Esad rejiminin devrilmesinin ardından, Suriyeli mültecilerin Suriye’ye dönüşü konuşuluyor. Biz de bu konuya ilişkin Mehmet Akif Mahallesi’nde göçmen ve Türkiyeli yurttaşlarla yaptığımız sohbetleri aktarmak istedik.
Elbette göçmen ailelerin burada yaşaması tesadüf değil. Mahallenin hemen yanı başında Başakşehir İkitelli Organize Siteleri bulunuyor. Bu bölgede ağırlıklı olarak tekstil ve ayakkabı sektöründe çalışıyor göçmen işçiler. Türkiyeli işçiler gibi, kiraların görece ucuz olması ve fabrikalara yakın olması sebebiyle evlere ev demeye bin şahit isteyen Mehmet Akif Mahallesi’nde yaşıyorlar.
‘NE KİRA DÜŞER NE PAZAR UCUZLAR’
Fatma bu mahallede göçmen işçilerle aynı atölyede çalışan Türkiyeli bir işçi. Burada işçiler neredeyse ailelerinden çok birbirlerini görüyorlar. O yüzden başta zorlansa da göçmen işçilerle birbirlerini tanıdıkça birlikte yaşamaya alışmışlar. Fatma göçmenlerin Suriye’ye dönmesine dair, “Alıştık birbirimize. Ama memleketlerine kavuşmalarına sevindim açıkçası. Bizim atölyede çalışan göçmen arkadaşlardan bir tanesi bayramda gidiyor. Diğeri, evlerinin yapılmasını bekliyor. Orada şu an kurulu bir düzen yok. Kurulu düzenin olmadığı bir yerde çocuklar ne yapacaklar?" diye soruyor. Bazı Türkiyeli arkadaşlarının göçmenler gittiğinde kiraların düşeceğini sanıp sevindiğini söyleyen Fatma, “Ne kiralar düşer ne çarşı pazar ucuzlar” diyor.
‘SÜREKLİ SAVAŞ KOŞULLARINDA YAŞIYOR GİBİYİZ’
Tekstil sektöründe çalışma koşullarının ağır olduğunu söyleyen Fatma, “Suriyeliler gidince sadece biz eski çalışanlar kalacağız. Hem iş yükü artacak hem de küçük atölyeler çalışan bulamadığı için kapatacak. Biz çalışanlar nasıl dayanacağız?” diye soruyor. Fatma, “Biz emekçiler sürekli savaş koşullarında yaşıyor gibiyiz. Bizim çilemiz ne zaman bitecek, ne zaman refaha kavuşacağız?” diye serzenişte bulunurken Fatma'nın hissettiği bu duygular Türkiye’deki işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının nasıl içinden çıkılmaz bir hal aldığını gözler önüne seriyor.
‘ÇOCUKLARIM OKULA GİDEBİLECEK Mİ?’
Sinem Suriyeli bir göçmen kadın. Eşi Suriye’ye dönmek istiyor: “Eşim, ‘Burada mülteci olarak yaşayacağıma kendi ülkemde sefil yaşarım daha iyi’ diyor. Geçenlerde Suriye’deki annemle konuştum. ‘Kızım bana soracak olursan hiç gelmeyin. İş yok. Kiraya geleceksiniz, hangi para ile kirayı ödeyeceksiniz?’ diyor.”
Sinem gençlerin Suriye’ye dönmek istediğini söylüyor. “Anne, baba orada yaşamış; zorlukları biliyorlar. Çocuklar bir şey görmedikleri için gitmek istiyorlar” diyen Sinem gençlerin çocuk yaştan itibaren Türkiye’de çalışmak zorunda kaldığını ve kötü muameleye maruz kaldığını, bu yüzden gitmek istediklerini anlatıyor. Yaşça büyük olan göçmenlerin gitmek istememe sebebini ise şu şekilde açıklıyor: “Savaş sırasında oradan oraya savruldular. Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız yaşamasın istiyorlar.”
Suriye’ye dönmeye yönelik kaygılarını dile getiren Sinem, “Orada özgür olabilecek miyiz? Çocuklarımız Suriye'de okula gidebilecek mi? Ülkemiz hala güvenli değil. Hapishanedeki suçlu, suçsuz herkesi bıraktılar” diyerek Esad’ın düşmesiyle her şeyin güllük gülistanlık olmadığını ifade ediyor.
Türkiye’ye 18 yaşında geldiğini söyleyen Sinem, “Erkekler gitmek istiyor. Kadınlar kendilerinin ve çocuklarının güvende olmasını istediği için gitmek istemiyor” diyor. Sinem Suriye’nin hâlâ güvenli olmadığını söyleyerek Suriye’de yaşadıklarını anlatmaya başlıyor: “Ben Suriye'deyken baş örtüsü takmıyordum. IŞİD geldikten sonra bizlere zorla taktırdılar. Kadınları saçları açık gördüklerinde aile büyüklerinden birini alıp götürüyorlardı. Ya da kadınları götürüyorlardı. Bir daha haber alamıyorduk. IŞİD hâlâ duruyor.”
“Kız çocukları okula gidebilecek mi? Kadınların giyimi nasıl olacak?” diye sorarak endişelerini dile getiren Sinem, aslında Suriyeli kadınların Türkiye’ye gelmelerinin tek nedenin savaş olmadığını, kadınlar üzerindeki baskının da belirleyici olduğunu ifade ediyor.
‘ÇALIŞMAZSAK AÇIZ’
Suriyeli göçmen Zeynep ise en önemli mevzunun ekonomi ve güvenli yaşam olduğunu söyleyerek Suriye’deki sorunların hemen çözülecek gibi görünmediğini ifade ediyor. “Evleri fazla hasar görmemiş olanlar tamir edip oturuyorlar. Ama ya tamamen yıkılanlar ne yapacak?” diyen Zeynep, geri dönmenin olanaklarının o kadar kolay olmayacağını gözler önüne seriyor.
“Türkiye'de en çok ne zorluyor seni?” diye soruyoruz Zeynep’e. Ekonomik durumu gündem ediyor. “Asgari ücrete 5 bin lira zam geldi. Şaka gibi! 5 bin lira ile ancak faturaları ödeyebilirsin. İki yetişkin, üç çocuk yaşıyoruz. Evde düzenli çalışan bir kişi var. Liseye giden kızım cumartesi günlük işlere gidiyor. En büyük oğlum iş buldukça günlük işlere gidiyor” diyen Zeynep, geçimin çok zor olduğunu vurguluyor. Evde boncuk yaparak ailesine destek olmaya çalışan Zeynep, “Çalışmazsak açız. Faturamızı ödemezsek soğuktayız. Kirayı ödemezsek kapıdayız. Başka bir mahalleye de taşınamıyoruz. Türkiye'deki en büyük sıkıntı ekonomi ve insanların ağır sözleri, hakaretleri” diyor. Zeynep çocuklarının, özellikle de kız çocuklarının geleceği için Suriye’ye dönmek istemediğini belirtiyor.
Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.