Kuruluş süreci devam eden Bornova Kadın Dayanışma Derneği, bir yandan da 8 Mart’a hazırlanıyor. Dernek çalışması yürüten kadınların oluşturduğu koro, 10 Mart’ta Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenecek 8 Mart etkinliğinde sahne alacak.

Haftada iki gün koro çalışmasını sürdüren kadınlarla bir araya gelerek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü hangi taleplerle karşılayacaklarını konuştuk. Geleceğe dair kaygılarını dile getiren kadınlar, yaşanan şiddeti, tacizi, çocuk istismarını, hükümetin kadın politikalarını, ülke içinde ve dışında sürdürülen savaşı düşündüklerinde karamsarlığa kapıldıklarını söylüyor. Ama savaşsız, özgür ve eşit yarınlar için birlikte mücadele etmekten vazgeçmemek gerektiğini ekliyorlar. Yani umut hep var ve umudu kadınlar büyütüyor.

Serap AKKUŞ: Olumlu düşünmeye çalışsak da bir sürü sıkıntı var, gelecekten kaygılıyım. 8 Mart üreten, çalışan kadınların gücü ama eve kapalı kalmış durumdayız. Ben 42 yaşında olmama ve İzmir Bornova’da oturmama rağmen özgürce ve rahatça geceleri dışarı çıkamıyorum. Endişelerimiz çok fazla. İnsanlara güvenimiz kalmadı. Her gün ya bir kadın cinayeti ya da tecavüz olayı duyuyoruz. İnsanları bilgilendirmeli, haklarını aramalarını öğretmeliyiz. Kadın cinayetinin olmadığı, çocuk istismarının yaşanmadığı bir dünya istiyoruz.

Azime ÇELİK: 8 Mart’a kadın derneğimizin korosu ile hazırlanıyoruz. Kadınların öldürülmemesi için bireysel olarak değil örgütlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. Haklarımızın daha iyi olması için çalışmamız lazım. Çocuk gelin ve çocuk istismarının olmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz.

Eylem TURAN: Ülkenin durumundan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Umutlu bir gelecek yok amabiz istersek yaparız. Kadın cinayetlerinin olmadığı, eşit iş eşit ücret haklarımızın olduğu, savaşsız bir ülke istiyoruz. Laik yarınlar istiyoruz. 

Aygün TURAN: Bir savaşın içindeyiz. Oğlum askerde, her akşam ne olacak diye düşünüyorum. Savaştan en çok anneler, kadınlar, çocuklar etkileniyor. 8 Mart için halk müziği korosu kurduk. Ortam gergin en azından türkülerle biraz neşelenip mutlu olalım istedik. Kadın cinayetlerinin olmadığı, işsizliğin azaldığı, savaşsız bir ortamın olduğu; bir günün değil her günün kadınların günü olduğu bir ülkede yaşamak istiyorum.