Alman-Avustralyalı zoolog, botanikçi, bitki toplayıcısı Amalie Dietrich, 26 Mayıs 1821’de Siebenlehn/Saksonya’da çok fakir bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ailesinin deriden çanta, kese veya başka değerli eşyalar yapılan bir atölyesi vardı. Kötü bir ilkokul eğitimi aldı ve ardından atölyede babasına yardım etmek zorunda kaldı. 1846’da eczacı ve botanikçi Wilhelm Dietrich ile evlendi, eşi onu ilk olarak botaniğin temel kavramlarıyla tanıştırdı. Nasıl bitki toplanacağını, nasıl tanımlanacağını, nasıl kurutulacağını öğretti. Daha sonra Amalie kendini bu konuda deneylerine dayanarak eğitti.

1848’de kızları Charitas doğdu. Wilhelm Dietrich bu arada eczacılıktan vazgeçmiş ve bitkisel ürünler ticareti yaparak geçimini sağlamaya çalışmıştı, ancak para kazanamadı. Maddi ihtiyacın bir sonucu olarak, eşler arasında sorunlar çıkmaya başladı ve Amalie 1852’de ilk büyük yolculuğuna başladı: Ağabeyinin derici olarak yerleştiği Bükreş’e gitti. Bir yıl sonra Siebenlehn’e ve Wilhelm Dietrich’e geri döndü.

Sonraki yıllarda Amalie Dietrich, Almanya ve Avusturya’da yaya olarak uzun yolculuklar yaptı. Ürünlerini eczanelere veya botanik bahçelerine sattı; Bu geziler aynı zamanda yerli olmayan bitkilerin toplanmasına, diğer bir deyişle “yelpazenin genişletilmesine” hizmet etti. Kızı Charitas, koruyucu ailelerin yanına yerleştirildi.

1861’de Hollanda’da tifüs hastalığına yakalandı ve aylarca hastanede kaldı. Öldüğünü sanan Wilhelm Dietrich, botanik işinden vazgeçerek öğretmen olarak görev aldı. Amalies Dietrich’in dönüşünden sonra eşler arasında kopuş oldu, bunun üzerine Amalie işine yalnız devam etti. Bu arada, sayısız yürüyüş gezileriyle profesyonel dünyada tanınmaya başladı. 1862’de fabrika sahibi ve eğlence amaçlı botanikçi Heinrich Adolph Meyer’ın arabuluculuğuyla, Avustralya ve Amerika’da çeşitli ticaret şirketlerini ve bilimsel araştırmaları yöneten ve “Güney Denizlerinin Kralı” olarak adlandırılan Hamburglu gemi sahibi Cesar Godeffroy ile tanıştı. Amalie Dietrich, araştırma gezgini pozisyonu için ona başvurdu. O sırada Godeffroy, Güney Denizlerinin doğal tarihi ve etnolojisi için bir müze planlıyordu ve ona Avustralya’da 10 yıllık bir araştırma görevi verdi.

1863’te 43 yaşındaki Amalie Dietrich, Brisbane’ye indi. Avrupa’ya kutu kasalar içinde topladığı bitkileri ve hayvan iskeletlerini gönderdi. Müze, 1866’dan itibaren düzenli olarak “bunların” kataloglarını yayınladı. Keşfettiği bazı bitki ve hayvan türleri onun adını taşımaya başladı. Dietrich sadece bitkileri değil, böcekleri ve diğer küçük hayvanları da topladı. Ayrıca, Hamburg’daki Godeffroy Müzesi’nin koleksiyonu için Queensland’den Almanya’ya sekiz iskelet ve iki Aborijin kafatası gönderdi. Avustralya’da bu nedenle “Kara Ölüm Meleği” olarak da adlandırıldı. Almanya’da, Dietrich’in çalışmalarının bu tarafı Alman İmparatorluğu’ndan beri biliniyordu ve günümüze kadar defalarca (oldukça olumlu bir şekilde) bahsedildi. Eleştirel tartışma nispeten geç başladı ve sürüyor.

1873’te Amalie Dietrich, Susanne Godeffroy gemisiyle Almanya’ya döndü. O ve iki evcilleştirilmiş kartal, Godeffroy ailesi sayesinde kalacak bir yer buldu. 1879’da Hamburg Botanik Müzesi’nde küratör oldu. 1891 yılında, Amalie Dietrich-A Life biyografisiyle kendisini anıtlaştıran Charitas Bischoff’un bakımında neredeyse 70 yaşında öldü. Doğaya meraklı olan Amalie’nin ölmeden önce istediği tek şey mezarına sarmaşık dikilmesiydi.

Fotoğraf: State Library of New South Wales, Wikimedia Commons