20 liraya saatlerce çalışan, çocuğu ödünç ayakkabıyla okula giden kadınlar: Deprem derdi katladı
Antep’te Beybahçe ve Akdere’de kadınlarla depremin tahribatını daha ağır yaşıyor, üç kuruş ücretle ailesini geçindirmeye çalışıyor. Umutları ise dayanışma ve mücadeleyle yeşeriyor.

Depremlerin üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Ekmek ve Gül ve Nar Sanat Derneği ile birlikte ilk günden itibaren Antep’in emekçi semtlerinde depremde can havliyle sokağa çıkan kadınlar ve çocukların yarasına merhem olabilmek için yoğun bir çalışma yürüttük, yürütüyoruz.

Depremden kısa süre sonra devletin çadırları boşaltma baskısının ardından çadırlarda kalan insanlar evlerine dönmek zorunda kaldı. Kimisi orta veya az hasarlı olan ama özellikle büyük çoğunluğu yoksulluktan kaynaklı insanca yaşamaya elverişli olmayan evlerde yaşama tutunmaya çalışan kadınları ziyaret ettik, dertleştik, bundan sonra ne yapabileceğimizi konuştuk. Ekmek ve Gül ve Nar Sanat Derneği olarak 2 Nisan’da Antep’te yapacağımız kadın buluşmasını birlikte nasıl örgütleyeceğimizi konuştuk.

ÇUVAL BAŞINA SADECE 20 TL ALIYOR

Evinde ziyaret ettiğimiz Hatice ile Beybahçe mahallesindeki evinde buluşuyoruz. Hatice’nin kocası fabrika işçisi, asgari ücret ile çalışıyor. 5 çocuğu var. Baktığınızda 7 kişilik aile asgari ücretle yaşamaya çalışıyorlar. Doğal olarak bu ücret onlara yetmiyor. Hatice evin geçimine destek için haftada 3 gün ceviz kırıyor. Günde 2 çuval ceviz kırıp karşılığında 20 TL alıyor. Kırdığı cevizin kabukları da kendine kalıyor. Onunla da tandır yakıp ekmek yapıyor. Söylediğine göre en çok da bu işlerine yarıyor. Sohbet sırasında Ekmek ve Gül’ün sınır tanımayan palyaçolar ile birlikte mahallede yaptığı etkinliğe getiriyor sözü; “Çocukları da büyükleri de çok sevindirdiler. Aslında biz palyaço gösterisini okulun bahçesinde yaptırmak istedik fakat okul kapalı olduğu için yan taraftaki parkta yaptık. Özellikle çocuklar çok mutlu oldu. Biz de gösteriyi izlerken o an depremi unuttuk. Kadınların yan yana gelip konuşması bile iyi geliyor insana. Bu yüzden 2 Nisan, kadın buluşmasının da çok iyi olacağını düşünüyorum”. Gülizar da palyaço gösterisini kastederek “Her şey ekmek değil, bu da lazım insana” diyor.

GÜNLÜK 80 TL İLE 11 KİŞİYE İFTAR SOFRASI
Akdere mahallesinde Fehime’nin kapısını çalıyoruz. 11 kişinin yaşadığı evin tenceresini kaynatma yükü Fehime’nin üstünde. Antep’in en büyük firmalarından birinde 20 yıl sigortasız hamallık yapan kocası artık bel fıtığından dolayı bu işi yapamıyor, arada gündelik işler bulursa çalışıyor. Ailede yaşayanların altısı mevsimlik tarım işçiliği yapıyor. Sarımsak hasatı zamanı Araban’a gidip tarlada çalışıyorlar. Geçen yıl kişi başı aldıkları yevmiye 100 TL’ymiş; “Bu yıl asgari ücret yükseldi, bizim de yevmiyelerimiz 150 TL olur herhalde” diyor Fehime. Sarımsak işi bir ay kadar sürüyor, o da her gün değil. Sipariş geldikçe çalışıyorlar. Sarımsak bittikten sonra da sezon bitene kadar nerede tarım işçiliği çıkarsa oraya gidiyorlar. Fehime de Hatice gibi aile bütçesine katkı sunmak için ceviz kırıyor. Günlük kazandığı 80 TL ile iftar yemeği hazırlıyor 11 kişiye. Diyanet’e bakarsak bir kişinin yemek masrafı 70 TL, peki Fehime nasıl 80 TL’ye 11 kişiye yemek hazırlıyor? Cevabı ancak bu mucizeyi gerçekleştirenler bilir…
OKULA GİDERKEN AYAKKABI ÖDÜNÇ ALIYOR

Fehime’nin büyük kızı Payam, eşinden ayrılmış ve bir buçuk aylık çocuğu ile aile evine dönmüş. Diğer kızı Türkan nişanlı ve evlilik hazırlığı yapıyor. Öteki kızı Elem açıktan liseyi bitirmiş ve üniversite okumak istiyor; “Okumaktan başka şansım yok” diyor. Küçük kız Fatmanur 6. sınıf öğrencisi ama okula giderken giyecek ayakkabısı yok. Okula giderken komşu çocuğunun ayakkabısını ödünç alıyor. Sohbet sırasında konu seçimlere ve cumhur başkanının halktan helallik istemesine de geliyor. Seçimlerden umutlu olduklarını dile getiren kadınlar helallik meselesine gelince; “Hakkımızı helal etmiyoruz. Çünkü bile bile insanları ölüme gönderdiler, bilerek zamanında gelmediler” diyorlar. Kadın buluşmasına davet ettiğimizde de ise; “El ele omuz omuza olmalıyız. Biz hem geliriz hem de çevremizdeki kadınları getirmek için çalışırız” diyorlar. 2 Nisan’da görüşmek üzere vedalaşıp ayrılıyoruz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül