Depremden 17 gün sonra Nesrin anlatıyor: ‘Ölümü beklemek çok kötüymüş’
Depreme Antep’te yakalanan ve 17 gündür ailesiyle beraber parkta kalmak zorunda kalan Nesrin, günlerdir yaşadığı zorlukları ve hissettiği tedirginliği anlatıyor.

Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremin 17’inci gününde pek çok yurttaş hala sokakta kalıyor, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Çoğu çadırın toplandığı ve depremzedelere “Az hasarlı evlere girebilirsiniz” dendiği Antep’te yaşayan Nesrin ve ailesi de onlardan biri. Antep’te bir parkta konuştuğumuz Nesrin, bize ilk deprem anından beri yaşadıklarını anlattı.

AZ HASARLI’ EVDEN ÇATIRTI SESLERİ GELİYOR

Nesrin ve ailesi ilk depreme gece Antep’teki evlerinde yakalanmış. Birinci katta yaşadıkları için enkaz altında kalacağını düşünen Nesrin deprem anını, “Çocuklar odasındaydı, onları alıp çalışma masasının altına soktum. Hayat üçgeni yaptırdım, şehadet getirttim. Sonra biraz durunca bir şişe su getirdim. Ekipler bizi çıkarana kadar neler olur diye düşündüm o an” diye anlatıyor.

Nesrin ve ailesi sarsıntı durduktan sonra dışarıya çıkmış fakat arabaları da olmadığından açıkta kalmışlar. Parkta geçen ilk geceyi, “Banklarda, çöp kutularının içinde odunlar yakarak ısınmaya çalıştık, ıslandık. Bir yudum su bulamadık. Sular kesikti” diye anlatan Nesrin, gidebilecekleri bir yer olmadığından ailesiyle beraber eve girip çıkmak zorunda kalmış. Eve girişlerinin sonu ise “az hasarlı” olduğu söylenen evlerinden çatırtı sesi gelişiyle olmuş.

‘NEREYE KADAR KAÇACAĞIZ’

Daha sonrasında Nesrin ve ailesi Nizip köyünde bulunan, Nesrin’in dedesine ait köy evine gitmişler. O evde beş aile beraber kaldıklarını ifade eden Nesrin evde geçen günleri, “Su taşıdık, bir şeyler yemeye, çocuklarımıza yemek hazırlamaya çalıştık. Banyo yapamadık. Sobayı bile parayla aldık. Köyde kimse bize ‘bir odun verelim’ demedi. Üstelik yıllar sonra amcamı ilk defa görmemize rağmen odun yüzünden bizimle kavga etti” diye anlatıyor. Ailesiyle beraber bir hafta sonra tekrar bu parka gelen Nesrin “Nereye kadar ki? Nereden kaçacağız?” diyor.

‘HAYATIMIZ İPEK İPLİĞİNE BAĞLI’

Nesrin’in eşi özel bir firmada çalışıyor, dükkân ve iş yerlerini gezerek pos cihazı tamiri yapıyor. Depremin sekizinci gününden itibaren de tekrardan çalışmaya başlamış. Eşinin ne kadar güvende olduğunu bilmediğini söyleyen Nesrin, “Hayatımız bir ipek ipliğine bağlı. Eşim iki haftadır çalışıyor. Sadece bir hafta çalışmadı. O bir hafta maaşından kesilecek mi bilmiyoruz çünkü çocukları teselli etmekle meşgulüz” ifadelerini kullanıyor.

Nesrin, çocukların kalabalıktan korkmamasını istediğinden AFAD’ın dağıtım yerlerine gitmediğini söyleyen Nesrin, “O yüzden devletten hiçbir şey almadım. Sağ olsun iş yerimiz bize bir paket gönderdi. Devletten bir şey alamadık” diyor.

‘NEDEN BİZ HALA SOKAKTAYIZ?’

Her bilginin doğru açıklanmadığını düşündüğü için artık haberleri izlemeyen Nesrin “Allah’tan geldi diye kabul etmek zorunda değiliz. Ben müteahhitleri suçluyorum çünkü neden Mimar Sinan’ın yıllar önce yaptığı tekniği Japonlar yapıyor da bizim ülkemiz yapmıyor? Neden biz hep böyle can güvenliğimiz yokmuş gibi yaşıyoruz, nefes alamıyoruz?” diyor ve ekliyor: “’Neden’ sorularımız o kadar çok ki!”

Sorumluluk alıp, herkesi bir yere toplayıp ilgilenmeleri gerektiğini söyleyen Nesrin anlattıklarını, “Hala tedirginiz. Şu an biz neden sokaktayız? Niye biz evlerimize giremiyoruz, neden korkuyoruz? Bize ev gibi, şehir gibi bir şeyler yapıp bizi oturtmalılardı. Bütün insanlar bu şekilde, evin emniyeti yok. Eve giremiyoruz. Her yer öyledir ama biz beynimizden silemiyoruz. Daha deprem olacak diyorlar. Nereye kadar bekleyeceğiz? Ölümü beklemek çok kötüymüş” sözleriyle bitiriyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Adalet Bakanlığına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan...

Deprem bölgesinde kadınları şiddete karşı koruyacak mekanizmaların nasıl işletileceği kocaman bir so...

Depremin 16. gününden notlar | Koşullar ağır, Ekme...

Ekmek ve Gül gruplarından kadınlar 16. gününde deprem bölgesinden notlarını aktarıyor…

Depremin üzerinden iki hafta geçti koşullar iyileş...

Depremlerin üzerinden 2 hafta geçmesine rağmen sağlığa ulaşımın halen sağlanmadığı, tuvalet ve hijye...