İstanbul’un Bayrampaşa ilçesinde, araçta Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle polis şiddetine maruz kalan ailenin yaşadığı hak ihlali, Türkiye’nin pek çok kentinde protesto edildi. Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle bir aile Bayrampaşa’da polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Polis, yedi aylık hamile kadının karnına tekme attı, 14 yaşındaki çocuğun yüzüne biber gazı sıktı. Hastaneye götürülmeyen hamile kadın, yaşadığı şiddet sonrası erken doğum yaptı. Ekmek ve Gül'e konuşan anne Zeynep, çocuğunu gördüğünü, ancak çocuğunun yaşayıp, yaşamayacağının belli olmadığını ifade etti. Hastanede konuştuğumuz Zeynep, "Üzüntüden sütüm kesildi" dedi. 

Olaya ilişkin İstanbul'da hastane önünde basın açıklaması yapan Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, "İstanbul’da Kürt bir ailenin polis tarafından uğradığı ırkçı saldırı ve işkenceye karşı biz kadınlar susmuyoruz" dedi. 

İnisiyatif adına açıklamayı okuyan Berfin Atlı, "Biz de bugün, Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi olarak bu kadın arkadaşımızı hastanede ziyaret etmek, geçmiş olsun demek, kadın dayanışmasıyla yanında olmak, yalnız değilsin demek için buradayız" dedi. 

Barış, en çok kurumsal ırkçılıkla yüzleşmeyi gerektirir

Atlı İstanbul Valisi'nin “taşkınlık çıkarıyorlardı” söylemlerine karşı şunları dedi: "İstanbul Valisi Davut Gül bunun hesabını vermek yerine “taşkınlık çıkarıyorlardı” diyerek aileyi suçladı. Bunu bir kadını yoğun bakıma kaldıracak hale getirmenin gerekçesi olarak sunmaya utanmadı. Söz konusu Kürtler olunca, her nasılsa polisin ve valinin hikayesi aniden kimi sosyal medya çevrelerinde tartışmasız hakikat olarak kabul edildi."

"Biz kadınlar iyi biliyoruz: Barış, ırkçılıkla, en çok da kurumsal ırkçılıkla yüzleşmeyi gerektirir. Güvenlik güçleri arasında Kürtçe diline yönelik kök salmış ayrımcı tutum ilk kez birinin canına kast etmedi" diyen Atlı, 5 yıl önce Muşta bir karakolda yaşananları hatırlattı: "Örneğin, bundan 5 yıl önce yine bir Temmuz ayında Muş’ta bir karakolda Kürtçe bilen kimsenin olmaması, Fatma Altınmakas’ın şikayetçi olamamasına ve ölümüne neden olmuştu. Bugün Kürtçeye ve Kürt varlığına düşman unsur muamelesi yapılma hali bir kadının neredeyse düşük yapmasına sebep oluyordu."

Şiddet normalleştirilmesin

Son olarak "barışta ısrarcıyız" diyen Atlı şunları ekledi:  "Biz üniformasından, devletin işkence edenleri ödüllendirmesinden güç alan polislerin şiddetine uğrayan kadınların yanındayız. Gerçek bir barışta ısrarcıyız. Bunun için bir kadının yoğun bakıma kaldırılmasının sorumlusu polisler hemen, bugün açığa alınmalı. Bu şiddet artık normalleştirilmemeli. Bunun hiçbir bahanesi olmadığı amasız fakatsız kabul edilmeli! Takipçisi olmaya devam edeceğiz."

Fotoğraf: Ekmek ve Gül