Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben Tuzla Deri Sanayisinde bir deri fabrikasında çalışıyorum. Depoda kadınlı erkekli 450 kişi birlikte çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bir olay bana bir kez daha bu ülkede kadın olduğumuz için ne kadar ayrımcılığa maruz kaldığımızı hissettirdi. Geçtiğimiz günlerde deponun içinde bir erkek ve bir kadın öpüşürken yakalandı. Fakat asıl mesele bu öpüşme olayı sonrası yaşandı. Bu olayı iki kişi yaşamasına rağmen kadın işten atıldı, erkek ise çalışmaya devam etti.

Nedenini sorguladığımızda ‘erkek daha iyi çalışıyor’ dendi. Oysa ki adaletli olan işten çıkarma yapılacaksa kadının değil ikisinin de çıkarılmasıydı. Biz biliyoruz ki kadın işçi ‘namus algısı’ altında fabrikada çokça baskı görüyor. Bu da toplumda kadının yerinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Buradan başlayarak çalışma saatleri içinde ayrı ağır işleri yapan bizler mesele namusa geldiğinde hep ayrıştırılıyoruz.

Size biraz fabrikadaki durumdan bahsedeyim. Depoda çalıştırılırken ağır iş, hafif iş gözetmeksizin herkes her yerde çalışıyor. Ancak vardiya teslim edilirken temizliği kadınlar yapıyor. 20 kiloluk kasaları kaldırıyoruz. Kadın erkek fark etmiyor. Ama çoğu erkek temizliği yapamıyor. Çünkü elleri yatkın değil(!) Neden, çünkü toplumda temizlik kadına yükleniyor.
Biz kadınlar çalışmaya çalışırken önümüze bir sürü engel çıkıyor. Bunlar arasında en önemlilerinden biri eşitsizlik. Bugün işten çıkarılan kadın hepimiz olabilirdik. Elbette fabrikanın ceza yöntemine kalmış. Ama işten çıkarılan bir erkek olmuyor. Çünkü suç kesinlikle kadınındır! ‘Kadın istemese olmaz’dır! Kesin kadın başlatmıştır!..

Bunların önüne geçmemiz gerek. Bir kadın daha işten atılmasın diye değil belki, ama bir kadın daha eşitsizliğe maruz kalmasın diye bunların önüne geçmemiz gerek. Depodaki bu olaylardan sonra kadınlar tepki gösterdiler. Az da olsa çok da olsa bir şeyleri konuştuk. Ama bununla sınırlı kalmamalı. Bugün fabrikalarda, depolarda ve diğer çalışma yerlerinde bir sürü kız kardeşimiz eşitsizliğe maruz kalıyor. Bu tür olaylara biz susarsak herkes susar. Susmayalım. Bu ülkede, bu dünyada, çalıştığımız her yerde eşit bir yaşam için mücadele edelim.