Avcılar’da Ekmek ve Gül dayanışması: Bir aydır hiç durmadık, adım adım çoğaldık!
İstanbul Avcılar Ekmek ve Gül Grubu son 1 aydır hummalı bir çalışma içinde; standlar, bildiri dağıtımları, ev toplantıları, üniversite çalışmalarıyla onlarca kadına ulaşıyor.

Geçtiğimiz aylarda pandemi nedeniyle semtimizin kadınlarıyla yüz yüze gelemiyorduk. Uzaktan uzağa yaptığımız telefon konuşmalarında bile kadınların nasıl zorluklar yaşadığını duyuyorduk. Evden çalışan kadınların yükünün katbekat arttığına, ücretsiz izinlerin dertleri katladığına, yaşamların daha da zorlaştığına ve pandemi sürecinde bile işe giden kadınların tüm endişelerine ortaklık ettik. Üniversiteye hazırlanan kadınların materyal sıkıntısına, evlerin onların ders çalışması için rahat bir ortam olmadığına ve sınavlarının tarihlerinin sürekli değişmesinin yarattığı psikolojiye tanık olduk. Üniversiteli kadınların sorunlarıysa en az bu sorunlar kadar zorlayıcıydı. 

Bu sorunların yanı sıra artan şiddetin, psikolojik baskının kadınlara yaşattığı zorlukların haberlerini alıyor, hepimiz farklı türlerine maruz kalıyorduk. Her gün artan kadın cinayetleri, yayımlanan raporlarda açığa çıkan korkunç şiddet tablosu, her gün tanık olduğumuz olaylar hepimizin içindeki birikmiş öfkeyi günbegün artırıyordu.

Bu süreçte kadınların talebi ise; acil önlemlerin alınması yönünde olmuştu. 6284 sayılı Kanun’un uygulanmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerinin yerine getirilmesini istemiştik kadınlar olarak. Ancak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme açıklamaları gündeme geldi. Kadınlar illerindeki ortak ve ya yerel çalışmalarla bu tartışmalara cevap verdiler. Biz de Avcılar Ekmek ve Gül grubu olarak yaptığımız pek çok buluşmayla, dağıttığımız bildirilerle, kurduğumuz stantlarla İstanbul Sözleşmesini anlattık, neden uygulanması gerektiğini kadınlarla konuştuk.

Bildiri dağıtımlarımızda bazı kadınlar “İstanbul Sözleşmesi nedir?” diye sorular yöneltiyorlardı. İstanbul Sözleşmesi’ni anlatınca, bizden etraflarındaki kadınlara ulaştırmak için bildiri isteyen kadınların sayısı az değildi.

Avcılar Ekmek ve Gül Grubu diğer semtlerde olduğu gibi anlatmaya ve dayanışmayı büyütmeye devam ediyor. Gelin bulunduğumuz her semtte, iş yerinde, dershanede, okulda bu mücadelenin bir parçası olalım, haklarımızı ve hayatlarımızı başkalarına emanet etmeyelim, çünkü gücümüz birliğimizdir!

BİRBİRİMİZE İYİ GELECEĞİZ

Marmara Caddesi’nde bildiri dağıtırken bir sağlık emekçisi kadın yanımıza yaklaşmıştı, sohbet etmeye başladığımızda pandemi sürecinin zorluklarının yanı sıra çalıştığı hastanede tacize maruz kaldığını anlatıyordu: “Yani bunu yapan bir doktor, arkası güçlü, tek başıma bir şey yapamam ama hukuki sürece başvurdum. Hakkımı arayacağım ancak işimden atılmanın korkusunu da taşıyorum. İyi ki sizleri gördüm, kadınların birbirine çok ihtiyaçları var.” Leyla ile irtibatımızı koparmadık, onun mücadelesinde yanında olacağız.

