Uzaktan eğitim ile ilgili yazılı açıklama yapan Eğitim Sen
İstanbul 2 No’lu Şube, öğrencilerin tamamının uzaktan eğitimden yararlanacak
imkanlara sahip olmadığı için eşit eğitim hakkından yararlanamayacaklarına
dikkat çekti. Açıklamada ayrıca, öğretmenlerin "uzaktan eğitim"
sırasında, ders aracı olarak belirlenmemiş kimi video-konferansları uygulamaya
zorlamasına ise tepki gösterildi.
‘ÖĞRENCİLERİN TAMAMI UZAKTAN EĞİTİMDEN YARARLANACAK İMKANLARA SAHİP DEĞİL’
Eğitim iş kolunda salgın sebebiyle alınan idari tedbir sonrası Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından devreye sokulan Eğitim Bilişim Ağının (EBA) hem altyapı hem de içerik açısından hazır olmadığının görüldüğü belirtilen açıklamada, “İmkanı olmayan öğrencilere internet ve tablet desteği sağlanmasının MEB’in görevi olduğunu, bir öğrencinin bile bu imkandan yoksun olmasının eğitime eşit ulaşım hakkının gasbı anlamına geleceğinin altını ısrarla çizdik. Uygulamanın ilk haftasında EBA’nın gerekli altyapıya, hatta gerekli içeriğe sahip olmadığı anlaşılmış; bundan dolayı değişik arayışlar gündeme gelmiştir” denildi.‘ÖĞRETMENLERE MOBBİNG UYGULANIYOR’
“Bakanlığın tavsiye etmediği kimi “alternatif” platformlar milli eğitim müdürlüklerince ya da okul müdürlüklerince öğretmenlere dayatılmaya, adeta mobbing uygulanmaya başlanmıştır” denilen açıklamada, “Baştan itibaren önerdiğimiz, bu sürecin eğitim emekçileriyle ortak yürütülmesi, eğitimcilerin tavsiyelerinin göz ardı edilmemesi gibi önerilerimiz karşılık bulmamış, liyakatsiz yöneticilerin elinde kriz derinleşmiştir. Eğitim Sen, süreci yakından takip etmektedir, oluşacak her türlü olumsuz durumdan, hukuken idareciler sorumlu olacaktır” ifadeleri kullanıldı.Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün, Bakanlığın salgın
günlerine ilişkin açıkladığı takvimi ve daha sonrasındaysa canlı sınıf
uygulamasına ilişkin açıklamasını yok sayarak, Bakanlığın uyarılarını dikkate
almadığı belirtilen açıklama şöyle devam etti: “Eğitim öğretim normal
takviminde devam ediyormuş, ara tatil dönemi bizzat Bakanlık eliyle öne
alınmamış gibi davranan Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü, bakanlığın
güncellemelerini takip etmeye, daha fazla soruna yol açacak uygulamalarını geri
çekmeye çağırıyoruz.”
‘KENDİ PROGRAMLARINI DAYATMALARINI KABUL ETMİYORUZ’
Açıklama şu sözlerle son buldu: “Ayrıca 'Tatil değil uzaktan eğitimdeyiz' denilen süreçte, öğretmenlerin tatilde olduğunu düşündüren, tatildeymiş gibi planlama yapan yetkilileri ciddiyete davet ediyoruz. Kamu emekçilerinden süreçle ilgili hiçbir tedbir almadan, olağanüstü bir sürece uygun hareket etmelerini isteyenlerin; kendi programlarını olağan sürecin içindeymiş gibi dayatmalarını kabul etmek mümkün değildir, akla da uygun değildir. “Mesleki gelişim için çevrim içiyiz” gibi bir çalışmaya kaynak aktarmak, doğru bir tercih olmadığı gibi, ortada duran esas sorunların üstünü örtmekten başka bir işlevi olmayacaktır. Kamu emekçilerinin, velilerin ve öğrencilerin imajla kaybedecek bir vaktinin olmadığını bir kez daha hatırlatıyor; imajla değil, doğru bir yaklaşımla sorunların üstesinden gelinir diyoruz.”TALEPLER
Eğitim Sen 2 No’lu Şube taleplerini şöyle sıraladı:
• Yetkilileri, eğitim emekçilerini başta meslek dışı yapılan
görevlendirmelerden uzak durmaya, ilgili mevzuata uygun hareket etmeye bir kez
daha çağırıyoruz.
