Depremlerin ardından Kadınlar bu 40 günde neler yaşadı, dayanışmayı nasıl örgütledi... Depremzede kadınlar ve Ekmek ve Gül, Nar Sanat, BİRTEKSEN'den kadınlar anlatıyor....

“Üst üste iki deprem ülkenin güney doğu bölgesini vurdu. Biri 7.8, diğeri 7.6 şiddetinde. Bilinen insanlık tarihinin en büyük depremleri değildiler. En uzun süren depremleri de. Ama en yıkıcıları arasında yer aldıkları kesin. Bu kadar yıkıcı olmayabilirlerdi. Bu bölgede depremler uzun zamandır bekleniyordu. Pek çok bilim insanı hükümeti ve belediyeleri gerekli önlemleri alması için uyarmıştı. Hiçbir önlem alınmadı. Sonuç sosyal bir felaket oldu. 11 kent anında etkilendi. Tamamen yıkılan ya da ağır hasarlı bina sayısı 214 bin civarında. Resmi olarak açıklanan ölü sayısı 45 bini geçti, 50 bine yaklaşıyor. Gerçek can kaybının ne kadar olduğunu bilmek imkânsız.

Hayatta kalan kadınların en acil ihtiyaçlarından biri hijyenik ped, tampon, iç çamaşırı ve kadın bedenine özgü buna benzer ihtiyaçlardı. Bunlar hükümetin ihtiyaç listelerinde yer bulamadı, hâlâ da bulamıyor. Bu denli ciddi sorunların ve ihtiyaçların karşısında Ekmek ve Gül olarak kadın ağımızı harekete geçirdik. Kadın dernekleri ve yerel gruplarımızla bir koordinasyon oluşturduk. Ülkedeki tüm kadınlara “Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz” kampanyamıza katılmaya çağırısında bulunduk. Ekmek ve Gül gruplarımız hemen işe koyuldu. Pek çok kadın derneği de çağrımıza yanıt verdi. Gönüllülerimiz hiç vakit kaybetmeden sahaya gidip kadınların ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmaları organize etmeye başladı. Sahadaki ihtiyaçları doğru tespit edip gerekli desteği organize ederek kız kardeşlerimize ulaştığından emin olmak için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Bunu yaparken de kadınların uğradığı tüm hak gasplarını duyuruyor, resmi kurumların görevini yapması için baskı oluşturuyor, ulaşabildiğimiz her yerde iktidarın cinsiyetçi tutumunu bilinir kılmaya çalışıyoruz. Şimdi de tüm dünya kadınlarına çağrı yapıyoruz. Şimdi uluslararası kadın dayanışmasını güçlendirme zamanı!”