Yazamıyorum! Aklımdakiler gözümün önüne geldikçe gözlerim doluyor, yazdığım sayfayı bile göremiyorum. 2 yaşında bir bebek istismara maruz kaldı, öldürüldü, kediler katledildi, başkaca hayvanlar eziyete, istismara maruz bırakıldı. Tüm bunlar geçtiğimiz haftalarda yaşananlar.

Son yıllarda cezasızlığın cesaret verdiği insan müsveddeleri sınır tanımaz şekilde çocuklara ve hayvanlara akıl almaz şeyler yapıyorlar. Mevcut iktidarın tarikat kurslarındaki istismara sessiz kalması, haber yasağı getirilerek üstünün kapanması, “küçüğün rızası var” söylemleri ile saldırganlar saldırı dozunu artırıyor.

Hayvanlara karşı yapılan her türlü şiddetin, istismarın sosyal medyada rahat bir şekilde yayınlanması bu durumlarla daha sık karşı karşıya gelmemize neden oldu. Hayvan severler ve hayvan hakları savunucuları gerek mevcut iktidara gerekse aday olan tüm partilere yasalarda gerekli düzenlemelerin yapılarak caydırıcı ve yatarı olan cezalar verilmesi konusunda taleplerini dile getirdi.

Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi 15 Ekim 1978 tarihinde beyan edilmiş 1989 yılında bir düzenleme ile 1990 yılında UNESCO tarafından açıklanmıştır. Türkiye bu sözleşmeyi 2000 yılında imzalamıştır. 2002 yılında iktidara gelen AKP 21 yıldır hayvanseverler olarak taleplerimizi hep görmezden geldi, hayvanlara işkenceyi engellemek yerine mevcut cezaların da uygulanmasını engelledi. Hayvanseverler olarak gösterdiğimiz bireysel çabalar çoğu zaman yetersiz kalıyor. Yasalarla ve kolluk güçleriyle birlikte bu şiddetin durdurulmasını istiyoruz.

Her anne çocuğunu hayvan sevgisi aşılayarak büyütmeli. Yapılan araştırmalar hayvan sevgisi ile büyüyen çocukların daha sakin, şiddete daha az meyilli, daha merhametli ve daha başarılı olduğunu kanıtlanmış.

Ülkenin her anlamda demokratik ve ferah bir yola girmesini insan hakları ve hayvan haklarının daha özgür ve medeni bir düzeye gelmesini beklemekle birlikte hayvan hakları konusundaki talebimiz ve mücadelemiz devam edecek…

Fotoğraf: Arseny Togulev/Unsplash