İlke IŞIK
17 yıldır kadınlar yokmuş gibi davranan, şimdi bin bir dolapla seçim kazanma derdinde olan iktidara sormak gerekiyor ‘17 yıldır ne yaptınız!’
İktidar ömrünü uzatmak için çok şey yaptı şimdiye kadar. Her şeye oya tahvil edildi, seçim kazanmak için her yol mübah görüldü. Şimdi yeni bir seçim arifesindeyiz...
Avukat İlke Işık, geçtiğimiz hafta tanıklık ettiği 3 kadın davasını yazdı: ‘Dayanışma ile ayakta durmaya çalışıyoruz. Dayanışmanın gücüne inanalım kadınlar, elimizdeki en kıymetli şey o çünkü.’
Kendi çıkarları için istediği hukuksuzluğu yapanlarla yolumuz aynı değil. Onlar kendi yolunda devam ederken, biz dayanışmanın, barışın yolunu çizebiliriz. 31 Mart’ta yaptık, niye yeniden yapmayalım!
Bir haftada neler yaşadık neler... Tek tek sayınca haftanın başında yaşadıklarımızın bazılarını unutmuş bile oluyoruz...
Kadınları görmezden gelen yönetenlerin, şiddetin her türüne itaat etmemiz tavsiyeleri ile geçirdiğimiz günleri düşünüp, kız kardeşlerimizin başarıları ile mutlu olmayı ihmal etmeyelim.
‘Bizimkisi bir aşk hikayesi’ diyorlar ya, İstanbul’u aşkımız, sevgilimiz ilan etmişlerdi ya, bu erkeklerin kadınları öldüren sevgilerinden hiç farksız değil. Öldüren sevgi istemiyoruz...
Değişmez hiçbir şey, sandıklarda oy çalarlar, bir şey yapamayız diye düşünmeyin. Önemli olan vereceğimiz karar. O karardan o kadar korkuyorlar ki korkularımıza oynayarak seçim propagandası yapıyorlar…
İşverenler, her fırsatta cinsiyetçiliklerini yüzümüze vuran kardeş, sevgili, eş olan erkekler, hayatımızı cehenneme çevirmeye çalışan siyasal iktidarın temsilcileri... Hepiniz bir susun gerçekten!
Boşanmayın, itaat edin, boşanırsanız nafaka almayın, çalışmayın, çalışırsanız da ‘görevlerinizi’ aksatmadan çalışın diyorlar bize. Yani yoksulluktan kırılın, mutsuz yaşayın, hatta yaşamayın diyorlar..
31 Mart günü şehirlerde yaşayan kadınlar olarak şehrin sahipleri gibi davranalım olmaz mı? Bize hep şehrin kenarı köşesindeki insanlar muamalesi yaptılar yetmez mi?
Attığımız her adımı, ağzımızdan çıkan her sözü, giydiğimiz her bir kıyafeti defalarca düşünen kadınların ülkesinde suçlunun kim olduğu çok açık.
İlke Işık Kadınlar Birlikte Güçlü buluşmasında ve sonrasında yürüyen tartışmaları yazdı: Ne oldu, ne olmadı?
Ankara Barosunun düzenlediği Nafaka Çalıştayında asıl sorunun kadınların mahkeme kararıyla kesinleşmiş nafakayı bile alamaması olduğu ortaya çıktı.
Yaşam tarzlarımızla, giyim kuşamımızla uğraşan, bize sürekli bir şeyler dayatan, 16 yıllık iktidarı boyunca en sevdiği söz ‘benim başörtülü bacılarım’ olan iktidarla bizim derdimiz; birbirimizle değil
Kadınız biz, bunu hatırlayalım 2019’a girerken. Ne kadar itip kakmaya çalışsanız da bir yerlerde kız kardeşlerimiz bunu haykırıyor işte.
Maden kazalarında ölen yüzlerce işçi, belediye otobüsü kazaları, çöken kaldırımlar, tren kazaları... Peki tüm bunların hesabını kim verecek gerçekten!
Göçmenler bu ülkenin bir parçası artık, birlikte yaşayacağız ve birlikte daha güzel bir hayat için mücadele edeceğiz.
Eşit kabul edilmediğimiz ülkedeki adalet anlayışı; hava karardıktan sonra kadının sokakta olmasını adil bulmayabilir, kadınların daha düşük ücret alması gayet adil kabul edilebilir...
Çizilen sınırları aşan, diktatöre karşı mücadele için kanat çırpan ‘kelebekleri’ anıyoruz. Mirabal Kardeşlerin ülkesi bu coğrafyaya uzak olsa da yaşananlar ne kadar da benzer aslında...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.