• Uzaktan eğitim tamamlayıcı eğitim olarak görülmeli; ders
saati düzenlemesi, ders saati süresi ve ek etkinlikler bu çerçevede
planlanmalıdır.
• Uzaktan eğitimde bakanlığın ön gördüğü veri tabanı dışında,
öğrencilerin ve öğretmenlerin güvenliği nedeniyle başka bir veri tabanı
dayatmasına gidilmemelidir. Mesleki seminer çalışması; merkezi, tanımlı ve
sürelidir, Bunun dışında öğretmenler, seminer adı altında ne olduğu belli
olmayan uygulamalara ve yetki verilmemiş veri tabanı kullanmaya zorlanamazlar.
Dayatmada bulunan ve yol verenler kanunsuz emir vermekten sorumlu olacaklardır.
• Bakanlık, EBA üzerinden yapılacak canlı dersleri 8.
sınıflar ve 12. sınıflar olarak belirledi. Diğer sınıf düzeyleriyle ilgili
altyapı hazırlanana kadar geçen sürenin nasıl olacağı öğretmenlerden bağımsız
planlanmamalıdır. Şube öğretmenler kurulları ve ders zümreleri bu planlamayı
yapabilecek yetkinliktedir.
• Bakanlık ve taşra teşkilatı bu süre içerisinde internet
erişimi, bilgisayar ve tableti olmayan öğrencilere imkanlarını seferber
etmelidir. Öğrencilerin eğitime eşit ulaşım hakkının sağlanması esas
alınmalıdır. Yetkililer ellerindeki bütçeyi; ne amaç güdüldüğü, kimlere kaynak
aktarılacağı, kimler tarafından verileceği belli olmayan seminer türü
çalışmalara aktarmak yerine, tüm öğrencilerin ve öğretmenlerin ihtiyacı için
kullanmalıdır.
• Ders saatlerinin esnek zaman denilerek akşam saatlerine
konulması, öğrenciler ve öğretmenlerde yaşanan travmayı derinleştirecektir.
Okul saati uygulaması dikkate alınarak hayatın normal akışında eğitimde zaman
planlaması yapılmalıdır. Bu planlama öğrencilerin, aksayan şeyler olmasına
rağmen hayatın devam ettiğine dair bilincinin ve sorumluluğunun gelişmesine
yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki tüm toplum salgınla mücadele etmektedir
ve hayatını ona uygun olarak düzenlemeye çalışmaktadır. Öğrenciler, veliler ve
öğretmenler bu salgından azade değildir.
• Süreci yönetemeyen ve her düzeyde kriz yaratmaya devam eden
yetkililer; “Ben yaptım, oldu.” anlayışıyla süreci getirdikleri noktayı
görmeli, sendika temsilcilerinin de içinde olduğu kurullarla bu süreci çözmeye
açık olmalılardır.
İlgili haberler
Veliler uzaktan eğitimi anlattı: Çocuklarımız için...
Koronavirüs nedeniyle uygulanan uzaktan eğitimin sağlıklı yürümediğini dile getiren anneler, çocukla...
Korona günlerinde evde çocukla hayat: Zorluklar, k...
İzolasyonla birlikte önemli sorunlardan bir tanesi çocukların akranlarıyla bir arada olamaması. Ayrı...
GÜNÜN SORUSU: Koronavirüs sürecinde çocuklarımıza...
Koronavirus ‘covıd 19 pandemisi’ sürecinde çocuklarımıza nasıl yaklaşmalıyız? Bu sorunun cevabına 16...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.