FABRİKAYA GÖTÜRÜLEN BİR DESTE BİLDİRİ
Bildiri dağıtımlarında farklı düşünceleri olan kadınlarla da tanışıyoruz. Geçen hafta, ev aletleri üretimi yapan bir fabrikada çalışan bir kadın yanımıza yaklaşarak “Devlet hiçbir zaman kadının yanında olmayacak, kadınların kendi kendilerini korumaları lazım. Bu adamlara güvenmeyin, arkadaşlık etmeyin, sonra öldürüp bırakıyorlar, onlara hiçbir şey olmuyor, bizden geçti kendinizi korumak için ders alın” dedi. Ona İstanbul Sözleşmesi ve 6284 yasalı Kanun’u anlatarak önleme mekanizmalarının devlet tarafından oluşturulmasının zorunluluğu olduğunu ve mücadeleden başka çaremiz olmadığını anlattık. Fabrikasındaki kadınlara ulaştırmak için elimizdeki bildirilerden bir deste aldı.


İYİ Kİ VARIZ

Standımıza yaklaşan lise son sınıf öğrencisi bir genç kadın, standımızda duran bildirileri ve dergileri inceledikten sonra “İyi ki varsınız” diyor. İletişim bilgilerimizi paylaşıyoruz birbirimizle. İlerleyen günlerde standımızdan aldığı dergileri inceleyip arıyor bizi. “Ben de yazmak istiyorum dergiye. Ailemden biri tarafından tacize maruz kalmıştım defalarca, ama sesimi duyan olmamıştı, aksine ben suçlu duruma düşmüştüm. Arkadaşlarım da benzer olaylara maruz kalıyorlar. Onlarla birlikte biz de derginin dağıtımında bulunmak istiyoruz. Ne kadar çok kadına ulaşırsak o kadar iyi” diyor. Bu yazıyı okuduğunuz dergiyi hep birlikte kadınlara ulaştırıyor olacağız.  


YALNIZ DEĞİLİZ, BİRLİĞİMİZ VAR
Avcılar Ekmek ve Gül Grubu olarak çeşitli buluşmalar da gerçekleştirdik. İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tartışmalara ilişkin kadınların bir araya gelerek yürüttüğü kampanyayı nasıl büyüteceğimizi konuştuk. İstanbul Aydın Üniversitesinde hukuk okuyan arkadaşımız buluşmamızda “İleride adliyede bizi bekleyen birçok sorun var, şimdiden bunu biliyoruz, yaşadığımız tüm sorunlar bize örgütlü mücadelenin önemini gösteriyor” diyordu. Küçük yaşlardan beri çalışmak zorunda kalmanın ve zorlu hayat koşullarının onu ne kadar yorduğunu anlatan Şaziye, “Her gün duyduğumuz kötü haberleri artık içim almıyor, benim bir kızım var her gün onu düşünüyorum. Kendi hayatım hep ailemle ve etrafımdakilerle mücadeleyle geçti. Herkesin karşısında durmak zordu ama geri adım atmak da bana göre değildi. Bazen kendimi çok yalnız hissediyorum, sanki bu problemler hiç çözülmeyecek gibi geliyor. Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’ni bu süreç olmasaydı ben dahil birçok kadın bilmiyorduk, çünkü medya bunu yayımlamıyor, bunun yerine İstanbul Sözleşmesi’nin aileyi dağıttığı yalanlarını yayıyor. Bu süreçte İstanbul Sözleşmesi’nin bilinir olması kadınların mücadelesinin sonucu” diye aktarıyordu düşüncelerini. Şaziye’nin yalnızlık hissine çare Eda’dan geliyordu; “Yanlız hissetmemizin tek nedeni bence birbirimizden uzak olmamız. Ben son aylarda örgütlü mücadelenin içinde daha fazla yer alıyorum, eskiden kendimi çok yalnız hissederdim, şimdi düşündüğümden bile güçlü olduğumu görüyorum. Üzülmek çözüm değil, birlikte tüm sorunlarımızı paylaşarak, üzüntümüzü öfkeye çevirerek güçleneceğiz”.


İlgili haberler
Avcılar Kadın Platformu Musa Orhan’ın tahliye edil...

Avcılar Kadın Platformu İpek Er’e tecavüz ederek ölümüne neden olan Musa Orhan’ın tahliye edilmesini...

Avcılar’da kadınlar: ‘Ölmek istemiyorum’ çığlıklar...

Seda Kurt’un eşi tarafından öldürülmesi Avcılar’da protesto edildi. Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyoru...

Genç kadınlar: Ne varsa iki kat fazlası!

Hayatın nefes alınamaz hale gelmesine, “bir sonraki ben olabilirim” kaygısı artıyor olmasına rağmen...