Kürt halkının on yıllardır bayram olarak, zalime başkaldırı ve diriliş günü olarak kutladığı Newroz yaklaşıyor. Birçok kentte hazırlıklar başlarken, bu günün ayrıca önemli olduğu kadınların ise ayrı bir heyecan ve hazırlık telaşı şimdiden başladı. Bu yıl Newrozu, 21 Mart günü Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda "Newroz direniştir, faşizme karşı halkların baharıdır" şiarıyla kutlamaya hazırlanan Adana'daki halklara yine kadınlar öncülük etmeye hazırlanıyor. Newroz öncesi de özel gün ve bayramlar için diktirilen rengarenk yöresel kıyafetler gardırop ve valizlerden çıkarıldı.

Kadınlar, Kürtlerin önemli kültürel ögelerinden biri olan ve köklü bir tarihi bulunan kiras ve fistanları didik didik inceledikten sonra tamir edilmesi gereken yeri iğne ve iplikle tadilat ediyor. Sonra da titizlikle yıkayıp tozunu aldıkları elbiseleri damda ipe dizerek kurutmaya bırakan kadınlar, kıyafetlerini Newroz gününe kadar evin baş köşesine asıyor. Newroz'u yeni yaşamın ve zulme karşı direnişin simgesi olarak gördüklerini anlatan kadınlar, OHAL koşullarına rağmen Newroz’u kutlamak için alanlarda olacaklarını söylüyor.

‘NEWROZ DAYANIŞMAYA DA VESİLE OLUYOR’

30 yıl önce Şırnak'ın Mezra köyünden Adana’ya göç etmek zorunda kalan Canan Bahadır, Newroz'un kendileri için baharın müjdecisi olduğunu dolayısıyla her yıl olduğu gibi bu yılda yöresel kıyafetleriyle alanda olacaklarını söylüyor: “Newroz bizim bayramımız. Newroz, bir araya gelmeyi, kaynaşma ve dayanışmayı beraberinde getirir. Newroz ile içimize sevinç ve huzur doğar.” 
Newroz’a sayılı günler kala yöresel kıyafetleri gardıroplardan indirip yıkadıklarını ve güzel kokular sürdüklerini anlatan Bahadır, "Mahalledeki kadınlarla bir araya geliyoruz. Herkes yöresel kıyafetlerini yıkayıp daha sonra dama asıyor, kuruduktan sonra baş köşemize koyuyoruz. Tabi kadınlarla bir araya geldiğimizde Newroz’un bu yıl nasıl geçeceğini, gün boyunca çekeceğimiz halayları da konuşuyoruz. Newroz, arkadaşlıklarımızı pekiştirdiği gibi kadınlar arasında dayanışmayı da geliştiriyor.”

'KADINLAR İÇİN AYRICA ÖZGÜRLÜĞÜN SEMBOLÜ'

Kadınlar için Newroz’un aynı zamanda özgürlüğün sembolü olduğunu vurgulayan Bahadır, Newroz’un yenilenmeyi, güzelliği, sevgiyi, kardeşliği ve barışı içinde barındırdığını anlatıyor. Türkiye’de yaşayan tüm kadınları ve halkları Newroz’da barış ve özgürlük mesajı için alanlara davet eden Bahadır, “İnşallah bu Newroz özgürlük ve barış getirecektir. Annelerimizden kalan bu elbiseleri her yıl Newroz için çıkarır, ülkeye barış ve kardeşliğin gelmesi umuduyla giyiyoruz. Bu yılda güzel ve renkli günleri göreceğimiz umuduyla Newroz’u kutlayacağız” diyor.

‘RENKLİLİKLERİ İÇİNDE BARINDIRIYOR’

1978 yıllında Şırnak'ın Aşağı Dere (Xesre) köyünden göç eden ve Adana’ya yerleşen Cevahir Temel de Newroz’u coşkuyla kutlamak için hazırlıklara başladıklarını anlatıyor. Yöresel kıyafetlerdeki renkliliğin Newroz'un renklerini de içinde taşıdığını söyleyen Temel, “Biz renkli olan Newroz’u baskı altında kutlamak istemiyoruz. Newroz’u barış ve özgürlük içinde kutlamak istiyoruz. Çünkü Newroz bizim bayramız. Bu Newroz’un barışa, kardeşliğe ve özgürlüğe vesile olmasını istiyoruz” diyor.

'DAĞLARDAKİ RENGARENK ÇİÇEKLER GİBİ KARŞILIYORUZ'

Newroz’un aynı zamanda baharın habercisi olduğunu hatırlatan Temel, “Nasıl baharın gelmesiyle birlikte dağlarda rengârenk çiçekler açıyorsa, biz de rengarenk elbiselerimizi giyerek bir çiçek edasıyla baharın habercisi olan Newroz’u karşılıyoruz" diyor. Newroz’u yıllardır tüm baskı ve engellemelere rağmen kutladıklarını söyleyen Temel, yaklaşan Newroz’a katılımın yaşanan baskı ve zulme karşı bir cevap olacağını da ekliyor sözlerine.

KAYNAK: MA / Hamdullah Kesen - Nurhan Kuzu