14 Mayıs seçimleri yaklaşıyor. Seçimler, ittifak görüşmeleri artık daha çok takip ediliyor. Kadınlar da bu seçimleri değerlendirirken nasıl bir ülkede yaşamak istediklerini, bir cumhurbaşkanından beklentilerini daha çok konuşmaya başladılar.

Parti temsilcilerinin açıklamaları servislerde telefonlardan sesli dinleniyor. Ankara’da enerji sektöründe bir fabrikada çalışan kadınlarla sohbet ediyoruz, bu sohbete katılanların çoğu Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediklerini söylüyorlar. Aralarında MHP’nin hükümetle ilişkisinden rahatsız olup İyi Parti’yi destekleyen daha milliyetçi duygularla hareket eden kadınların da çoğunlukta olduğunu görüyoruz.

“Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmez, güvenilmez” diyenler ise kime oy vereceklerini açıkça söylememeyi tercih ediyorlar. AKP’ye oy vereceğini söyleyen genç bir kadın işçiyi ise çembere alıyor diğer kadın işçiler, ekonominin gidişatı üzerinden argümanlar üretiyorlar. AKP’yi destekleyen genç işçiye “Sen kaç yaşında emekli olacaksın biliyor musun? Şu an aldığımız hiçbir şey bize yetmiyor. Sen ailenin evinde kalıyorsun diye belki sana kötü görünmüyordur ama sen kendi evine çıkınca çok zorlanacaksın” yanıtları geliyor. AKP’yi destekleyen işçi ise kendini “Şu an neyin ne olduğunu biliyoruz, belki CHP gelse bundan da kötü olacak, onlara da güvenmiyorum. Bildiğim yoldan şaşmak istemiyorum” diyor.

KADINLARA HEM EŞİTLİK HEM DEMOKRASİ LAZIM

Metal sektöründe çalışan 20 yaşındaki Sonay kadınların hayallerinde olan ülkeyi “Kıyafetimize göre yargılanmadığımız, katledilmediğimiz, haklarımızın göz ardı edilmediği, istediğimiz saatte dışarı korkmadan çıkabildiğimiz, iş imkanlarının olduğu, devlet önünde kadın ve erkeğin eşit olduğu laik bir ülkede yaşamak istiyoruz” sözleri ile anlatıyor. 18 yaşındaki Ayşenur da yaşam hakkının sağlandığı eşit bir ülkede yaşamak istediğini özellikle vurguluyor. Nasıl bir Cumhurbaşkanı istediğini sorduğumuzda “Halkın fikrine saygı duyan ve önemseyen, tek adamın değil halkın ne dediğini önemseyen bir cumhurbaşkanı isterim” diyor. Bunu başarmanın ise Kılıçdaroğlu’na oy vererek mümkün olacağını düşünüyor.

Seçim yaklaştıkça fabrikalarda seçim gündemi kadınlara yönelik hak ihlalleri ile konuşuluyor. 23 yaşında Sincan’da yaşayan işsiz bir genç kadın demokratik bir ülkede yaşamak istediğini, demokrasi deyince de aklına ilk gelenin bütün vatandaşların gerçekten eşit olabileceği bir yönetim sistemi geldiğini söylüyor. Eşitliğin nasıl sağlanacağı sorusuna ise yanıtı “devlet politikaları ile düzenlenmesi” gerektiği oluyor. Bu konuda en çok canını sıkan ise olmayan cinsiyet eşitliği. “Peki biz kadınlar ne yapalım?” sorumuza ise “Kadınları koruyan yasalara sahip çıkmalıyız, daha kapsamlı hale getirmeliyiz. Kadın yoksa demokrasi de yoktur toplumda” cevabını alıyoruz.

Görsel: Freepik