Yeni eğitim öğretim yılı bize muştulandığının aksine, geçen yıllardan devrolan sorunlara yenilerinin eklenmesiyle, biz veliler için sıkıntı ve kaygılarla başladı.
En büyük sıkıntılardan biri olan eğitimin paralı hale getirilmesinin yanında okulların temizliği ve güvenliğine dair kaygı taşıyan velilerin kaygı listesine bu sene müfredat da eklendi.
Kayıt için okullara gidildiğinde bağış adı altında zorunlu kayıt parası vermeden kayıt yaptıramayan veliler, okul müdürlerine “Anayasada eğitimin parasız olduğunu” hatırlattıklarında, okul müdürleri kendilerine, çocuklarını başka okulda okutabilecekleri yanıtını vermekte, okulları birer ticarethane, velileri de birer müşteri olarak gördüklerini imadan çekinmemektedirler. Her şeyin bir fiyatı var, anlayışıyla ‘iyi okul-kötü okul’ ayrımını yaratanlar, şimdi de öğretmenlere fiyat biçip öğretmen kayıt-fiyat listesini okul kapısına asmaktan çekinmemektedirler.
Özel okullara ‘teşvik’ adı altında kişi başı 3500-4000 TL verilebilen bu sistemde velilerden; “Çocuklarınız soğuktan donsun mu? Pis, güvenliksiz okullarda mı okusun?” demagojileriyle zorla katkı payı-bağış toplanmaktadır. Toplanan paralarla ise sadece müdür odalarının bakımı ve temizliği yapılmakta, okulların tuvaletleri, sınıfları ve diğer yerleri hijyenden ve bakımdan mahrum bırakılmaktadır.
Okullara uzun dönem ödenek sağlamayanlar, okul aile birliklerini de artık denetlememekte, okulları kendi yağlarında kavrulmaya terk etmektedirler.
Bu sorunlara bu sene bir de müfredat sorunu eklenmiştir. En demokratik, bilimsel ve çağdaş müfredat diye muştulanan müfredat, biz veliler için kaygı vericidir. Çocuklarımıza zorla okutulan içi boş kitaplara bu sene bir de ‘şeri ifadeler ve ülkede son dönem yaşanan patlamaların uğruna yapıldığı cihat kavramı eklenmiş... Atatürkçülük ve felsefe konuları kitaplardan neredeyse çıkartılmıştır... Ayıların el hareketleriyle süslenmeye çalışılan (ki sonra bu sayfanın öğretmenler tarafından yırtılması talimatı gelmiştir) bu kitaplara kadını aşağılayan ifadeler eklenmiş ve inanç özgürlüğü hiçe sayılmıştır... Bu müfredat bilimsellikten ve çağdaşlıktan uzak, gerici, bireyci, kadın düşmanı, mezhepçi, ırkçı, cinsiyetçi, kültürleri ve inançları dışlayan, ötekileştiren, evrensellikten uzak bir müfredattır.
Eğitimin bu hale getirilmesiyle sadece bizim çocuklarımızın değil ülkenin geleceği karartılmaktadır. Bu sebeple başta velilerimiz olmak üzere herkesi geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz...
İlgili haberler
Okul öncesi dönemde din eğitimi
Erken yıllarda verilen dini eğitimle birlikte “günah” ve “cezalandırılma” kavramlarının kullanılması...
Gericileşen eğitim, kaybeden ‘gelecek’
Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri Meral Gülşen, tepki gören yeni müfredata ilişk...
Veliler anlatıyor: Eğitim her yönüyle bir keşmekeş...
“Devlet okuluna da yazdırsan masrafı bitmiyor” diye isyan edeni, her sabah okula kendi bırakmak zoru...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.