Dayanışma ile ayakta durmaya çalışıyoruz
Avukat İlke Işık, geçtiğimiz hafta tanıklık ettiği 3 kadın davasını yazdı: ‘Dayanışma ile ayakta durmaya çalışıyoruz. Dayanışmanın gücüne inanalım kadınlar, elimizdeki en kıymetli şey o çünkü.’

Geçtiğimiz iki hafta içerisinde üç kadına yönelik şiddet dosyasına tanıklık ettim. Hepsi Ankara Adliyesindeydi, hepsi tecavüze, cinsel saldırıya uğramış kadınlardı. Bu kadınlardan biri halen yaşıyor, uğradığı tecavüzün hesabını yargıda sormaya çalışıyor, büyük bir güçle adalet mücadelesi vermeye çalışıyor. Biri ne yazık ki öldürüldü, diğeri ise hayatta kalmak için yıllardır kendisine tecavüz eden adamı öldürmek durumunda kaldı. 

KADINLAR ŞULE’NİN KATİLLERİNİN PEŞİNDE
Bu üç dava birbiriyle ve bu ülkenin kadınlarıyla ilgili bir tabloyu orta koyuyor. Nasıl mı anlatayım; Şule Çet dosyası anlattığım dosyalardan biri tahmin edeceğiniz üzere. Cinsel saldırıya uğrayıp, sonra öldürülen, Şule’nin davası ısrar ve inatla takip ediliyor Ankara Adliyesinde. Üniversiteli genç kadınlar peşini bırakmıyor Şule’nin katillerinin. Duruşma salonu yetersiz kaldı, salonun önü Adliye bahçesi yetmedi kadınlara. Kız kardeşlerini unutmayan kadınlar hep birlikte inanılmaz bir adalet mücadelesi veriyorlar.

Ankara Adliyesine gelen gelemeyen bütün kadınlar biliyor ki Şule’nin yaşadıkları her bir kadının başına gelebilir, hiçbirimize uzak değil, cinsel saldırı, tecavüz, cinayet. İşte o yüzden de diğer kadının, Nevin Yıldırım’ın dosyası önemli. Şule’nin duruşmasının hemen arkasından, ertesi gün Yargıtay’da Nevin’in duruşması vardı. Yıllardır uğradığı sistematik tecavüzün arkasından, evine silahla gelen adamı öldürmek zorunda kalan ve bu sebeple müebbet hapis cezası alan Nevin de yabancı değil hiçbirimize.

NEVİN’İN ADINI BİLE BİLMİYOR OLABİLİRDİK
Eğer o gün evine girmeye çalışan adamı öldürmeseydi Nevin Yıldırım, Yalvaç’ın bir köyünde öldürülmüş bir kadın olacaktı. Belki adını bile duymayacak, neden öldürüldüğünden haberimiz dahi olmayacaktı. Oysa bütün köyün bildiği ve tanıklık ettiği tecavüz de çok tanıdık. Kimsenin ses çıkarmadığı, hatta buna karşın Nevin’i ayıpladığı, Nevin’i insan içine çıkamaz hale getiren süreç işlediği cinayetin nedenleri.

Ama herkesin bildiği tecavüze, evine zorla girmeye kalkan adamın varlığına karşın meşru müdafaa, haksız tahrikten yararlandırılmıyor Nevin. Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi Nevin’e en ağır cezayı vermek konusunda ısrar ediyor. Öyle ki memleketteki bütün kadın cinayeti sanıklarının yararlandığı iyi hal indirimi bile çok görülmüş Nevin’e. Kaçmamış, itiraf etmiş, duruşmalarda hiçbir taşkınlık yapmamış Nevin, duruşmaların birinde bir tanık konuşurken müstehzi bir gülümse sebebiyle iyi hal indirimi alamamış. Düşünsenize kadınları öldüren erkekler duruşmalardaki türlü saldırganlıklarına karşın indirim alırken Nevin kayıtlara geçirilen tek bir gülümse nedeniyle bu indirimi alamıyor.

YARGI BU SORUYU SORAMAZ!
Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi Nevin’in tecavüze uğradığına inanmamış anlaşılan ve şöyle demiştir, “neden bunca zamandır şikayetçi olmadı, neden yasal yollara başvurmadı?” Tecavüze uğrayan kadının hemen yargının adil kollarına koşmasına bekleyen muhteşem yargı sistemimiz bu soruyu soruyor elbet.

İşte tam da bu noktada üçüncü kadından söz edebiliriz. Uğradığı tecavüzden bir yıl sonra şikayetçi olabilen, büyük bir cesaretle yaşadıklarını tam karşısında duran erkeğe rağmen anlatan kadına duruşmada Mahkeme Başkanı “direnmedin mi” dedi. “Neden bir yıl sonra şikayetçi oldun” dedi, “neden oradaydın” dedi, “içki içtiniz” mi dedi. İşte yargının durumu bu iken Yalvaç’ın bir köyünde tecavüze ve tehdide uğrayan Nevin’e kimse neden şikayetçi olmadın diyemez, dememeli.

Uğradığı cinsel saldırı, şiddet, tecavüz sebebiyle kadınları suçladığınız sürece, üstelik bunu yargı olarak yapmakta ısrar ettiğiniz müddetçe kadınlar yaşadıkları için şikayetçi olacak gücü bulamayacak elbette. Bunu her gün ve her gün bize hatırlatan yargı ile işte bu yüzden mücadele ediyoruz. Bu yüzden davaları takip ediyoruz, bu yüzden kadın dayanışması ile ayakta durmaya çalışıyoruz.

Yaşadıklarımızın sebebi sistemin her yerine sızmış, sistemin tamamen parçası hatta kendisi olan erkek egemenliği. Bundan hiçbir kurum azade değil. Bunu her Allahın günü yaşayarak görüyoruz bu ülkede. İşte bu yüzden eşitlik diyoruz, toplumsal hayatın tamamında eşitlik.

Yaşamak için, aramızdan alınanlar için, bir daha hiçbir kadının başına gelmesin bu kötülükler diye mücadeleye devam ediyoruz. Bunu bir kez daha görüp tanıklık etmenin yazısıdır bu. Kadın dayanışmasının gücüne inanmaya devam edelim kadınlar, elimizdeki en kıymetli şey o çünkü.

İlgili haberler
ŞULE ÇET DAVASI: Şule için ‘Adalet’ demeye devam!

Şule Çet davasının ikinci duruşmasında mahkeme, Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutukluluk hallerinin...

Ölmemek için öldürmek zorunda kalan Name Öztürk ta...

Kendisine şiddet uygulayan ve öldürmeye teşebbüs eden Kazım Aydemir’i öldüren Name Öztürk tahliye ed...

Yargıtay Nevin Yıldırım kararını 23 Mayıs’ta açıkl...

Yargıtayın Nevin Yıldırım’la ilgili daha önce bozduğu kararı yerel mahkeme tekrar onadı ve karar iki...