Belediye emekçisi kadınlar: ‘Bu seçimde haklarımız hedefte, kaygılıyız’
19 yıldır AKP yönetiminin olduğu Mamak Belediyesi’nde çalışan işçiler seçimlere dair ne diyor? Ne düşünüyor?

2004 yılından bu yana AKP’nin yönetiminde olduğu Mamak Belediyesi’nde bu kez 14 Mayıs tarihinde yapılacak genel seçimleri ve siyasi partilerin seçim ittifaklarını konuştuk. Bu seçimin kadınlar açısından ne anlama geldiğini, neden bir seçim ittifakı kurulurken kadınların hedefe konulduğunu da konuştuk. Kadınların hayatını daha çok şiddete, çocukları ise her düzeyde istismara açık hale getirecek olan tartışmaların kadınları toplumsal yaşamdan koparmaya kadar varabileceği kadınların paylaştığı kaygılardan.

‘SIRA ÜÇ KURUŞLUK NAFAKA HAKKIMIZA MI GELDİ?’

Çocukları ile yaşama mücadelesi veren pek çok boşanmış kadının çalıştığı işyerimizde Cumhur İttifakının HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi ile birleşmesiyle nafaka hakkına yönelik saldırının işaretlerinin olması “Her şey bitti şimdi de sıra üç kuruşluk nafaka hakkına mı geldi? Bu mesele seçim ittifakının sebebi olacak kadar önemli öyle mi?” itirazları yapıldı.

“Özlem Zengin’in tehdit edildiği koşullarda bizim hiç güvenliğimiz yok” diyenler de “AKP, kadınların avukat da olsa milletvekili de olsa kendini yalnız hissedeceği bir parti” diyenler de “Cumhurbaşkanımız engel olur, Özlem Zengin’i de Fatma Şahin’i de korur” diyenler de oldu. “Memleketin yönetimini reisten başkası iyi yapamaz” diyenlerle, “Cumhurbaşkanımızın varlığı kadınları korumak için yeter” diyenler genelde aynı kişilerdi. Gelişmelerden bilgisi olmadığını söyleyenler de vardı.

KAYGI, KORKU, ÇEKİNCE…

Bu seçimlerin kadınların hakları ve hayatı üzerine nasıl bir saldırı programı içerdiğini konuşurken seçimle ilgili yaklaşımları da yoklamak istedik. Birebir yapılan görüşmelerde “Bu iktidar artık değişse iyi olur” diyenlerin başkalarının yanında aynı rahatlıkta olmadığını, hatta yine AKP’ye oy vermekten söz ettiklerini gördük. Cumhur İttifakına oy vereceğini söyleyenler genelde “Kılıçdaroğlu beceremez yine yaparsa reis yapar, bu altılı daha kendi arasında anlaşamıyor” vb. mazeretler ortaya koydular.

“Bu kez AKP kazanamaz” diyenlere karşılık geçmişte daha ateşli tartışmalar ve sert karşı koyuşların yerini “Kıl payı da olsa kazanırız” biçiminde konuşmaların aldığı görülüyor. AKP döneminde işe giren işçi ve sözleşmelilerin en büyük kaygısı “Millet İttifakı kazanırsa işimizi kaybederiz” oluyor. Uzun süredir var olan kamplaşmanın da etkisiyle Cumhur ittifakından uzaklaşsa da “Kime oy vereceğim? Millet İttifakına da vermek istemiyorum” diyenler az değil.

Politika ile ilgilenmediğini ya da hayırlısını dilediğini söyleyen kadınların sohbet ilerledikçe önce yüz ifadeleri ve beden dili ile sonra sözle tartışmaya katıldıklarını gördük. İktidarı artık desteklemediklerini söylerken AKP’yi desteklemediği duyulursa işten çıkarılabileceklerini, memurlar kadar rahat konuşmadıklarını belirttiler.

DEPREM, YOKSULLUK, İŞSİZLİK GÜNDEMİ

3 bin emekçinin çalıştığı işyerimiz aynı zamanda bir seçim çevresine dönüşüyor. “Bu seçimde bir değişim olacaksa aramızda konuşup arkadaşlarımızı ikna etmeliyiz” diyen kadın emekçilerin dili erkek arkadaşların aksine daha yapıcı ve birleştirici. İşyerinde yaşanan hak gaspları, ayrımcılık, çalışma barışının olmayışı, bir kez daha depremle ortaya çıkan insan hayatının değersizliği, ama en çok da yoksulluk, çocuklarının ve yakınlarının artan işsizliği seçim tartışmaları sırasında hep gündemde. Millet ittifakının kazanmasını isteyenler ise özellikle HÜDA-PAR’ın Cumhur İttifakına katılmasından sonra artan endişelerini, tek adam yönetiminin bu sefer kim bilir hangi kötü planları hazırlamış olabileceğini, kazanılsa da açık bir fark olmadan seçimin korunamayabileceğini ifade ediyorlar.

Varsayımlardan biri de parlamento ve Cumhurbaşkanlığı düzeyinde iki ayrı tablonun çıkacağı, bu nedenle ülkenin kaosa ve yeni seçimlere gebe olabileceği biçiminde. Bir başka varsayıma göre ise seçim ikinci tura kalırsa bunun Cumhur İttifakına yarayacağı ilk turda iktidarın kaybetmesi gerektiği biçiminde.

BİRLEŞME VE MÜCADELE DE KONUŞULUYOR

Emek ve Özgürlük İttifakının, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması ama bir seçim değişimi ile sorunlarımızın çözülemeyeceğinden hareketle birleşme ve mücadele çağırısı da konuşulanlar arasında. Tek adam yönetiminden kurtulmak için Emek ve Özgürlük İttifakının cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyor oluşu olumlu karşılanıyor. Yanı sıra konuştuğumuz kadınların nerdeyse tamamı istedikleri hangi iktidar kazanırsa kazansın hayatımız ve haklarımız için kıldan bir köprüden geçmeye zorlandığımızın farkındalar.

Kolaj: Canva