluluğu başkalarına yıkmaya çalışıp, buradan güçlenmeyi adet haline getirmek en kötüsüdür. İşte size bu tiplerden uzak durma rehberi...
Ankara katliamı davasında üç yıldır süren adalet mücadelesi bitirilmek isteniyor, sadece sanıklara verilecek eksik bir ceza ile dava kamuoyunun gündeminden uzaklaştırılmak isteniyor...
Güzel olan taraf bu; “ahlak timsali” diyerek karşımıza çıkarılan proje çocukların sığındıkları ikiyüzlülük yıkılmaz, sarsılmaz, dokunulmaz, konuşulmaz değil...
Ankara Batıkent’te çocuk istismarına ilişkin panele yoğun ilgi vardı. Panelde çocuk istismarı ile ilgili yasal düzenlemelerden, eğitimdeki eksikliklere kadar sorunlar tartışıldı.
Yerli ve millilikle kafayı bozmuşların elde kılıç kalkan ekran önünde dizildiği AKP dizisinin başrol oyuncusunun çocuğunu ABD vatandaşı yapmak istemesi çok manidar gelmiyor mu size de?
Çocuk istismarına ilişkin cezalar yıllardır konuşuluyor bu ülkede. Cezaların arttırılmasının çözüm olmayacağı ortada iken hadımın da istismarla mücadele ile hiçbir ilgisi olmadığı ortada...
Kötü adamların hemen kolayca yenildiği bir filmin içinde değiliz. Birbirimize, o kazanabiliriz inancına daha çok ihtiyacımız olduğu günlere doğru gidiyoruz ve sonunda elbet kazanacağız.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.